Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yoğun programını sürdürüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda da AK Parti Kadın Kolları Genel Merkez AR-GE Başkanlığı Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu Kamp Programı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde, Leman dergisinin skandal karikatürü ve Özgür Özel'in de bunu savunması vardı.
Özel'e tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'in açıldığı gün yazılan telgraftan bahsetti.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"BU OKUYACAĞIM TELGRAF ÇOK ÖNEMLİ"
Bakın, onlar şu önemli telgrafın ne manaya geldiğini anlayamaz. Şu okuyacağım telgraf çok ama çok önemli. Bugün bilhassa güncel tartışmalara ışık tutması için Türkiye'nin nasıl kurulduğunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin nasıl açıldığını, bu ülkenin hangi temeller üzerine inşa edildiğini bilmeyenlere, 1920 tarihli şu telgrafı özetleyerek ve sadeleştirerek bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum.
"Telgraf. Çok ivedi. Ankara, 21 Nisan 1920.
Kerim olan Allah'ın izniyle Nisan'ın 23. günü, cuma günü, cuma namazını müteakip Ankara'da Büyük Millet Meclisi açılacaktır. Büyük Millet Meclisi'nin açılış gününü cumaya denk getirmekle bu mübarek günün bereketinden istifade edilecektir. Açılıştan önce bütün mebuslarla Hacı Bayram-ı Veli Camii'nde cuma namazı kılınarak Kur'an-ı Kerim'in nuru ve peygambere salavattan feyz alınacaktır. Namazdan sonra lihye-i saadet ve Sancak-ı Şerif taşınarak Meclis binasına gidilecektir.
Bugünden itibaren Ankara vilayet merkezinde Kur'an-ı Kerim hatmi ve Buhari-i Şerif okunmasına başlanacak ve Kur'an hatminin son bölümü, hayırlı, uğurlu olması için cuma namazından sonra Meclis binası önünde tamamlanacaktır. Yaralı ve kutsal vatanımızın her köşesinde aynı şekilde bugünden itibaren Buhari ve Kur'an hatmi okunarak cuma günü ezan-ı Muhammedi'den evvel minarelerde salavat-ı şerife irad edilecektir.
Meclis'in açılışından dolayı her tarafta, cuma namazından evvel münasip surette Mevlid-i şerif okunacaktır. Cenab-ı Hak'tan muvaffakiyet niyaz olunur.
Heyet-i Temsiliye namına Mustafa Kemal."
ÖZGÜR ÖZEL'E: MÜPTEZELLERİN AVUKATLIĞINI ÜSTLENDİ
Kardeşlerim, evet, bu ülkeyi kuran esas irade budur. Türkiye, işte bu telgrafta vücut bulan hassasiyetleri korumak, yaşatmak, yüceltmek, her türlü saldırı karşısında bu değerleri muhafaza ve müdafaa etmek niyetinde de istikbale güçlü bir şekilde taşımak için kurulmuştur.
İslam'la müşerref olduğumuz günden beri kurulan devletlerimizin üzerinde yükseldiği değerler manzumesi işte bunlardır. Elhamdülillah, Müslümanız, Muhammed ümmetindeniz. 1000 yıldır i'lay-i kelimetullah'ın sancaktarlığını yapan Türk milletindeniz.
Şimdi değerli kardeşlerim, CHP Genel Başkanı Özel'e, sözde karikatür üzerinden Peygamber Efendimize saygısızlık eden müptezellerin avukatlığını üstlenmeden önce bu telgrafı tekrar tekrar okumasını tavsiye ediyorum. Dün çıkmış, alçaklığı masum göstermek uğruna akla ziyan argümanlar öne sürüyor.
Utanmadan, sıkılmadan gerçekleri çarpıtmak için 40 dereden su getiriyor. CHP Genel Başkanı'na sadece şunu söylüyorum. Milyonların gördüğü hakareti, rezilliği, provokasyonu sen göremiyorsan sorunu başkasında değil, kendinde ara.
"ÖZGÜR GİT BİR GÖZ DOKTORUNA GÖRÜN"
Özgür, git bir göz doktoruna görün. Hadi yolsuzlukları, hırsızlıkları, sahtekarlıkları, belediyeleri saran rant ve rüşvet düzenini diyet borcundan dolayı savunuyorsun. Peki, bu küstahlığı niçin savunuyorsun? Haramilere canlı kalkan oluyorsun da hadsizlere niçin sahip çıkıyorsun? O saçma sapan cümleleri kurarken hiç mi yüzün kızarmadı? Böyle hassas bir konuda kendini rezil rüsva ederken hiç mi "Ben ne yapıyorum?" diye sormuyorsun?
Allah aşkına sen ne zaman bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı gibi davranmayı öğreneceksin? Aslında bu izansızlığın, bu akıl tutulmasının sebebi bellidir. Maalesef bu zat siyasete, milletin baktığı yerden bakmıyor. Ne yaptığını, kime ve neye hizmet ettiğini hesap edemiyor. Dün de söyledim, CHP'nin çok ciddi bir siyasi kıble sorunu var.
"ÖZEL'İN GİRDİĞİ YOL ÇIKMAZ SOKAK"
CHP, sadece belediye soyguncularının değil, daha vahimi milletten kopuk marjinallerin, yüzü maskeli provokatörlerin, ağzı bozuk sokak eşkıyalarının da oyuncağı haline gelmiştir. CHP tek başına karar alma ehliyeti olmayan bir şahsın ve şürekasının elinde giderek marjinalleşmekte, Türk siyasetini enfekte eden söylemlerin merkez üssüne dönüşmektedir. Türkiye'nin ana muhalefet partisi şu an yönetilmiyor. Dümeni kilitlenmiş gemi misali sürükleniyor. Aklı başında olan herkes bu gerçeği görmekte.
Özgür Özel'in girdiği yol, çıkmaz sokaktır. Gerilim, nefret, hakaret ve kutuplaştırma siyasetiyle Türkiye'de acıdan ve pişmanlıktan başka varılacak hiçbir yer yoktur. Şundan hiç kimsenin şüphesi, endişesi olmasın. Bu millet basiret ve feraset sahibi bir millettir. CHP'nin sorumsuz ve şuursuz yöneticilerin çekmek istediği tuzağa evvelallah düşmeyecektir.