Gazze’deki son İsrail saldırıları, bir kez daha bölgedeki acıyı derinleştirerek masum halkı hedef aldı. Şucaiye Mahallesi’nde Ebu Asr ve ed-Daye ailelerine ait evlerin bombalanması sonucu, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 17 kişi hayatını kaybetti. Saldırıların ardından enkaz altından çıkarılanların acı dolu hikayeleri, Gazze'deki insanlık dramını gözler önüne serdi.
-Biz Sadece Çocuklarız, Hiçbir Yanlış Yapmadık
Enkaz altından çıkarılan küçük bir çocuğun yaşadığı dehşet, yürekleri dağladı. "Bunu kime gönderiyorsun? Ne için çekim yapıyorsun? Biz sadece küçük çocuklarız. Hiçbir yanlış yapmadık," diyerek çaresizliğini dile getiren minik çocuk, gece yarısı uyandığında kendini enkaz altında bulduğunu ve kimsenin ona ulaşamadığını anlattı. Bu sözler, Gazze'deki zulmün en masum kurbanlarının sesini duyuruyor. Bir çocuğun enkaz altında kalıp, hayatta kalma mücadelesi vermesi, Gazze’de yaşanan trajedinin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi.
-Nuseyrat Mülteci Kampı’nda Bir Diğer Acı Tablonun Adı: El-Hur Ailesi
Bir diğer acı olay, Nuseyrat Mülteci Kampı’nda yaşandı. El-Hur ailesinin evi vurulmuş, çok sayıda kişi hayatını kaybetmiş ve pek çoğu da yaralanmıştı. Enkazdan çıkarılan çocukların feryatları, dünyaya Gazze’deki insanlık dramını bir kez daha hatırlattı. Yıkılan her ev, kaybolan her can, masum halkın çektiği acıları gözler önüne seriyor. Bu trajediler, sadece Filistin halkını değil, tüm insanlığı ilgilendiren bir vicdan meselesidir.
-Gazze’deki Zulme Karşı Susmak Mümkün Değil
Filistin halkı, her geçen gün daha fazla can verirken, bu çocukların gözlerindeki korku ve çaresizlik, tüm insanlık için bir vicdan sorgulamasıdır. Zulme karşı susmak, bu masum hayatların daha fazla heba olmasına neden olacaktır. Gazze'deki bu trajedi, sadece Filistinlilerin değil, tüm insanlığın ortak sorunudur.
Gazze’deki bu felaket, tüm Müslümanları kardeşlik ve dayanışmaya çağırıyor. Peygamber Efendimiz'in "Müslüman, diğer Müslümanların acılarını paylaşır" hadisi, bizlere zulme karşı birlikte durmanın önemini hatırlatıyor. Gazze halkına duyarsız kalmak, İslam’ın kardeşlik anlayışına aykırıdır.
Her birimiz, Gazze’deki masum halk için bir umut ışığı olmalıyız. Birlik, dayanışma ve yardımlaşma, İslam’ın temel değerlerindendir. Müslümanlar olarak, zulme karşı sesimizi yükseltmeli, bu acılara duyarsız kalmamalıyız. Gazze’deki dram, sadece Filistinlilerin değil, tüm insanlığın ortak sorunudur. Unutmayalım ki, bir gün bu acılar sona erecek, fakat bir umut ışığı olmak için hepimizin harekete geçmesi gerekmektedir.