Hilye nedir?

Türk edebiyatında peygamberler ile dört büyük halifenin iç ve dış güzellikleri ile örnek davranış biçimlerini anlatan eserlerdir

Arap edebiyatındaki konusu her yönüyle Hz. Peygamber olan dinî-didaktik şemaillerden (görünüşlerden) doğmuştur. Peygamber'in vefatından sonra şemâil (dış görünüş), siyer, mevlid gibi eserlerde onun özelliklerine ait bölümler oluşturulmaya başlanılmıştı. Hz. Peygamber'e karşı duyulan derin sevgi ve "Ya Ali, hilyemi yaz ki vasıflarımı görmek, beni görmek gibidir!" mealindeki hadisi, Müslüman Türkler arasında hilye türünün ortaya çıkış ve gelişmesinde büyük etken oldu. Önceleri yalnızca Hz. Peygamber hakkında yazılan hilyelerin konuları büyük bir genişleme göstermiş ve diğer peygamberler ile dört halife hakkında da hilyeler yazılmasına yol açmıştı.

Hilyelerin kaynağını hadis ve tarih kitapları oluşturuyordu. Hz. Peygamber'e özgü hilyelerin en büyük kaynağı ise halife Ali'nin onun hakkında saymış olduğu yazılan ve yine aynı adla anılan bu kısa hilyenin, bulunduğu yeri yangın, sel vb. afetlerden koruyacağına, ezberleyen kişiye ise dünya ve ahirette sonsuz yararları dokunacağına dair inançlar ortaya çıkmıştır. Hilyeler şiir veya düzyazı olarak yazılabildikleri gibi manzum-mensur karışık olanlar da vardır. Türk edebiyatında yirmiden fazla hilye kaleme alınmıştır.

TDK'ye göre anlamı

Hz. Muhammed'in dış görünüşünü ve niteliklerini anlatan manzum ve mensur eser.

 Halkın beğenisini kazanmış ve edebî değeri yüksek olan manzum birkaç hilyeyi şöyle sıralayabiliriz:

Hilye-i Hâkanî (yazılışı, 1598): Yazarı Hâkanî Mehmed Bey'dir. Hilye türünün ilk muhteşem örneğidir. Yalın dili ve akıcı üslûbu ile Mevlid gibi yıllarca dinî törenlerde makamla okunmuş, birçok şair tarafından taklit ve tanzir edilmiştir. 712 beyitlik bu eserin yüzlerce yazması yanında iki de baskısı vardır (İstanbul, 1848, 1890).

Hilye-i Çâryâr-i Güzîn (yazılışı, 1630): Yazarı Cevrî İbrahim Çelebi'dir. Dört halifeyi (Ebubekir, Ömer, Osman, Ali) anlatan ilk hilyedir. Toplam 145 beyitlik küçük bir mesnevî olup pek çok yazmaları ve üç baskısı vardır (İstanbul, 1891/11, 1899).

Hilye-i Enbiyâ: Yazarı Neşatî Ahmed Dede'dir (öl. 1674). Âdem ilâ İsa peygamberler arasında 18 peygamberden bahseder. Toplam 187 beyittir. Sayısız yazmaları yanında üç baskısı vardır (İstanbul, 1876, 1894, yeni harflerle 1933).

Hilye-i Fahr-i Âlem (yazılışı 1942): Yazarı Bursa mebusu Mustafa Fehmi Gerçeker'dir. 1300 beyit olup hilye türünün son modern örneğidir. (bs. İstanbul, 1944).