Alınacak yeni önlemlerle enflasyonun beli bükülecek

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 2021’de uygulayacağı strateji belli oldu. Başkan Naci Ağbal’ın açıklamaları önemli ipuçları verdi. Buna göre yeni dönemde para politikasında kademeli değişikliğe gidilecek.

Mücadele hız kazanıyor

Tutarlı ve proaktif bir para politikası izlenecek. Böylece reel faizleri çok yüksek seviyelere çıkarmaya gerek kalmadan enflasyon kontrol altına alınacak. Kredi genişlemesine dayalı talep enflasyonuyla mücadeleye hız verilecek. Arz enflasyonuyla ilgili gelişmeler ise yakından takip edilecek. Dikkatler gıda, enerji ve hammadde fiyatlarına çevrilecek. Arz kısmında sürpriz yaşanmadığı takdirde TCMB tarafından enflasyonla mücadelede başarı elde edileceği düşünülüyor. Finansal istikrarı sağlamak için ise tüm enstrümanlar kullanılacak. Dolarizasyon eğilimini tersine döndürecek, TCMB rezervlerini arttıracak ilave adımlar atılacak. Yatırım stratejistleri, bu adımların hemen meyve vermeyeceğine işaret ederek, şu görüşleri paylaşıyorlar: “Yabancıların TL varlıklara talepleri artıyor artmasına ancak yerli yatırımcılar halen dolar satın alıyorlar. Ama şu anda dev ülkeler faiz oranları dip seviyelerde. 2021’de de durum aynı olacak. Ve ülkemiz para birimine ilgi devam edecek. Bu ortamda TL’ye yatırımı teşvik eder, enflasyon beklentilerini geriye çekersek ters dolarizasyon ve rezerv biriktirme hedeflerini yakalayacağımızı bilmeliyiz. İçeride reform coşkusunu devam ettirmenin, dışarıda ise stratejik hamlelerde bulunup yaptırıma yönelik riskleri dağıtmanın TL’ye olan talebi tırmandıracağını da unutmamalıyız.”

Sınıra yaklaşıldı

“Enflasyonu düşürmek kadar reel sektörü desteklemek de önemli” diyen stratejistler, ayrıca şunları kaydediyorlar: “Gelinen aşamada desteği gevşek para politikası ve kredi mekanizması yoluyla veremeyeceğimiz ortada. Para ve maliye politikalarını birbirlerini tamamlamaları gerekiyor. Para politikasında sınıra yaklaşıldı. Bu noktada kaçınılmaz olarak maliye politikaları devreye giriyor. Nitekim hükümet tarafından esnafa kira yardımı yapılarak ve vergi indirimine gidilerek önemli bir tedbir alındı. Pandeminin ikinci dalgasında reel sektörün önüne büyük kredi paketleri sunmak yarar değil, zarar getirirdi. Zira şirketlerin önlerini göremedikleri bir dönemde kredilerin bir anlamı kalmıyor. Hatta şirketler, daha büyük bir borç yüküyle karşılaşıyorlar. Şu anda yapılması gereken de kara bulutları dağıtmak ve gelir kaybını telafi etmek için firmaların maliyetlerini hafifletmektir.”

Ekonomistler de şu görüşleri paylaşıyorlar:

Önemli adımlar atılıyor

Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu: “Naci Ağbal, TL’nin istikrarı ve enflasyonla mücadele konusunda kararlılığını devam ettirme sinyali veriyor. Önemli adımlar da atıyor. Bu adımlara ekonomi ve ekonomi dışı diğer reformlar eklenirse başarı imkânı artar.”

İsabetli vurgu

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara: “Enflasyon sorunu, finansal istikrarı bozuyor. Enflasyon ve dış denge sorununu çözemediğimiz için finansman kalitesi düşüyor, kur oynaklığı yüksek seyrediyor. Bütün bunlar bilanço üzerinden finansal istikrarı vuruyor. TCMB Başkanı Ağbal tarafından fiyat istikrarının birincil öncelik olması ve buna vurgu yapılması doğrudur. Finansal istikrarı desteklemesi açısından da isabetli buluyorum.”

Sabır gerekli

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova: “TCMB’nin sıkılaştırmaya yönelik tavrı devam ettikçe güven geri gelecek, Türkiye’nin risk primi düşecektir. Kurda kalıcı ve istikrarlı bir düzey sağlandığında da ters dolarizasyon da yaşanacaktır. Biraz sabır gerekli.”