İstanbul Genç İHH'nin Bursa'da düzenleyeceği Teknoloji Kampı'na giderken İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu Selçukgazi Viyadüğü mevkisinde otomobilin aynı yönde seyreden tıra arkadan çarpması sonucu hayatını kaybeden dört gençten biri olan Baykar uçak mühendisi Tarık Kesekci'yi arkadaşları anlattı.

Kesekci'nin çocukluk arkadaşlarından Muhammed Musa Aydemir, AA muhabirine, birlikte büyüdüklerini ve son olarak İstanbul'da aynı havayı soluduklarını söyledi.

Trafik kazasında hayatını kaybeden 4 gencin, hizmet yolunda canlarını teslim ettiklerini ve inşallah şehadet mertebelerine ulaştıklarını umduğunu belirten Aydemir, Kesekci ile yaşadığı bazı hatıraları paylaştı.

Bir konferansta gençlerden birinin Kesekci'ye, "Ağabey, hem uçak mühendisisin hem de iyiliklere koşturuyorsun. Bu ikisini bir arada nasıl yapıyorsun?" diye soru yönelttiğini anlatan Aydemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buna Tarık'ın cevabı, 'Okul bana uçak mühendisliğini nasıl yapacağımı öğretti fakat neden yapmam gerektiğini ben mazlum coğrafyalara gittikçe öğrendim.' demişti. Mazlum coğrafyalarda vaktini fazlaca geçiren bir arkadaşımızdı. İdealistti, mücahitti, şuurluydu. Şuurlarından bir tanesi de onun ve hepimizin örnek aldığı, birçoğumuzun andığı ama Tarık'ın özellikle anladığı bir isim vardı, Mücahit Necmettin Erbakan hocamız. Erbakan hocamızı örnek alırdı. Onun 1969'da başlattığı Milli Görüş hareketi, sanayi devrimi, attığı fabrika temelleriyle birlikte Tarık'ın da içerisinde hep bir Erbakan olmak vardı. Bunu da çokça dile getiriyordu. Zaten İTÜ'ye gittiğinde, 'Ben İTÜ'lüyüm'den ziyade, 'ben Erbakan'ın okulundayım' diye bir tabiri vardı. Kardeşim zaten çalıştığı müessese, yapmış olduğu çalışmalarla birlikte, Bayraktar ekibinin içerisinde olması, Selçuk Bey'le birlikte olması, İHA'larda, SİHA'larda, aynı şekilde Erbakan hocamın imzası olduğu gibi, Tarık'ın da birçok imzası oldu. Tarık, genç yaşta olmasına rağmen takım liderliğini yürütmekteydi."

Kesekci'nin çok şen şakrak biri olduğunu ve kendisini gördüklerinde enerjiyle dolduklarını belirten Aydemir, o yüzlerine baktığı zaman içlerindeki çocuğun harekete geçtiğini söyledi.

İHH ve diğer kurumlarla yaptığı, özellikle yurt dışındaki çalışmalarda çocuklarla birlikte ne kadar şen olduğunun görüldüğünü kaydeden Aydemir, "Allah ondan razı olsun. Yakın zamanda baba olmuştu. Biz de bebeğini sevmeye gidecektik, artık o yokken biz seveceğiz. Bizim emanetimizdir inşallah. Motosikletlerimiz vardı. En son benden isteği, 'motosikletlerle gezelim' demişti. İnşallah kardeşim cennete gitti. Ülkemizde önemli noktalarda bulunan onun gibi arkadaşlarımızın çoğalmasını ümit ediyoruz. Şuurlu bir şekilde gençlerin yetişmesini ümit ediyoruz. Diğer üç arkadaşımız da bu yolda cihat ediyorlardı. İnşallah hep birlikte cennete gittiler." diye konuştu.

Abdulkadir Aydemir ise küçüklüğünden tanıdığı Kesekci'nin şuurlu, vatansever, dört dörtlük bir insan olduğunu dile getirdi. Çok üzüldüğünü belirten Aydemir, "Bazı insan belli eder derler ya, gerçekten çok gayretli, çalışkan, şuurlu bir arkadaşımızdı. Nadir yetişen, kendisini iyi yetiştirmiş, dava ehli bir arkadaşımızdı. Allah rahmet eylesin." dedi.

Ziya Ağca da Kesekci'nin memleketin yetiştirdiği önemli bir değer olduğunu ve unutulmaması gerektiğini anlattı. Çok gayretli ve başarı olduğunu aktaran Ağca, "Zaten Bayraktar projesinde yapmış olduğu faaliyetler yeterince gösteriyor, ne kadar gayretli ve başarılı olduğunu. İnşallah gençlerimiz de ona örnek olacak işler yapacak." ifadelerini kullandı.