İşte Özdemir'in söz konusu yazısı:

Başbakan Ferit Melen’in ABD de karşılaştığı ilginç olay…

Devlet adamları yurt dışı  ziyaretlerinde beklenmedik olaylarla karşılaşabiliyorlar.

Bunlardan birini sizlerle paylaşmak isterim.

Başbakan Ferit Melen’in ABD ziyaretinde yaşadığı olaydan dersler çıkarmak suretiyle, tarihimizi bilmeliyiz, vatanımız üzerinde emelleri olanları asla unutmamalıyız.

Bizim cennet vatanımız; dünyanın en değerli en stratejik konumuna ve tarihi misyonuna sahip, şehit kanıyla sulanmış  bir kara parçasıdır.

Gene bilmeliyiz ki; dünyanın gelişmiş, kalkınmış ülkelerinin vatandaşlarının da yaşamak için hayallerini süslemektedir.

Yeraltı zenginliklerini bahsetmeye gerek yok zaten sömürgecilerin rüyalarını süslemekte tabiri caiz ise, “itin gök yüzünden kemik yağmasını beklemesi” gibi beklemektedirler.

Bu gerçeklerin ışığında tarihi olayı anlatmak, sizlerle paylaşmak istiyorum.

1972 yılı Mayıs ayında Başbakan olan Ferit Melen, CHP den Van Milletvekili olmuş,

Milli Savunma Bakanlığı yapmış, Güven Partisinin kuruluşunda öncülerinden olmuştur.

Ferit Melen’in Başbakanlığı zamanında ABD ye resmi ziyarette bulunduğu sırada ikamet ettiği otele bir Amerikalı gelmiş, Başbakan’ın özel kalem müdürüne Başbakan ile görüşmek istediğini söylemiş, ilgililer Başbakan’ın programında gelen şahıs ile görüşme olmadığı için Başbakan’ın kendisi ile görüşemeyeceğini söylemişler.

Şahıs görevliye hitaben “O halde yarın siz bana geleceksiniz” der ve Başbakan’ın kalmakta olduğu otelden ayrılır.

Başbakan’ın programında ise başka randevular görünmektedir.

Şahsın otelden ayrıldıktan bir saat sonra ABD dışışleri yetkililerinden bir telefon gelir ve Sayın Başbakan’ın yarınki kahvaltı adresinin değiştiği ve yeni verinlen adreste kahvaltı yapılacağı bildirilir.

Sabah kahvaltısına yanındakilerle birlikte Başbakan verilen adrese giderler, ne görsünler dün otele görüşmek için gelen şahsın malikanesidir gittikleri adres.

Kahvaltı yapılır şahıs Başbakanımıza bahçesini gezdirmek istediğini söyler Ferit Melen kabul eder.

Malikanenin arka bahçesinde oldukça büyük Van şehrimizin bir maketi vardır.

Ev sahibi, Başbakanımız Ferit Melen’e hitaben, maket üzerinden “sizin eviniz şurası değil miydi, bizim evimiz de işte burasıdır. İlkokulumuz ise şu binadır, sizinle ben aynı sınıfta okuduk deyince Ferit Melen hayretler içinde şahsa bakar, şahsı tanımaya hatırlamaya çalıştığı sırada Amerikalı adam sözlerine  devam eder “Sayın Başbakan Van benim doğduğum şehrim ben işe gitmeden önce bahçeye geliyor bu makete bakıyorum ve her sabah bizim olan Van’ı tekrar almanın heyecanını yaşıyorum ve kendime her sabah söz veriyorum işime öyle gidiyorum” (KY.Bilgin) diyor eski Vanlı yeni ABD li Petrol zengini şahıs.

Ferit Melen ve yanındakiler şok yaşıyorlar.

Bu hatıra önemli bir gerçeği ifade eder.

Bu vatanın her karışına göz dikmiş, Türkiye düşmanlarının mevcudiyetini hiçbir zaman akıldan çıkarmadan, müteyakkız ve hazırlıklı yaşamalıyız.

AB üyelik görüşmelerini, müzakerelerini, Türkiye’nin önüne koyulan ve adım adım Türkiye’ye bazılarının dediği gibi  “havuç” uzatarak kabul ettirdikleri ve mevzi kazandıklarından süreci iyi tahlil etmeliyiz.

İyi tahlil etmeliyiz diyorum çünkü; hiç aklınızdan geçmeyen, yapacaklarına ihtimal vermediğiniz siyasi kadrolara akıl almaz işlere imza attırabilmektedirler.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ”  (Eşcinsel evliliğin önünü acacak ahlaki dejenerasyonun zirvesi), DOMUZUN KASAPLIK ET SAYILMASI, ZİNA YASASI, AİLE YASASI (Sağlam aile yapımızın dibine dinamit koyan, boşanmaları inanılmaz artıran ) örneği çoğaltmamız mümkündür.

Önemine binaen ifade ediyorum; bu konuda vakit kaybetmeden yasal düzenlemeler yapılmalı en azından batılı bazı ülkelerin yaptığı gibi “genel ahlak kurallarına aykırı” şerhini düşmek gerekir.

AB üyelik müzakerelerinin önümüzdeki müzakere maddeleri “DOĞU, GÜNEYDOĞU DA SINIR AŞAN SULARIN, NEHİRLERİN YÖNETİMİNİN ULUSLARARASI SİSTEME DEVRİ” Vardır

Kabul etmemiz mümkün değildir!

Dayatılan bu müzakere maddesi dünyada hiçbir ülkede uygulaması yoktur.

Onun için ülkemizin yakın tarihi iyi bilmeliyiz.

Ferit Melen’in Başbakanlığı sırasında yaşadığı olaya benzer olayların tesadüfen olmadığını ve ders çıkarmamız gerekliliğini unutmamamız gerektiğini bilmeliyiz.

Bu ve buna benzer pek çok hikaye vardır.

Birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyenlerin gerçekte hedeflerinin ne olduğunu anlamalı ve anlatmalıyız.

Başka Türkiye yok!

Başka Vatan yok!

Vesselam.