Tarihçi İlber Ortaylı, İtalya'da geçtiğimiz günlerde başbakanlık koltuğuna oturan Giorgia Meloni'nin fikirleri itabarıyla neo-Mussolinici olduğunu belirtirken yeni başbakanın yabancı ve İslam düşmanlığını açıkça söylemekten çekinmediğini belirtti.

Ayrıca İlber Ortaylı, bu gibi tavır ve fikirlerin bütün Avrupa'da yaygın olduğunu söyledi.

İlber Ortaylı'nın söz konusu değerlendirmeleri şu şekilde:

Avrupa politikamızda İtalya ile ilişkiler açısından beklediğimiz bir sonuç değil. Lakin İtalya’nın Meloni ve Berlusconi’yle ne kadar yol alacağı çok tartışılır.

İTALYA seçimleri beklendiği gibi tamı tamına gerçekleşti. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni benim İtalyan politikasında tanıdığım ikinci etkili kadın. Birincisi Tullia Carettoni Romagnoli, İtalyan UNESCO’sunun başkanı, ailecek klasik bir gelenekten gelen eşi, Pamukkale kazılarını yöneten sol bir entelektüeldi. Güzel bir kadındı, etkili konuşan, felsefe tarihi bilen biriydi. İlginç fikirleri vardı; İtalya, Fransa, İspanya ve Türkiye’nin mevcut Ortak Pazarı, Avrupa Birliği’ni dışlayarak Akdeniz Birliği olarak yola devam etmeleri gibi.

MUHACİR İSTEMİYOR

Meloni bugün artık solcuların yeşerdiği, Mussolini’nin işçiler için inşa ettiği, sempatik bir mahallenin çocuğu. Fikirleri itibarıyla neo-Mussolinici. Kabinesinde Silvio Berlusconi gibi politikacılar var. “Vatan ve aile” klasik faşist değil, hatta muhafazakârların sloganıdır. Muhacir istemiyor. Yabancı düşmanlığını ve İslam düşmanlığını açıklamakta tereddüt etmiyor. Bu gibi tavır ve fikirler İtalya’da aslında bütün Avrupa gibi çok yaygın. Meloni bunu açıkça ilan edenlerden. Diğer sağ ülkelerden farkı, Ukrayna’yı desteklemesi. Bir farkı, antisemitizm gibi düşüncelere programında yer vermemesi.

TÜRKİYE’Yİ İSTEMİYOR

Daha evvelki kabinelerde yer almış, İtalya’nın tanıdığı bir portre. 1977 doğumlu politikacı, Sardinyalı baba ve Sicilyalı annenin çocuğu. Baba mesleği itibarıyla zengin sınıfından değilse de hali vakti yerinde, orta sınıf İtalyan aileye mensup. Tek kişilik partinin tek kişilik senatörü olan Tullia Carettoni Romagnoli’nin aksine sorulmuş gibi Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne alınmayacağını ilan etti. Alacağım dese bunu gerçekleştirmek için ne kadar iktidarda kalacak, tartışılır. Doğum kontrolü ve cinsel özgürlük alanında beklenen bir tavrın içinde.

Bu gelişme Avrupa politikamızda İtalya ile ilişkiler açısından beklediğimiz bir sonuç değil. Lakin İtalya’nın Meloni ve Berlusconi’yle ne kadar yol alacağı çok tartışılır.