İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar...

Aziz milletim, değerli milletvekili arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sözlerimin hemen başında dün vefat eden şair, yazar ve mücadele insanı Sezai Karakoç'a Allah'tan rahmet diliyorum. Bu müstesna değerimizin vefatı hepimiz için çok önemli bir kayıptır. Kendisi İslam medeniyetini aynı zamanda bir fikir medeniyeti olarak telakki ediyordu. Şiirleri, yazıları ve sohbetleriyle dal budak salan, sanatını da bu diriliş ağacının gövdesi etrafında şekillendirmişti. Bizden önceki neslin ve bizim neslimizin olduğu gibi bugünkü gençlerin ve sonraki kuşakların da kendisinden öğrenecek çok şeyi olduğuna inanıyorum. Sezai Karakoç'u 'Mona Roza'sız anmak olmaz. Sezai Karakoç'a bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum.

"MİLLET BU BAYANA GEREKEN CEVABI İNŞALLAH 2023'ÜN HAZİRAN AYINDA VERECEKTİR"

Biraz önce sizlerin takdiriyle AK Parti TBMM grup başkanlığına seçilen sayın İsmet Yılmaz'a yeni görevinde başarılar diliyorum. Prof. Dr. Naci Bostancı hocamız 2023 seçimleri hazırlıklarında önemli sorumluluklar üstleneceği için görevinden affını istedi. Naci hocamıza ayrıca teşekkür ediyorum. Kendisiyle yeni vazife alanlarında yakın çalışmayı inşallah sürdüreceğiz. İsmet Yılmaz kardeşimiz başarılı hizmetleri olan tecrübeli bir arkadaşımızdır. Sizler ne kadar iyi çalışırsanız demokrasimizin 3 sac ayağından biri olan yasamanın gücü ve itibarı o derece artar. Meclisimiz milletimizin göz bebeğidir. Hukuki süreç nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın şehit yakınlarına hakaret edenlerin milletvekilliği sakıt olmuştur. Bu küfürbaz, terbiyesiz kişiliklere hak ettiği derslerinde sandıkta mutlaka verileceğine inanıyorum. Hele hele Genel Başkan'ı bir bayan olanın küfrü yenilir yutulur değil. Bir bayanın ağzından 'yavşaklar' diye bir ifade çıkar mı ya? Ne yazık ki bu çatı bunu da gördü. Ben diyorum ki millet bu bayana gereken cevabı inşallah 2023'ün haziran ayında verecektir. Zira bu çatının altı bu tür kadınlara asla müsaade etmez.

Hani bacıydı kendisi de, öbür tarafta bu kardeşimizin bacısına söverek ve kendisini tekmeleyerek cevap veriyorsunuz. Şehitlerinin emanetlerine saygı göstermeyenden bu millete hayır gelmez. Ülkenin 2. büyük partisinin de bölücü örgütün çizgisine dümen kırması hepimizi üzmüştür. Biz bunların sürekli aynı yalanları tekrarlamasına alıştık. Doğrudan ülkemizin güvenliği, insanlarımızın geleceği hedef alınmıştır. CHP'nin tezkere oylamasında ve sonrasındaki tutumu doğrudan Türkiye'yi hedef almaktadır. Bu oylamadan sonra CHP'nin sırtını kimler sıvazlıyorsa ipini de onlar tutuyor demektir.

CHP işte bu yeminli Türkiye düşmanlarının ülke içindeki taşeronluğuna talip olmuştur. Pek çok kesime yönelik tehdit diliyle CHP artık fiilen de pozisyon değiştirmeye başlamıştır. Bir yanlarına güya milliyetçi bir partiyi diğer yanlarına bölücü örgütün güdümündeki partiyi alan, arkalarına da kırık dökük kim varsa takan CHP zararlı bir oyun oynuyorlar. Eğer kazanırlarsa Türkiye sonu belirsiz bir kaosa sürüklenecektir. Bunu biz söylemiyoruz, bunu tarih söylüyor, bunu Menderes'i asan bu ülkenin gençlerini darağaçlarına gönderen darbeler zinciri söylüyor. Bunu 1970'li ve 1990'lı yılların ülkeye ağır maliyetleri olan siyasi ve ekonomik krizleri söylüyor. Bunu bir yandan PKK'nın en üst düzey isimleri, diğer yandan FETÖ'nün borazanları söylüyor. Hatta ve hatta bunu bizzat kendi milletvekilleri söylüyor.

"BU SENARYOYU DA YIRTIP ATACAĞIZ"

Hiç merak etmeyin başaramayacaklar, çünkü Türkiye eski Türkiye değil. Milletimiz olup biten her şeyin farkındadır. Bu siklet bu yükü kaldırır, kaldırmakla kalmaz yere çalıp paramparça eder. Nasıl bunca yıldır önümüze kurulan tuzakları birer birer bozduysak bu senaryoyu da yırtıp atacağız. Milletimiz 2023 haziran ayındaki seçimlerde sandığa gittiğinde bir bizim eserlerimize bakacak bir de bu karanlık güçlere bakacak. Böyle bir tablo karşısında herkesin yöneleceği yer AK Parti ve Cumhur İttifakı'dır. CHP Genel Başkanı kendisine verilen görevi bir türlü başaramadığını görünce milletimizin değerlerinin istismarına yöneldi.

KILIÇDAROĞLU'NA 'HELALLEŞME' YANITI

Kılıçdaroğlu, devlet nasıl yönetilir, anayasa ve yasalarımız neyi emreder, eldeki imkanlar nedir bilmediği için aklına geleni söylüyor. Bazı hususlar var ki oralarda dikkatli olmak lazım. Daha dün tezkerelere evet diyenleri ihanetle suçlarken bugün PKK'yı bitirmekten söz ediyor. Son günlerde bir de helalleşelim demeye başladı. Bizim inancımızda helalleşme vardır ve çok önemlidir. Peki Kılıçdaroğlu helalleşmeyi nasıl anlıyor... Önce ona bakalım.

Evet, dün helalleşme kavramında böyle bakan bir zatın bugün birden aydınlanma yaşayıp 180 derecelik bir dönüşle helalleşme peşine düşmesi ne kadar garip değil mi? Ey Kılıçdaroğlu sen önce başörtülü kızlarımızdan, bacılarımızdan helallik iste. Utanmadan, sıkılmadan, hala diyorsun ki onların hukukunu biz koruduk. Hayatın yalan! Biz bu işin gerisindeki niyeti görmesek, diyeceğiz ki olabilir, insan değişebilir. Bay Kemal, ben seninle ilgili kazandığım davaları geri çektim mi? Çektim ama sen bunların kıymetini anlamadın. Sende bunu anlayacak bir yüz de yok. CHP aynı CHP, Kılıçdaroğlu aynı Kılıçdaroğlu, zihniyet aynı zihniyet. Sadece bunlara verilen rol değişti.