İran dini lideri Ali Hamaney, ABD’nin mevcut Başkanı Joe Biden ile selefi Donald Trump’ı ülkelerinin prestijine zarar vermekle suçladı.

Hamaney Şah rejimini deviren 1979 Devrimi’nin yıldönümü münasebetiyle Hava Kuvvetleri Komutanlarına hitaben yaptığı konuşmada, “Düşman cephesi sofistike bir saldırı düzenliyor yani ekonomik, siyasi, güvenlik, medya ve diplomatik bir saldırı. Bu kolektif ve sofistike saldırı karşısında daima savunma pozisyonunda kalamayız. Medya, güvenlik ve ekonomi gibi çeşitli alanlarda saldırılar düzenlemeliyiz” ifadelerini kullandı. Hamaney, “fikir ve eylem sahiplerinden ve özellikle yetkililerden bunun üzerinde çalışmalarını” istedi.

Reuters’ın İran resmi haber ajansı IRNA’dan aktardığı habere göre, Hamaney, ABD’nin mevcut Başkanı Joe Biden ve selefi Donald Trump’ı ABD’nin prestijine zarar vermekle suçladı. Hamaney’in ABD başkanlarını doğrudan eleştirmesi sık rastlanmayan bir durum.

Hamaney nükleer mesele de dahil olmak üzere ABD’de yüksek politikaları belirleyen karar mercilerine seslenerek, “Bugünlerde ABD hiç ummadığı şekillerde darbeler alıyor. ABD’nin -mevcut ve eski- iki başkanı ABD’nin imajını zedelediler” dedi.

Hamaney, Ağustos ayında yaptığı bir açıklamada, Biden yönetiminin Trump yönetiminden farklı olmadığını belirterek, “Çünkü Biden yönetiminin nükleer meselesiyle ilgili İran’dan talepleri sözde farklı ancak aslında Trump’ın isteklerinin aynısını talep ediyorlar” ifadesini kullandı.

Bununla birlikte Hamaney geçen ay “düşman” ile müzakere etmenin teslim olmak anlamına gelmeyeceğini söyleyerek tutumunu esnetti. Analistler bu açıklamayı, 2015 yılında nükleer anlaşma imzalanmadan önceki süreçte olduğu gibi ABD ile doğrudan müzakere yürütülmesinin onaylanması şeklinde değerlendirdi.

İran haber ajanslarında yer alan haberlere göre Hamaney, aynı bağlamda şu ifadeleri kullandı:

“Bugün düşman; gerçekleri, başarıları, ilerleyişi ve kahramanca adımları tahrif etmek için saldırıyor. Bu saldırı bir savunma hareketi ve sofistike bir saldırı gerektiriyor. Ekonomi ve geçim sorunlarının, gerçekleştirdiğimiz ilerlemeyi ve tozlanmış destanları örtmesine, gözlerden uzaklaştırmasına ve unutturmasına izin vermemeliyiz.”

Hamaney, ABD’nin yaklaşık 4 yıl önce nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından Tahran ve Washington arasında baş gösteren gerginlikten bu yana İran’ın stratejisini değiştirmekten bahseden ilk İranlı üst düzey yetkili değil. Nitekim İran Devrim Muhafızları Kara Kuvvetleri Komutanı Muhammed Pakpur, Aralık 2021’de İranlı güçlerin Körfez sularında tatbikat gerçekleştirdiği sırada yaptığı açıklamada, “(Askeri) operasyonlara ve tehditlere uygun olarak stratejik doktrinimizin seyri değişti ve taktikler, esneklik ve kapasite açısından değişti” dedi.

İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Ocak 2019 tarihli açıklamasında, “İran Silahlı Kuvvetleri ulusal çıkarları savunmak için savunma stratejisinden saldırı stratejisine geçti” dedi. Bakıri, “İran’ın diğer ülkelerin çıkarlarına ve egemenliğine hegemonya dayatma emellerine sahip olduğu” yönündeki ifadeleri reddetti.

İran Devrim Muhafızları’na yakınlığıyla bilinen Tasnim haber ajansının aktardığına göre Bakıri, önceki gün, “Biz sadece tehditlerin ülkeden uzaklaştığı bir konumda değiliz, aynı zamanda küresel emperyalizm boyutundaki düşmanların bize karşı askeri saldırıyı düşünmelerinin ve planlamalarının zorlaştığı bir konumdayız” ifadelerini kullandı.

İran ve büyük güçler arasındaki görüşmelere de değinen Bakıri, “Yaptırımlar kaldırılırsa dünyanın en büyük silah ihracatçılarından biri olacağız. İran uzun menzilli füzelere ve ayrıca onlarca kullanım alanı olan drone’lara sahip” dedi.

İran Devrim Muhafızları Füze Birimi Komutanı Emir Ali Hacızade, pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Devrim Muhafızları yakında stratejik bir füze tanıtacak. Bu füze bir süre önce üretildi ve Devrim Muhafızları’nın muharebe sistemine dahil oldu” diye konuştu.