İstanbul'da, sivrisinek ısırığı sonrası oluşan şişlik, yara ve kaşıntı nedeniyle hastanelere başvurular çoğaldı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi ve Esenyurt Devlet Hastanesi'ne gelen hastalar, vücutlarında şişme ve dayanılmayacak derecede kaşıntı olduğunu belirtiyor.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekai Kutlubay, sivrisinek ısırığı ve neden olduğu alerjiyle başvuran hasta sayısında artış olduğunu belirterek, son zamanlarda bazı sivrisinek cinslerinin de değişmeye başladığını söyledi.

'Deriyi yırtacak düzeyde kaşıntı hissediyorlar'

Saldırgan bir tür olan ve en çok görülen sivrisinek cinsinin 'Aedes' olduğunu belirten Kutlubay, "Bu sineklerin özelliği ısırdıkları yerde, kabarcık meydana getirebiliyorlar. Kaşıntı oluyor, özellikle çocuklarda böyle reaksiyonlar meydana geliyor. Yaralar ve şişmeler oluşuyor. Basit bir kaşımayla rahatlayamıyorlar, deriyi yırtacak düzeyde kaşıma ihtiyacı hissediyorlar" dedi.

'Öldürme ihtimali var'

Kutlubay, sivrisineklerin özellikle alerjisi ve astımı olan kişileri ısırdığı zaman, vücutlarının farklı yerlerinde de reaksiyonların ortaya çıkabileceğini ifade etti.
Yaygın egzama tarzında döküntüler gerçekleşebildiğini belirten Kutlubay, "Bizim en çok korktuğumuz ise 'anafilaktik' dediğimiz bir reaksiyon var. Alerjik bireylerin, sivrisineğin tükürüğüne karşı alerjisi varsa bilinç kaybı da oluşuyor. Sivrisineğin öldürmesi teorik olarak var. Kişi alerjikse öldürme ihtimali var" şeklinde konuştu.

'Obez kişileri daha çok tercih ediyor'

Alerjisi olan kişilerin dikkatli olması uyarısında bulunan Prof. Doç. Dr. Kutlubay "Özellikle obez kişileri tercih ediyorlar çünkü, onlar daha çok karbondioksit çıkarıyorlar. Sivrisineklerin karbondioksite karşı bir alıcıları var. Belli kan grubundaki kişileri tercih ediyorlar. Kan grubu '0' olanları daha çok tercih ediyorlar. Parlak giyinenleri, açık tenli insanları, renkli gözlü insanları ısırdığını biliyoruz" şeklinde konuştu.

Kutlubay, sivrisinek ısırıklarına karşı korunmak için ise alınabilecek önlemleri şu şekilde sıraladı:

"Mümkün olduğu kadar uzun kollu giysiler giyeceğiz, sivrisinek kovucu kullanacağız, lavanta yağı vücuda sürülebilir, pencerelere sineklik takılabilir. Mümkün olduğu kadar su birikintilerini ortadan kaldırmak gerek. Buna rağmen ısırırsa kolonya sürebilirler, kaşıntı giderici haplar kullanılabilir."

'Zamanında ilaçlama yapılması lazım'

Prof. Doç. Dr. Kutlubay, ilaçların sineklere direnç kazandırabileceğini belirterek, "Zamanında ilaçlama yapmak lazım. Aslında larva döneminde ilaçlamakta fayda var. Sivrisineklerin mevcut ilaçlara karşı direnç geliştirdiğine dair bilgilerimiz de mevcut. O nedenle yerel yönetimlerin zamanında ve uygun dozlarda bu sinekleri ilaçlaması gerekiyor ki, işe yarasın" dedi.