Hümanizm diğer bir anlamıyla ‘insancılık’ olarak tabir edilebilir. Özellikle batıl anlayışı ve doğaüstü olan her durumu yadsıyan bir dünya görüşü olduğunu dile getirmek mümkün. İnsanı üstün kılan ve hayatın temeli anlamında insanı öne çıkaran bir yapı veya olgudur. Hümanizm 14. yüzyılda İtalya'da doğmuştur ve kısa süre içerisinde dünyanın pek çok farklı yerinde insanları kendi düşünce yapısına çekmiştir.

Hümanizm Nedir?

Genel anlamıyla hümanizm insan aklını, adalet ve etik kavramları temel almış bir anlayış biçimi olarak öne çıkmaktadır. Diğer bir deyişle insanı evrende tek ve en yüksek gören bir değer olarak da tabir edilebiliyor. İnsanı geliştirmek ve yüceltmeyi amaçlamak hümanizmin temel taşlarını oluşturur. Bu bağlamda hümanizmin en önemli konusu sanat ve edebiyat olarak bilinmektedir.

İnsan özünde mükemmel bir varlıktır ve bu potansiyeli en etkin şekilde taşır. Paralel olarak edebiyatın amacı da insanı bu olguya taşıyacak en önemli unsurlardan biridir. Ayrıca hümanizm insan sevgisini ve bu bağlamda evrenselliği temel alır.

Hümanist Ne Demek?

Hümanizm olgusunu bütünüyle içerisinde taşıyan ve bunu idrak etmiş, hayatına yaymış olan kişilere hümanist denir. Hümanistler yaşadıkları çağa, topluma ve yerel ulusal tüm değerlere uzak bir anlayışa sahiptirler. Onlar için işin temelinde insan sevgisi başta olmak üzere sanat ve insan yapısının mükemmel bir varlık olması yatar. Bir akım olarak İtalya'da 14. yüzyılda oluşan hümanizm, zaman içerisinde hümanizmi benimseyen pek çok kişinin ortaya çıkmasına olanak vermiştir.

Hümanist Nedir?

İnsan sevgisini benimseyen, evrenselliği önemseyen ve insanı üstün bir varlık olarak gören kişiler hümanist olarak bilinir. Hümanistler için yaşam ile beraber edebiyatın konusu her daim insandır. Hatta insanoğlu evrenin en büyük ve en üstün varlığı olarak geçer. Tabii anlamı itibariyle uzman görüşlerine bağlı olarak hümanizm değişik tabirleri üzerinden de değerlendirilebilmektedir. Ancak temelinde üstün insan varlığı ve insan sevgisi yatar.