Abdulfettah el Burhan, Geçici Askeri Konsey başkanı olmasının ardından ülkenin içinde bulunduğu tehlikeleri bertaraf etmek, Sudan halkının taleplerini yerine getirmek ve ülkede ekonomik ve siyasi krizin çözülmesi amacıyla Ömer el Beşir’in partisi Ulusal Kongre Partisi hariç bütün siyasi güçlerle diyalog sürecinin başlatma kararı aldı. Konseyin Siyasi Komite Başkanı Zeynelabidin, bütün siyasi güçleri ve parti yöneticilerini bu tarihi fırsatı kaçırmamaya davet etti. Askeri Konsey, ekonomik sorunlara karşı ellerinde hazır bir reçete olmadığını, sorunların çözümünün siyasi diyalog sürecinden geçtiğini açıkladı. Aslında asker gelinen bu süreçte yönetimi sivillere bırakmaya hevesli görünüyor. Çünkü ekonomik olarak askerin hiçbir deneyimi yok ve ekonomik durumun düzeltilmesi nihayetinde kurumları aşan milli bir sorundur. Sudan’da iktisadi durumu düzeltmeden hiçbir hükümetin başarıya ulaşması mümkün değildir.

Askeri Konsey hiçbir ideolojiye bağlı olmadığını, sadece sivil hükümet kurulmadan önce ülkeyi koordine etmek için geldikleri mesajını vermektedir. Amaçlarının sadece değişiklik talebinde bulunan vatandaşların isteklerine karşıyık vermek olduğunu vurguluyorlar. Savunma Bakanlığı, Polis Müdürlüğü, Ulusal Güvenlik ve İstihbarat Servisi şu anda Sudan’da asayişi ve emniyeti sağlama noktasında en güçlü çevrelerdir. Konseyin en önemli hedefleri arasında halkın taleplerine kulak vermek, kapsamlı çözümler üretmek ve sivil yönetimin önünü açmak yer almaktadır. Geçici Askeri Konsey’in dış politikadaki temel hedefi ise Sudan’ı uluslararası alanda ekonomik ambargodan kurtarmak ve teröre destek veren ülkeler listesinden çıkarılması için çaba göstermek olacaktır.

Askeri Konsey, başarıya ulaşmaları halinde 2 yıldan daha fazla süre yönetimde kalmayacaklarını ve gelişen şartlara göre ise bu sürenin kısalabileceğini vurguluyorlar. Şartlar oluştuğunda ise iktidarı sivillere devredecekler lakin şimdiden halk sivil hükümete geçme noktasında son derece kararlı ve istekli görünüyor. Göstericiler bu konuda hiç geri adım atmıyorlar.

Muhalefet Partilerinin Talepleri

Sudan muhalefeti halkı ve kitleleri bilhassa başkent Hartum’da sokakta tutmanın yollarını arıyor. Eski rejimin uzantılarının devlet kurum ve kademelerinden uzaklaştırılmasını, gösteriler sırasında ölüme sebebiyet verenlerin ve yolsuzluklara bulaşanların yargılanmasını istiyor. Geçici Askeri Konsey’den İstihbarat ve güvenlik birimlerinin yeniden yapılandırılmasını talep ediyor.

Sudanlı Profesyoneller Birliği (Meslek Erbabı Birliği) Twitter’dan yaptığı paylaşımda muhalefetin geniş yelpazesini temsil eden Özgürlük ve Değişim Bildirgesinin temel hedefinin Askeri Konseyin iktidarı behemehal sivillere teslim edilmesini sağlamak olduğunu açıkladı. Hartum’da muhalefetin organizasyonuyla birlikte protestolar savunma bakanlığı çevresinde kesilmeden devam etmektedir. Bu konuda muhalefetin herhangi bir taviz vermeyeceği öngörülüyor.

Türkiye Sudan İlişkileri

Askeri darbeden sonra Türkiye-Sudan ilişkileri ve geleceği hakkında Türkiye’de ve dışarda pek çok yorum yapıldı. Bazı çevreler bu süreçten sonra Sudan’ın Türkiye ve Katar etkisinden uzaklaşacağı Körfez ülkeleri ve ABD’nin kucağına oturacağını ifade ediyorlar. Hatta Lübnanlı siyasetçi Nidal Said es-Sebaa Sudan devriminin başarılı olduğunu ve bu devrimin Sudan’ı Katar ve Türkiye etkisinden kurtardığını söylüyor. Es-Sebaa daha da ileri giderek 2019 yılının Türkiye için hayal kırıklıklarıyla dolu bir yılı olduğunu; Erdoğan’ın seçimleri kaybettiğini, İdlib’de askerlerinin geri çekildiğini ve daha da önemlisi stratejik müttefiki Hasan Ömer el-Beşir’in kutsanmış bir devrimle devrildiğini söylese de Seba’nın söyledikleri gerçeklerle bağdaşmamaktadır. El Beşir’e karşı darbe yapan kadro Beşir’in en az kırk yıllık silah arkadaşlarıdır ve çoğunluğu Müslüman Kardeşler çevresinden yani İslami kökenden gelmektedirler. Sudan’da muhalefet partileri Ümmet Partisi hatta Komünist Parti de dâhil bütün siyasi çevreler Türkiye’ye karşı muhabbet ve sempati duymaktadırlar. Daha henüz hükümet teşekkül etmeden yapılan bu erken ve histerik yorumlar Türkiye düşmanlığının geldiği aşamayı göstermesi açısından manidar.

