İYİ Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu, partisinin genel merkez binasında gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli depremlere ilişkin konuşan Zorlu, "Her şeye rağmen enkazdan çıkmayı başaran, kurtarmayı başardığımız insanların varlığı umutlarımızı korumamız gerektiği noktasında bize bir uyarı. Dolayısıyla bu çerçevedeki çağrımızı yeniliyoruz; arama-kurtarma ve enkaz çalışmaları yürütülürken termal kameraları, ısı ölçümlerini yapmak suretiyle, binalarımızın içinin defalarca gözden geçirilmesi büyük önem arz ediyor" dedi.

Böylesine büyük bir afet karşısında milletin devlete sahip çıktığına işaret eden Zorlu, "Eksiklikleri gidermeye yönelik olarak 7'den 70'e, Türkiye'nin her tarafı seferber olmuş ve bu olayın en az hasarla atlatılabilmesine yönelik çabalar, bütünleşik hal almıştır. Bu bütünlüğü daha da ilerletmek adına hiçbir yardımı ayırmaya lüksümüz yok. Böyle bir çaba içerisinde olmamak gerekiyor. Biz İYİ Parti olarak en başından beri sivil toplum anlayışı ile hareket ettik. Sahada ara düzenler kurarak, bütün problemlere tesir etmeye çalıştık. Bu çabaların bir siyaset alanına yönlendirilmesini, kutuplaşma aracı olarak değerlendirilmesini son derece sakıncalı buluyoruz." şeklinde konuştu.

"Devlet nerede?" sorusunun tartışılan bir mesele olduğunu kaydeden Zorlu, "Vatandaşlarımızın eleştirilerini, isyanını anlamak zorundayız. Canlar gidiyor. Bir gelecek kaygısı, umutsuzluk... Bu insanları anlamak zorundasınız. Devletin iki temel unsuru millet ve siyasi iktidar. Maalesef görebiliyoruz ki; siyasi iktidar devletimizin geniş imkanlarını, yetkisini, gücünü ve iradesini milletimizin beklediği ölçüde sahaya yansıtamamıştır. Yapılan eleştiriler karşında ‘siyaset yapılıyor’ şeklindeki ifade doğru değil. İnsanlar elbette bu eleştirileri yapacak. Çünkü bunların önemli bir kısmı siyasi iktidarın yapıp, yapmadıklarıyla ilgili bir konudur" değerlendirmesini yaptı.
Eski Kahramanmaraş İl Başkanı Ahmet Çabukel'in, 3 Ağustos 2022 yılında yaptığı uyarıyı hatırlatan Zorlu, "Açıklama sonrası yetkililerin verdiği cevap ne oldu derseniz. O da bugünkü tablonun işareti. 'Neden siyaset yapıyorsunuz. Neden yaz sezonunda insanları infiale sevk ediyorsunuz?' Bu organizasyonel bozukluğun yerel birimlerde getirdiği netice aslında yavaş yavaş gelmekte olan kurumsal depremin bir neticesiymiş. Buradan bunu anlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Basın toplantısının sonunda seçimin ertelenmesine yönelik tartışmalara ilişkin soruya cevap veren Zorlu, şunları söyledi:

"Sayın Genel Başkanımız olayın meydana geldiği ilk günden itibaren, bunu bir siyaset üstü anlayışla değerlendirmemiz gerektiğini ve böyle yapacağımızı açıkladı. 'Devletin sesini duyma zamanı' dedi. Sahadaki çalışmaların sekteye uğramaması için 72 saat bekledi. Bu konuda çok özenli bir dil geliştirdik. Eleştirilerimizi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü milletimizin dayanışma ruhunu, hiç kimsenin bozmaya hakkı yok ama bununla birlikte siyasi iktidarın da hatalarından, kusurlarından kaçmaya hakkı yok. Bunlar çok açık biçimde ortada duruyor.

Bununla ilişkili olduğu için böyle başlama gereği hissettim. Maalesef canlarımız gidiyor, enkaz altında birçok canımız duruyor. Böyle bir günde, böyle bir dönemde seçim konusunu gündeme gelmesinden dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. Seçim tarihi konusunu, gündeme getirerek buradan bir siyasi rant sağlamaya çalışan -yani seçimin ertelenmesi konusunda bahsediyorum- kişilere de gerçekten inanmak mümkün değil böyle bir dönemde. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Sorulduğu için söylüyorum; İYİ Parti olarak demokrasiye, hukukun üstünlüğüne anayasal devlet ilkesine inanmış bir siyasi partiyiz. Seçimlerin mutlaka zamanında yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Anayasamızdaki kurallar bellidir. Biz de bu doğrultuda hareket edeceğiz ve tavrımızı ortaya koyacağız. Emin olun yaralarımızı birlikte sararak bu seçimi gerçekleştirip neticelendirebiliriz. Esas aldığımız tek hedefimiz bu yaraların hızlı sarılmasına yönelik adımların güçlenmesi. Bu bölgeyi hızlı bir biçimde normalleştirerek ülkemizi hak ettiği noktaya taşıyabilmektir.”