NEDEN AŞI OLMAYACAĞIM!

“AYIPLI TEST PCR”   

Tek geçerli nedenim var. O da bu virüsün ortaya çıkışındaki süreci doğal bulmuyorum ve bunu da virüsün izole (*) edilmediğine bağlıyorum.  

(*) Virüs İzolasyonu: Virüsün DNA/RNA (Virüsler genellikle RNA’dır.)  proteinlerini ayırarak saflaştırmaktır ve elektromikroskobik iyi bilinen  görüntülerini yayınlamaktır.

Hepimiz biliyoruz artık, dünya tarihinin en büyük kaos ortamı ile karşı karşıyayız. Karşımızda pandeminin tedbirleri ile köşeye sıkışmış insanlar, beraberinde gelen ve gittikçe büyüyen bir de AŞI sorunu var.

Sorunun kaynağı  yeni koroanvirüs dedikleri  Sars-Cov-2 yaygın adı ile Covid-19 adını verdikleri bir virüsün Çin/Wuhan’daki bilinmeyen varlığından ibarettir. Bu virüs sonra büyük bir sihirbazlık gösterisi ile dünyaya yayıldı  ve 12 Mart 2020 tarihinde de pandemi ilan edildi.  

Pandemi ilan edilmeden önce, bu virüs varlığının kanıtlanması ve izolasyonun yapılmış olması gerekiyordu. Onun için teorik konulara, aşının markası, içindekiler, cip var mı yok mu gibi hiçbir konuya girmeyeceğim. Asıl ve olmazsa olmazı olan o virüsün izolasyonu konu edeceğim.

Bunun sırası da;

1-Virüsü taşıyan hayvan.

2-Konakçısı.

3-Bulaşan birden fazla insan.

Bu çok basit bir bilgidir.

Şimdi,  Sars-Cov-2 için bahsedilen virüsün olmazsa olmazı olan konakçısının olmadığını,  bu virüsün PCR tanı kitini ortaya çıkartan  Prof. Christian Drosten, üstelik tanı kiti için yazdığı makalede yer veriyor.

DSÖ’nün 17 Ocak 2020 tarihinde kabul ettiği PCR tanı kiti protokolünün sonradan gelen ve 23 Ocak’ta Eurosurveillance dergisinde Christian Drosten ve ekibi tarafından yayınlanan, “Gerçek zamanlı PCR ile 2019 yeni koronavirüsün tespiti”   başlıklı makale 'https://www.eurosurveillance.org/content/10.2807/1560-7917.ES.2020.25.3.2000045?fbclid=IwAR144cELnmj5X5yEfLChK9tTaIZTQXZhYV_RCTQv9gMn8vMvx9wnOWaJfWs' adresinde yayınlandı.

 “In the present case of 2019-nCoV, virus isolates or samples from infected patients have so far not become available to the international public health community. We report here on the establishment and validation of a diagnostic workflow for 2019-nCoV screening and specific confirmation, designed in absence of available virus isolates or original patient specimens. Design and validation were enabled by the close genetic relatedness to the 2003 SARS-CoV, and aided by the use of synthetic nucleic acid technology.”

“2019-nCoV vakasında, virüs izolatları(**) veya enfekte hastalardan alınan örnekler şimdiye kadar uluslararası halk sağlığı topluluğunun kullanımına sunulmadı. 2019-nCoV taraması ve spesifik doğrulama için mevcut virüs izolatları veya orijinal hasta numunelerinin yokluğunda tasarlanmış bir tanısal iş akışının oluşturulması ve doğrulanması hakkında burada rapor veriyoruz. Tasarım ve doğrulama, 2003 SARS-CoV ile yakın genetik akrabalık sayesinde mümkün oldu ve sentetik nükleik asit teknolojisinin kullanılmasıyla desteklendi.”

Açıkçası Covid-19 tanısı konmuş hasta yoktu, laboratuvarda uydurduk diyorlar. Virüs izolatları ile ilgili elimizde hiçbir materyal / Yani enfekte olmuş bir kişiden, veya doğal ortamdan elde edilmiş, laboratuvar kökenli olmayan, mikrobiyal veya viral anlamda saf bir numune yok diyor.

Aslında viroloji biliminde, “Virüs İzolatı, virüsün enfekte olmuş bir konakçıdan izole edilmesi dışında hiçbir şey ifade etmeyen çok temel” bir bilgi olmasına rağmen görüldüğü gibi yok diyorlar.

Bunun tam karşılığı, pandemiyi var eden virüs yok. Ama PCR testini 45 döngü ile çalıştırdığınız da bulduğunuz her pozitif vakaya Covid-19 olur diyor. Tüm ayrıntıları yazdığı makalede var. Bir bilim adamı ciddiyeti ile herşey açıkça yazmış. Yalnızca dikkatlice okumak ve üzerinde tartışmak gerekiyor.  

