Baykal'ın yeteri kadar "sosyal demokrat " olmadığını düşünen Dış güçler ve yerli sosyal demokrasi dernekleri Baykal CHP'sini beğenmiyorlardı.

Öte yandan Baykal'ın Atatürkçü olmasına rağmen yeteri kadar Kemalist bulmayan katışıksız Kemalist bir kesimde Baykal ve yönetim ekibini eleştiriyordu.

Baykal adeta Kemalistler ile Sosyal demokratlar arasında kalmış ve bocalamaya başlamıştı.

CHP ile SHP'nin 1995 yılı birleşme kurultayı ile parti ideolojisine ve kadrolarına bir şekilde sosyal demokrat darbeli paralel yamalanma başladı.

Bu Mülkiye cuntası Beyenelmillicileri zamanla Baykal'ın kendilerine üvey evlat muamelesi yaptıklarından da rahatsız oluyorlardı.

Baykal döneminde Milletvekili kontenjanlarında ve parti örgütlenmelerinde masonlara yeteri kadar kadro verilmemesinden yakınıyorlardı.

Baykal o dönemde kerhen sosyal demokrasiyi yüceltse de parti içinde durum biraz farklıydı.

Baykal'a yönelik bu şikâyetler; müşteki sosyal demokratlar tarafından üyesi bulundukları dış birliklere ulaştırılıyor ve parti içindeki Kemalistlerden duyulan rahatsızlıklar anlatılıyordu.

Hatta bu sosyal demokrat zevatın çoğunluğu 1 Mart tezkeresinde Baykal'ın tutumuna da karşıydı? Ama belli etmiyorlardı.

Taaa ki çilingirci çağırılana kadar !

Baykal şimdilerde, SHP- CHP birleşmesine kadar giden filmi geriye aldığında, Kılıçdaroğlu bu işin son halkası mıydı” “diye düşüne dursun…

Atatürk düşmanı Fetöş çoktan “sosyal demokratlığını”! ilan etmiş ve gerçek Kemalistleri parti içinde yuvalanan sosyal demokratlara kırdırtmaya başlamıştı bile.!

Sosyal demokratların bu vesile ile ne kadar Kemalist olduğunu okuyucunun takdirine sunarım.