15 Temmuz’dan bu güne kadar ‘’ortaya çıkartıl-a-madığı’’ veya varlığı olup da ‘’kasıtlı olarak’’ bulun-a-madığı(!) iddia edilen en büyük söylem‘’FETÖ’nün siyasi ayağının’’ varlığı iddiasıdır.

Bence gerçekte FETÖ’nün siyasi ayağı yoktur. Kesinlikle siyasi ‘’ayakçıları’’ vardır. Bu ayakçı takımının büyük bir çoğunluğu hem iktidarda hem de muhalefette olmak üzere tüm siyasi partilerde vardır. Muhalefet ve ihanet arasındaki farkı bir türlü kavrayamamış birçok siyasetçi bilerek veya bilmeyerek FETÖ’ye hizmet etmek de.

Mecliste ne kadar PKK’lı varsa en az o kadarda FETÖ’cü olmasından daha doğal ne olabilir.

PKK’nın karakol bombalaması ile FETÖ’nün Meclis bombalaması arasındaki tek fark coğrafi konumu ve bina yapısı farkıdır! Ve bir de tabi bombalanan o karakolda PKK’yı savunacak kimseyi bulamayacak olmanızdır!

TBMM’nin antetli kağıdıyla kendi parti üyelerini bile zıvanadan çıkartacak açıklamalarla FETÖ’yü coşturan iktidar partisi üyesi olabileceği gibi, insan hakları ihlalleri iddialarının arkasına saklanarak FETÖ’ye umut vaad eden muhalefet partisi üyesinin olması da çok ‘’normaldir!’’

Bir açmaz olarak karşımızda duran realitelerden biri de bu ülkede siyasetçilerin bir kısmının daha çok geçmişte özünde ‘’işadamı’’ olmalarıdır! Aday adaylığı sürecinden başlayarak ta ki seçilene kadar milyonlarca lira masraf yapıp Meclis’e girmelerinin sebepleri arasında vatandaşa ve vatana hizmet yapılacaklar listesinde ya hiç olmamış ya da en alt sıralarda bir yerlerde olmuştur! Zaten o alt sıraya gelene kadar da ya siyasi hayatları bitmiş veya ‘’işadamlığından’’ fırsat bulamamışlardır!

İşadamı; doğasında ticari geleceğini ince hesaplayan kişidir ve geleceğe yatırım yapar. Bu tip İşadamı-siyasetçi ise tam da FETÖ’ye uygun bir ayakçı adayıdır! Belirttiğimiz bu siyasetçi profiline uygun olan siyasilerden şu an da yok mudur? Bu profil deki siyasetçi ülke içindeki ticari faaliyetlerinde karşısına çıkmasa bile yurtdışı faaliyetlerinde FETÖ’den sıyrılarak iş yapması imkansız olan siyasetçiydi!Ticaretini yaparken FETÖ yada CIA’nın yan kuruluşları ile karşılaşmaması kaçınılmazdı! FETÖ’nünSiyasi ayağının varlığının tartışılması şu ünlü hikayeyi akıllara getiriyor: “Fatih İstanbul’u fethederken Bizans uleması meleklerin cinsiyetini tartışıyormuş.”

Bu tür lüzumsuz tartışmalar hem önlem almanın, hem mücadelenin önü tıkamaktan başka bir işe yaramıyor.FETÖ; sızma, saklanma, yayılma stratejileri ile hareket eden CIA’nın kendi tarihinde kurmuş olduğu en büyük organizasyondur! CIA’nın böyle bir organizasyonu birkaç siyasetçiye emanet edebileceği, bunlarla yoluna devam edeceği, sadece bir siyasi parti ile yetineceği, kişiler üzerinden faaliyet göstereceği düşüncesi akıldan uzak geliyor bana.

FETÖ yani CIA kim işine yararsa onunla çalışır! İstihbarat dünyasının sistemi budur zaten! Papa ise Papa, Apo ise Apo! Kişinin kim olduğu değil, kime tasmayı takabildiği, çengeli atabildiği önemlidir! Ve bu tasma şu an Fetulahın boynunda olsa da yarın bir başkasına da geçebilir. Önemli olan bu ‘’köpekleşmenin’’ önüne geçebilmektir.

Dünya tarihinin en ilginç örgütünün bu güne kadar çözülebilen tek parçası, dini maske olarak kullanan, para ve insan kaynağını var olduğu ülkenin kaynaklarından elde eden, 100 den fazla ülkede faaliyet gösteren CIA organizasyonu olduğudur. Bu organizasyonun ana karargahı Türkiye idi. Şimdi merkez üssüne yani ABD’ye çekildi.

Eğer FETÖ’nün siyasetteki konumu merak ve endişe konusu ise bu durumda ağız dalaşından daha fazla şeyler yapmak gerekiyor.

Öncelikle ‘’FETÖ bu ülkede siyasi partiler için gerçekten sorunmu?’’sorusundan yola çıkmak gerekiyor. Şu an kim ne derse desin FETÖ; siyasi arenada Sayın Erdoğan’dan başka kimsenin problemi değilmiş gibi görünüyor.Öncelikle FETÖ kimin problemi?

Siyasi partiler için problemse bu konuda bir araya gelebiliyorlar mı?

(Teröre karşı fikir birliğinde ve ortak tavırda sıkıntı varsa orada zaten vatana karşı yapılan bir gaflet ve hatta ihanet vardır!)

FETÖ’nün ekonomik olarak bu ülkede yaptığı hırsızlıkların, soygunların, devlet kaynaklarından çaldığı paraların toplam bir rakamı var mı? Gerçek maliyet nedir acaba?

Fetö’nün 17/25 Aralık öncesi mağdur ettiği binlerce insan var ve bu insanların durumları ile ilgili ortada hiçbir şey ve hiçbir çalışma yok. Mücadeleye zarar vermemek için mahrem bir sır gibi saklıyorlar ama mağduriyetleri artarak devam ediyor.

FETÖ ile uluslararası mücadelede, bütün dünyada nefret edilen CIA’nın organizasyonu olduğu neden deşifre edilemez?

Siyasetçilerin son birkaç ayda yaptıkları açıklamalara bakın!FETÖ’nün siyasi ayakçıları zaten kendini deşifre ediyor.

Evet gerçekten siyaset için bu bir sorunsa çözümü çok basit!

Bunun içinde öncelikle işadamı siyasetçileri meclisten uzaklaştırıp, siyaseti psikiyatrinin ilgi alanından çıkartmak artık kendi rayına oturmaktan geçer.Bu tartışmalarla toplumun siyasi psikolojisine etkilerinden ders alınmamış görünüyor. Son kez tekrarla, FETÖnün siyasi ayağı yoktur. Siyasi Ayakçıları vardır.