Corona Covid19 virüsü çıktığı ilk günden bu yazıyı okuduğunuz bu ana kadar her yerde bununla ilgili yayınlar yapılıyor.

Virüs ülkemize ulaştığı andan itibaren devlet ve hükümet seferber oldu ve vatandaşları uyarıyor. Fakat tüm çabalara rağmen vatandaşın büyük bir kısmı bu konuda otoriteye yardımcı olmuyor. Artık onlara bir şey yazmanın manasız olduğu bir sürece girdik.

Merak ediyorum ve gerçekten soruyorum.

Allah'a inanmayan ama evinde kalıp mücadeleye destek veren bir ateist mi yoksa, tüm önlemleri umursamayıp otoritenin verdiği kararlara karşı çıkıp insanların hayatını riske sokan bir Müslüman mı daha günahkardır?

Hükümet virüsle mücadele ederken bir yandan da cehaletle savaşmak zorunda kaldı. Din ile bilim arasında sıkışmış bir salgın hastalık mücadelesine dönüştü.

Tüm bunlar kenara çekilip bakınca en iyi tarifle Halil Cibran'ın ünlü şiirinin ilk satırlarını getiriyor aklıma:

"Ey Kavmim, sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin. Dönüp de bakmazsın ölülerine.
Lut Kavmi'nden de değilsin sen, hazdan olmayacak mahvın. Acıyla karıldı harcın ama acıya da yabancısın."

Bu nedenle bende yazıma Covid19'a teşekkür mektubu olarak devam ediyorum. Yazının devamının okuyucularla ilgisi yoktur.

Teşekkürler Covid19

Sadece bedenlerin değil ruhların da öldüğü bir dünyada zombi gibi umursamadan yaşarken bize ölümü hatırlattığın için,

Varlığından rahatsız olup yük olarak düşündüğümüz yaşlılarımızı aklımıza getirdiğin için.

Mal-mülk,para-servet, mevkii-makam, şan-şöhret denilen şeylerin ölüm karşısında hiç bir değerinin olmadığını gösterdiğin için.

8 yılda 511.000 insanın katledilirken, sıcak evimizde lüksümüzde şımarırken, ölümün sadece savaş alanlarında yaşayan mazlumlara ait olmadığını gösterdiğin için.

Hayatı karantina altında geçen, açlık, yoksulluk ve ölümle yaşayan Gazzeli ile empati yaptırdığın için.

Yeterince kauçuk toplayamadığı için  Avrupalı sömürgecisi tarafından kolları kesilen sonraki yıllarda aşı deneklerine çevrilen ve hala salgınlarla hayatını kaybeden Afrikalıyı bize hatırlattığın için.

Zincirlikuyu mezarlığı girişinde bulunan günde binlere insanın okuduğu "Her canlı ölümü tadacaktır" yazısının mizah malzemesi değil gerçek olduğunu gösterdiğin için.

Neden olduğun  tartışmalarla  aslında alayımızın sahtekar olduğumuz için birbirimize tahammül ettiğimizi deşifre ettiğin için.

Bilime en az ibadet kadar önem veren dinin mensupları olarak bilimden uzaklaşmanın sonuçlarını yaşattığın için.

Benliğimizin bittiğini nesnelere dönüştüğümüzü bize gösterdiğin için.

Her tahsillinin aydın olmadığını aslında gerçek problemin cehalet olduğunu ortaya serdiğin için.

Ölümün karşısında hiç kimsenin çaresi olmadığını, tıbbın kaderi yaşamak olanlardan başkasını ayağa kaldıramadığını ispatladığın için.

Bize hatalarımızı görme, kendimizi tanıma fırsatı verdiğin için.

Kendimizden olmayandan korkmamaız gerektiğini, birimizin hayatta kalmasının diğerinin hayatta kalmasına bağlı oduğunu öğrettiğin için.

XII y.y'da dünyadaki ilk tarım kitabı 'Çiftçinin El Kitabı!nı yazan Müslüman alim  İbn El-Avvam başta olmak üzere atalarımızın tarıma verdiği değeri unutup Gıda-Tarım ve Sağlık zincirinin birbirinden ayrılmaz parçalar olduğunu hatırlattığın için.

Aynı anda binlerce kişiyi öldüren bombayı yapmanın delilik, aynı anda binlerce insanı kurtaran ilacı üretebilmenin dahilik olduğunu ispatladığın için.

Bilim ve Sağlık bütçesinin önemini göstererek savaş seviciliğinin ne büyük bir yanılgı olduğunu öğrettiğin için.

Bir gün daha yaşamak için dünya tarihinde ilk kez devletinden sokağa çıkma yasağı isteyen ve yaşamanın ne olduğunu hatırlattığın için

En değersiz şekile kullandığımız hayatımızda ölümü bayılmak sanmak gibi bir yanılgıdan kurtardığın için.

Kitlesel ölümlerin sadece fakirlerin kaderi olmadığını gözümüzün içine soktuğun için.

Sağlığın kişiye özel değil herkesi kapsadığını ve birimizin sağlığının herkesin sağlığını ilgilendirdiğini öğrettiğin için.

Seninle tanışana kadar Hz. İbrahim olsak gönderilen kurbanı pazarda satardık, ama dünya malının bir işe yaramadığını öğrendik.

Teşekkürler sevgili Covid19.

Allah'a inandık paraya taptık, ölen bizden olmadığı sürece umursamadık, ''yarın ölecekmiş gibi ibadet et, hiç ölmeyecekmiş gibi çalış'' denildi, biz yarın ölecekmiş gibi zevke sefaya, hiç ölmeyecekmiş gibi çalıp çırpmaya adadık kendimizi.

Ölümü aldın kapımıza geldin.
Hoş geldin safa geldin. Covid19
Sana minnet borçlu olacak geride kalanlarımız.

"Yeryüzündeki her canlı yok olacak." (Rahman, 55/26)