Yaptığı hikmetli konuşmalarla putlara tapınan Medyen halkını doğru yola çağıran Hz Şuayb’ın hayatı büyük öneme sahip.
HZ. ŞUAYB’IN HAYATI
Hazret-i Şuayb, İbrahim aleyhisselâm'ın torunlarından veya onunla beraber Şam diyarına hicret etmiş olan bir kabiledendir. Büyük annesi Lût aleyhisselâm'ın kızıdır. Kendisi Medyen ve Eyke şehirlerinin putlara tapan halkına peygamber gönderilmişti. Bunlara çok dokunaklı, çok güzel öğütler vermişti. Fakat dinsiz, ahlaksız, hırsız bulunan bu insanlar verilen öğütleri dinlemediler. Kötü davranışlarını bırakmadılar. Sonunda Eyke halkı, yedi gün süren şiddetli bir sıcak arkasından üzerlerine bir buluttan yağan ateş yağmuru ile yok oldular. Medyen halkı da bir azabın gürültüsü, bir yer sarsıntısı ile helâk oldu.
Şuayb aleyhisselâm Arapça konuşurdu. Fesahat ve belâgat sahibi idi. Çok etkileyici, hikmetli konuşmalar yapardı. Bundan dolayı Peygamberimiz ona “Hatibul-Enbiya" ünvanını vermiştir.
Hicaz ve Filistin arasında kalan yer Medyen olarak geçerdi. Kervanların geçtiği bir yer olduğu için halkı çok zengindi. Kızıldeniz'e yakın olan yeri adı Eyke ülkesiydi. Hicaz yarım adasının en zengin şehirleri olarak bilinirdi. Bu ülkede yaşayan insanlar zenginliklerini hile ile elde etmişlerdi. Gelen kervanları soyup insanların haklarını gasp ediyorlardı. Karşı koyanları öldürüyorlardı. Halk dürüst değildi ve sürekli hırsızlık, adam öldürme gibi olaylar olurdu. Putlara tapıyorlardı. Hz. Şuayb bu halka Allah'a iman etmeleri, hırsızlık yapmamaları, adam öldürmemeleri için çağrıda bulunmak için gönderilmiştir.
Hz. Şuayb'ın anlattıkları ile dalga geçiyor ve onu ciddiye almıyorlardı. Hz. Şuayb bu halkı bıkmadan doğru yola davet etmiştir. Hz. Şuayb kendisini dinleyen halk ile beraber Medyen'i terk etti ve ondan sonra meydana gelen zelzelede hiç bir canlı sağ kalmadı. Eyke ülkesi içinde çalışmış ve halkı doğru yola çağırmıştır. Kendisine inanan kişiler ile ülkeyi terk etmiş ve ülkede kalan kişiler bunaltıcı bir sıcağa maruz kalmışlardır. Bulutlardan yağan ateş altında helak olmuşlardır.
HZ. ŞUAYB'IN MUCİZELERİ
Hz. Şuayb halkı doğru yola davet etmek için çok çalışmıştır. Bu süreçte insanları inandırmak için kendisine Allah (c.c.) tarafından bazı özellikler bahşedilmiştir. Dua etmiş ve koyunlardan doğan siyah kuzular beyaz olmuştur. Dağa çıkmak istediği zaman dağ eğilir ve onun çıkmasına yardım ederdi. Ettiği dua sonrası taşlar toprak olmuştur. Ülkede bulunan taşlar etrafında dönmüş ve o taşlar bakır olmuştur. Bu şekilde halkı dürüst ve doğru bir şekilde ticaret yapmaya davet etmiştir. Ettiği dua ile kum tepeleri yerinden oynamıştır. Tüm bu mucizelere rağmen halk inanmamış ve kendi sonlarını kendileri hazırlamıştır.
Hazret-i Şuayb'ın Mekke'ye hicret ettiği ve üç yüz yaşında vefat ettiği, Rükn ile Makam arasında (Kâbe önünde) gömüldüğü rivayet edilmiştir.
(Kaynak: Büyük İslam İlmihali – Ömer Nasuhi Bilmen s.484)
