Suyun, yolun, elektriğin vaat olduğu dönemlerden, beğeni ve takipçi çağının bunalımlarına uzanan çarpıcı bir toplumsal analiz… Göç, ayrışma, değer kaybı, ekonomik sıkışmışlık ve sosyal çöküşün perde arkası bu yazıda tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor. Sorunlar biliniyor ama çözümler neden hâlâ yok? "Yaptım oldu" devrinden "söyledim gitti" dönemine geçişin düşündürücü panoramasını kaçırmayın.
Genç yazar Hasan Canat'ın toplumun hafızasına ayna tutan bu etkileyici yazısını okumak için tıklayın.