İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile ilgili yürüttüğü terör ve örgütlü suç soruşturmaları, şehirde büyük yankı uyandırdı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın da aralarında bulunduğu 84 şüpheli gözaltına alındı. Bu operasyon, özellikle yolsuzluk ve terörle bağlantılı iddialar üzerinden büyük bir dikkat topluyor.
Kayyum atanma olasılığı, İstanbul'un yönetimini tehdit eden bu soruşturmanın bir sonucu olarak giderek daha fazla gündeme geliyor. Hukukçu Mustafa Kemal Çiçek, İstanbul'daki bu sürecin büyüklüğüne dikkat çekerek, "Eğer soruşturma bu şekilde derinleşirse, kayyum atama durumu oldukça yüksek bir ihtimal" ifadelerini kullandı. Çiçek, İstanbul'un yerel yönetiminde yaşanan mali usulsüzlüklerin ve terörle bağlantılı iddiaların, kayyum atanması için yeterli gerekçe olabileceğini belirtti.
"Kayyumluk durumu söz konusu olabilir" diyen Çiçek, özellikle KCK ve kent uzlaşısı adı altında yapılan işlemlerin de büyük bir tehlike oluşturduğunu vurguladı. Türkiye'nin iç hukukuna göre, terörle iltisaklı durumlarda kayyum atanması mümkün. Anayasaya ve Belediye Kanunu'na dayanan bu düzenlemeler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atanmasının yolunu açabilir.
İçişleri Bakanlığı'nın kayyum atama düzenlemeleri, 2017 referandumuyla yürürlüğe giren yeni hükümet sistemiyle daha da güçlendirilmişti. Bu bağlamda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen terör soruşturması ve gözaltı kararları, İBB'ye kayyum atanmasını gündeme getirebilir. Eğer mahkeme, İmamoğlu hakkında tutuklama kararı verirse, bu hukuki adımların hız kazanması bekleniyor.
Bu gelişmeler, sadece İBB'nin geleceğini değil, Türkiye'nin yerel yönetimlerinin de güvenliğini ilgilendiren büyük bir meseleye dönüşebilir. Kayyum atamalarının önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceği, tüm Türkiye tarafından merakla bekleniyor.