Gazze, 600 günü aşkın süredir İsrail’in yoğun bombardımanı altında hayatta kalma savaşı veriyor. Evler yıkıldı, okullar yerle bir edildi, hastaneler hedef alındı. Ama tüm bu yıkıma rağmen, Gazze halkı birbirine sımsıkı sarıldı, yardım etti, dayanıştı. Enkazların arasında bile kurulan küçük sofralar, paylaşımın ve onurun en büyük sembolü oldu. Fakat şimdi, bu direnci kırmak için yeni ve daha karanlık bir yöntem devreye sokuldu: silahlı çeteler.

İsrail, Refah’ta askeri operasyonlar sonrası kontrolü ele geçirdiği bölgelerde, resmi olarak açıklanmayan ama sahada etkili olan bir yapıyı devreye soktu. Yerel kaynakların aktardığına göre, bu yapının başını çeken isim ise tanıdık bir figür: Eski tutuklu Yasir Ebu Şebab.

Gsm Sl M T W I A A H9 M R
İsrail kaynaklı Yediot Ahronot gazetesine göre, sayıları 200’ü aşan silahlı bir grup, Refah’ta ve çevresindeki bölgelerde faaliyet gösteriyor. Bu yapı, sadece Hamas’a karşı mücadele eden bir “güvenlik unsuru” gibi sunulsa da, gerçek tablo çok daha vahim. Söz konusu grup, insani yardım tırlarına el koyuyor, yardım ulaştırmaya çalışan gönüllüleri tehdit ediyor, direniş gruplarının yerlerini fotoğraflayarak İsrail ordusuna iletiyor. Ele geçirdikleri yardımları ise yüksek fiyatlarla yeniden satarak halkı sömürüyor.

Yerel gazeteciler, bu çetenin İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde serbestçe hareket ettiğini, faaliyetleri için ordudan zımni onay aldığını belirtiyor. İsrail’in bu yapıyı, Bakanlar Kurulu kararı olmadan, doğrudan siyasi düzeyde aldığı bir kararla hayata geçirdiği iddia ediliyor.

Toplumsal Dokuya Saldırı

Bu yapılanma, yalnızca fiziki değil, toplumsal bir yıkımı da hedefliyor. Ayakta kalmaya çalışan sivil halkı sindirmek, Gazze’nin benzersiz toplumsal dayanışmasını kırmak ve halkı yalnızlaştırmak için organize edilmiş gibi hareket ediyorlar. İnsanî yardımın engellenmesi, sadece bir suç değil; aynı zamanda insanların temel yaşama hakkının gasp edilmesi anlamına geliyor.

Gsm Sq F S Xk A A Ah Pg
Kimin İçin Savaş, Kimin İçin Kazanç?

Çete üyelerinin faaliyetlerinin yalnızca güvenlik değil, ekonomik çıkar temelli olduğu da açık. Savaşın yıktığı şehirde, yardıma en çok ihtiyaç duyan insanlar, şimdi bir de bu silahlı grupların baskısı altında yaşamaya çalışıyor. Kamyon şoförleri tehdit ediliyor, aileler gıda ve ilaca ulaşamıyor. Enkazların gölgesinde bir başka karanlık sistem kuruluyor.

Direnişin Sesi Susturulamıyor

Bunca acıya rağmen, Gazze halkı hâlâ dimdik. Mahalleler birbirine sahip çıkıyor, yıkılan her binanın yerinde yeni bir dayanışma hikâyesi yazılıyor. Fakat İsrail’in Mahmud Abbas yönetimiyle iş birliği içinde Gazze’ye taşıdığı çeteler, bu hikâyeleri susturmak istiyor. Bu gruplar, yalnızca direnişi değil, vicdanı da hedef alıyor.

Bülent Deniz yazdı: Herkes öldürür sevdiğini! İmam Hüseyin'i bile...
Bülent Deniz yazdı: Herkes öldürür sevdiğini! İmam Hüseyin'i bile...
İçeriği Görüntüle

Gsr V Qk Wg A Aeq K
Yediot Ahronot gazetesi'nin paylaştığı resimdeki yazı:
İsrail ile Gazze'deki Filistinli milisler arasında alışılmadık işbirliği
Yasser Abu Shabaab'ın milisleri IDF'den silah aldı ve Rafah'ta Hamas'a karşı kuvvetlerimizle birlikte faaliyet gösteriyor. Siyasi kademe, kabine kararına gerek kalmadan bu hareketi onayladı.


Dünyanın gözleri önünde yaşanan bu tablo, sadece bir savaş hikâyesi değil; insanlığın sınandığı, vicdanların sustuğu, ama aynı zamanda umudun hâlâ var olduğu bir sınav.

Bu savaşın ortasında vicdanını kaybetmeyen herkes için, anlatmak ve hatırlatmak zorundayız: Gazze, yalnız değil.