Bismillahirrahmanirrahim Bu akşam, İslami yılbaşımız! Hicri 1436. yılımıza giriyoruz. Gecemiz ve senemiz hayırlı, bereketli olsun. Yıllarca olduğu gibi bu sene de bu geceyi garip ve mahzun karşılayacağız! Avrupa’da kendi Peygamberlerinin doğum gününü ve bugüne atfedilen 1 Ocak yılbaşını Devlet töreniyle karşılıyorlar. Bir hafta evvel, caddeler, sokaklar, Devlet daireleri ve evler süsleniyor. Okullar, daireler bir çok iş yeri tatile giriyor! Ve çalışanlara Peygamberlerinin doğumu hürmetine ikramiye veriyorlar! Ya İslam’a İsyan Âlemi? Bu geceki yılbaşımıza ve yeni yılımıza yine habersiz, hazırlıksız, suskun ve yine sessiz!

Bakalım bugün minberlerde, kürsülerde ve TV kanallarında bu mühim Hicri Yılbaşımıza nasıl ve ne kadar ilgi göstereceğiz! Haçlıların Miladi yılbaşına Ülkemizde Devlet ve Millet olarak gösterdiğimiz ilgi tam bir aşağılık kompleksi! Ve kölelik belgesi! Hiç bir Hıristiyan ülke, Hicri yılbaşımızı kutlamazken, bize ne oluyor ki onların yılbaşını kutlayıp resmi tatil yaptık? Ve tam bir asır, kendi Medeniyetimizin haftalık Cuma tatilimizden, Hicri takvimimizden ve yılbaşımızdan uzaklaştık!? Hani Milli Egemenlik milletin ve Medeniyetimizindi? Tam yüz yıldır, haftalık tatil gününde, yılbaşında takvimde ve hukukta haklarımız Emperyalistlerin yetkisinde olmaya devam ediyor! Bu ihanet, Emperyalist ülkelerin tam bir egemenliği! Batı’nın ellerimizdeki kölelik zinciri ve zulüm prangası! Allah, hepimizi ıslah etsin, affetsin ve kölelik zincirlerini ellerimizle kırdırsın!! Sadece ve sadece Allah’a kul olmak ve Eşsiz Önderimiz, Başöğretmenimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimizin İzinden gitmektir gerçek Medeniyet ve gerçek Hürriyet! Bu da O’nun Kutsal Hicretini anlamak ve yaşamakla mümkündür! Buna hazır olamayanlar, vatanlarını terke mecbur bırakılanların başka ülkelere hicretlerini anlayamazlar! Evet! Terk etmek manasına gelen Hicret; Gerçek Sevgilinin Kayıtsız Şartsız Egemenliği altında hür olmak için sevdiklerini ve sevdiğin şeyleri terk etmek! Doğup büyüdüğü Ana baba ocağı Mekke-i Mükerreme’yi terke mecbur edildiği için Medine-i Münevvere’ye ulaşıp kurduğu Adalet ve Hukuk Devleti ve İslam Medeniyeti bu kutsal Hicretin bereketidir! Günümüzün hicreti ise; Kalb Kâbe’mizdeki tüm şirkin temsilcileri putlaştırdıklarımızı terk ederek “Hâkimiyet Kayıtsız ve Şartsız Her Yerde ve Her Zaman Sadece Allah’ındır!’’ Tevhidi İmanına kavuşmaktır! Şeytan’ın köleliğini terk edip, Namaz, Zekât, Oruç, Hac, Cihad ve Güzel Ahlak doğruluk ve dürüstlük yürüyüşüyle Allah’a kulluk özgürlüğüne kavuşmaktır! Evet! Aramızdaki kin, nefret ve düşmanlıkları terk ederek Ensar ve Muhacir kardeşliğini nefislerimizde yeniden yaşatmaktır Hicret! Sigara, esrar eroin, içki, kumar, zina, faiz, yalan, iftira ve entrika gibi nefsin heva ve şehevi arzularını terk etmektir Hicret! Dostların az, cahillerin çok olduğu oturduğumuz Mekânlardan, nefis ve nesillerimizin selameti ve ahiret geleceği için iman ve amel güzel ahlak sahibi şahsiyetlerin yaşadığı semtlere taşınmaktır Hicret! Allah’a sevginin, sadakatin, imanın ve itaatin ispatıdır bu manevi hicret. Bu inanç ve duyguyla yeni Hicri 1436. yılımızı tebrik ediyorum. Eşkıya İsrail, Çin, Amerika, Avrupa ve yandaşlarının terörüyle devam eden toplu hicretlerin sona ereceği ve Muhacir kardeşlerimizin yeniden yurtlarına dönecekleri bir yıl olsun İnşallah! Allah (c.c.)’dan, çok yakında Cuma ve Yılbaşımızın Resmi Tatil olmasını ve bu ümmetin yüz yıldır devam eden hicran (gözyaşı, çığlık ve acılarla dolu) hicretinden sonra Mekke’nin, Kudüs’ün, Şam, Bağdat, Çeçenistan, Arakan ve Türkistan’ın fethini yeniden ikram etmesini diliyorum. Günümüz muhacirlerine maddi ve manevi ensarlık yapan kardeşlerimize selam ve dua ile...