Covid-19 aşısıyla ilgili sık sık eleştirilerde bulunan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'ın ailesi, koronavirüse yakalandı. Çocuklarının okulda koronavirüse yakalanmasıyla birlikte Erbakan Ailesi karantinaya alındı. Erbakan, eşinin ve çocuklarının sağlık durumuna ilişkin yaptığı bilgilendirmede, süreçle alakalı fikirlerinin değişmediğini belirtti.

"DÜN NE SÖYLEDİYSEK, BUGÜN DE AYNISINI SÖYLÜYORUZ"

Diğer aile üyeleriyle birlikte kendi sağlık durumuyla alakalı herhangi bir problem olmadığını belirten Erbakan, "Diğer önemli bir konu da yine bazı mihrakların 'Koronavirüsle ilgili ileri geri konuşuyordunuz bak sizi de etkiledi' şeklindeki ifadeleridir.  İyi de kardeşim biz hiçbir zaman 'Koronavirüs diye bir şey yoktur' demedik ki… Biz tam tersine 'bu virüs laboratuarda özel olarak üretilmiş hibrit bir virüstür, mikroskop görüntülerinde bu şekilde gözükmektedir' dedik. Bu sözlerimiz zaten kayıtlarda yer alıyor. Biz tam tersine, 'evet böyle bir virüs var, ancak sizin virüsle mücadele yönteminiz yanlış ve aldığınız tedbirler abartılı ve bilimsel değil' dedik. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz." ifadelerini kullandı.

"AŞILAMA YAPMASAYDINIZ BEYZA HANIM VİRÜSE YAKALANMAYACAKTI"

Aşılama sürecinin kontrolsüz olduğunu savunan Erbakan, "Eğer siz, toplumun yüzde 70’ini apar topar aşılamasaydınız, çok sayıda saygın bilim adamının da ifade ettiği gibi doğal toplum bağışıklığı yöntemini virüse karşı mücadelede uygulasaydınız, virüs sürekli mutasyona uğrayıp yeni varyantlar halinde varlığını sürdüremeyecek, salgın da şimdiye kadar ortadan kalkmış olacak ve eşim Beyza Hanım ve yüz binlerce insanımız da virüse yakalanmamış olacaktı…

Koronavirüs süreci ile ilgili bugüne kadar ne söylediysek bugün de aynı şeyi söylüyoruz, söylediğimiz her şeyin bugün de sonuna kadar arkasında duruyoruz." dedi.

"RUHSATSIZ SIVILARI KENDİMİZE ENJEKTE ETTİRMEDİĞİMİZE SEVİNİYORUZ"

Erbakan, açıklamalarına şu sözlerle devam etti:

"Gerek eşim gerekse bendeniz, her sene sonbahar ve kış aylarında geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonu hastalıkları ile aynı semptomlara neden olan bir hastalık için, her geçen gün kalp krizinden ölüm ve görme kaybı gibi korkunç yan etkileriyle karşılaşılan, faz aşamaları tamamlanmamış, ruhsatsız birtakım sıvıları kendimize enjekte ettirmediğimize şükrediyoruz.

"ŞİMDİYE KADAR AŞI OLMADIK, DÜŞÜNMÜYORUZ"

Şimdiye kadar aşı olmadık,  bundan sonra da olmayı asla düşünmüyoruz. Bu gibi korkunç yan etkileri ortaya çıkmaya başlayan, içeriğinde grafen oksit, kurşun ve çeşitli parazitler gibi insan bünyesi için ölümcül maddeler bulunduğu elektron mikroskobu görüntüleriyle ortaya konulan ve virüse karşı hiçbir koruma sağlamayan bu sıvıların insanlarımıza zorla enjekte edilmeye çalışılması bilime, hukuka, insan haklarına, hasta haklarına tamamen aykırı bir uygulamadır.

"AŞI BASKISI ZULÜMDÜR"

Bu uygulama nedeniyle aşı olmak istemediği halde mecbur kalarak aşı olan milyonlarca insanımız ve yine aşı olmak istemediği için adeta aforoz edilip, ikinci sınıf vatandaş muamelesine tabii tutulan milyonlarca vatandaşımız büyük mağduriyet yaşıyorlar. Bu büyük yanlıştan yetkililerimizin bir an evvel dönmesi çağrısını bu vesileyle bir kez daha yineliyoruz. Aşı olmak istemeyen vatandaşlarımızın baskıyla, zorlamayla aşıya mecbur bırakılmasının bir zulüm olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Tüm hastalarımıza Cenab-ı Allah’tan acil şifalar, tüm halkımıza da sağlıklı ve huzurlu bir yaşam diliyoruz."