Bilindiği üzere Türkiye’nin Sevakin adasındaki devam eden yatırımlar Beşir aleyhindeki gösteriler sebebiyle askıya alınmıştı.

Sudanlı araştırmacılara göre, ister Türk isterse Amerikan menşeli olsun bu ülkede yapılan yatırımların sekteye uğratılması söz konusu olmayacak. Uluslararası ilişkiler uzmanı Samir Salha, Türkiye Sudan ilişkilerinin geleceği hakkında konuşmanın henüz erken olduğunu söyledi. Burada önemli olan gerçekten askerin taahhüt ettiği gibi önümüzdeki dönemde sivil bir yönetim kurulabilecek mi ı? Eğer kurulacaksa nasıl bir hükümet kurulacak? İşte bu sorulara verilecek pratik cevaplar Sudan’ın uluslararası ilişkiler noktasındaki duruşunu şekillendirecek ve tayin edecektir.

Müslüman Kardeşler’in Tutumu

Sudan Müslüman Kardeşler hareketi yöneticileri Geçici Askeri Konseyin teşkilini olumlu buluyorlar ve gelişmeleri genelde olumlu buluyorlar ve destekleyeceklerini esirgemeyeceklerini ifade ediyorlar. Müslüman Kardeşler hareketi Sudan’da ılımlı ve mutedil bir hareket olarak algılanıyor. Onlar da sivil bir hükümete geçilmesi gerektiğini savunuyorlar. Müslüman Kardeşler barışçıl bir hareket olmasına rağmen Komünist Partisinden ağır eleştiriler alıyor hatta Komünist Partisi üyelerine göre Müslüman Kardeşler hareketi ile Beşir’in partisi madalyonun iki yüzünü temsil ediyorlar ve Beşir hükümetinin tümüyle İslamcı bir hareket olduğunu ifade ediyorlar.

Müslüman Kardeşler hareketi Sudan’da hadiseleri yakından takip etmiş ve hatta zaman zaman gösterilere iştirak etmiştir. Müslüman Kardeşler örgütü de diğer muhalefet partileri gibi güvenlik güçlerinin protestoculara karşı şiddet kullanmasından dolayı müşteki. Teşkilata göre protestoların ilk başlarında göstericiler oldukça küçük bir kesimi temsil ediyorlardı. Komünist Partinin ve Profesyoneller Birliğinin (Meslek Erbabı Birliği) yandaşlarından ibarettiler. Zamanla katılımlar artmıştır. Bunun nedeni gıda fiyatlarının aşırı derecede yükselmesi ve yolsuzluk iddialarının ayyuka çıkmasıdır. Bu nedenle özelliklede gençler ve kadınlar arasında büyük ilgi görmüştür.

Müslüman Kardeşler hareketine göre 6 Nisan hareketinin başarıya ulaşmasının en önemli nedeni zamanlamayı doğru ve planlamayı iyi yapmalarıydı. Komünist Partinin bazı ordu subaylarıyla irtibatlı olduğu da Müslüman Kardeşlerin iddiaları arasındadır.

Müslüman Kardeşler Geçici Askeri Konseyi destekliyor ancak 2 yıllık geçiş sürecini uzun buluyor ve konuda çekincelerini ortaya koyuyorlar. Geçici Askeri Konsey siyasi partiler arasında bir diyalog süreci başlattıklarını ve bütün siyasi figürlerin davet edildiklerini açıklamışlardı. Ancak Müslüman Kardeşler hareketi henüz bu diyaloga davet edilmemiştir. Şu ana kadar diyaloga davet edilen tek bir parti var oda daha önceki hükümetlerde başarısız olmuş olan Sadık el Mehdi’nin Ümmet Partisidir.

Müslüman Kardeşlerin Sudan’da gerçekleştirmek istediği en önemli faaliyetler arasında İslami anayasayı muhafaza etmek, iktisadi alanda Sudan’ı refaha kavuşturmak, gençlerin taleplerine odaklanmak ve yolsuzluklarla mücadele etmektir.

Sudan halkının %99’u Müslümandır. Ülkenin anayasası İslam hukukuna, geleneklerine ve göreneklerine sıkı sıkıya bağlıdır. Gelinen bu aşamada Komünist Partisi mevcut İslami anayasayı değiştirmek isteyecektir ancak söz konusu parti diğer partilere nispetle en zayıf tabana sahip partilerden biridir ve şu anda popüler olmalarının nedeni ülkenin yaşadığı krizlerden faydalanma yolunu seçmeleri ve medya organlarını arkasına alarak devrimci sloganlarla askeri darbe sürecinde ön plana çıkmaları olmuştur.