Nasıl mı?

1-Virüsü taşıyan hayvan, Çin’de yaşadığı söylenen,  “At Nalı Yarasası” olduğu söylendi. Ama yaraysa ulaşmayan Prof. Drosten,  Avrupa’da yaşayan ve akraba olan Rhinolophus yarasasının 2013 yılında dışkısından elde edilen RaTG13 virüsünü kullanmış.  

2-Konakçısı kesin değil. Ama iki aday var.  Pangolin ve Rakun köpeği.

İlgili hikaye  https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51624167 25 Şubat 2020(!) tarihinde yayınlandığı üzere; Çin'in bir bölgesinde bir yarasa gökyüzünde süzülüyor ve geçtiği ormanlardan birine dışkısıyla koronavirüsün izini bırakıyor. Ormandaki yaban hayvanlarından biri, muhtemelen yaprakların arasında böcek arayan bir pangolin (karıncayiyen), bu dışkıya ulaşıyor ve enfeksiyonu kapıyor.

Yeni virüs de vahşi yaşam döngüsüne girmiş oluyor. Enfeksiyonu kapan hayvanlardan biri, bir kişi tarafından avlanınca da, hastalık bu kişiye bulaşıyor. Ve virüs yaban hayvanlarının satıldığı pazardaki işçilere bulaşıyor. Küresel boyutlara ulaşacak salgın da böylece doğmuş oluyor.

3-Bulaşan birden fazla insan da dolayısı ile yok!...

Bir de Covid-19’u görmek için,  PCR tanı kitini  45 döngü de çalıştırma  gerçeği var. Çok fazla bulunduğu için, bu konu artık dünyada tartışılmıyor bile… Adı: “Ayıplı Test” oldu!..

Neden aşı olmayacağımın tam karşılığı, pandemiye neden olan bir virüsün  izole edilmemiş/saflaştırılmamış olmasıdır.

Ayrıca bugünlerde ukalalık yaparak, kendilerini bilim insanı olarak tanıtan bazıları yazdıklarımıza veya paylaşımlarımıza karşı,“virüs izole edildi.” Övüncü ile aşağıdaki paylaşımlarda bulunup, üstüne bir de hakaret ediyorlar.

Bunların hepsi virüsün değil "izolatların"(**) izolasyonu ile ilgilidir.

 (**)İzolat, enfekte olmuş bir kişiden, veya doğal ortamdan elde edilmiş, laboratuvar kökenli olmayan, mikrobiyal veya viral anlamda saf bir numunedir.

Kimya ve bakteriyolojide, izole etmek fiili, kimyasal, bakteriyel ve viral olarak saf bir numune elde etmek demektir. Bu da virüsün enfekte olmuş bir konakçıdan izole edilmesi dışında hiçbir şey ifade etmeyen çok temel bir terimdir.

Bizim burada aradığımız, SARSCoV-2 virüsü bulunan o meşhur yarasa ve onun konakçısıdır!..

https://www.virology.ws/2021/02/25/understanding-virus-isolates-variants-strains-and-more/

Ayrıca “Virüs izolasyonu/saflaştırma” konusunda Dr. Andrew Kaufman, Dr. Thomas Cowan ve Sally Fallon Morell,MA tarafından yazılan Virüs İzolasyonu Üzerine Açıklamayı  da ilgili açıklamama referans olarak gösteriyorum. Dikkatlice okumanızı ve bu konuda her zaman kaynak olarak gösterilecek bir yazı.

Virüs İzolasyonuna İlişkin Açıklama (SOVI)

İzolasyon : İzolasyon eylemi; izole olma veya tek başına ayakta durma gerçeği veya durumu; diğer şeylerden veya kişilerden ayrılma; yalnızlık.

SARS-CoV-2 virüsünün daha önce izole edilip edilmediği veya saflaştırıldığı konusundaki tartışmalar devam ediyor. Ancak, yukarıdaki tanımı, sağduyuyu, mantık yasalarını ve bilimin emirlerini kullanarak, tarafsız herhangi bir kişi, SARS-CoV-2 virüsünün hiçbir zaman izole edilmediği veya saflaştırılmadığı sonucuna varmalıdır . Sonuç olarak, virüsün varlığına dair bir onay bulunamadı. Bu gerçeğin mantıksal, sağduyulu ve bilimsel sonuçları şunlardır:

-Herhangi bir varsayımsal başak veya diğer proteinlerin varlığı, yapısı ve işlevi de dahil olmak üzere, var olduğu gösterilmeyen bir şeyin yapısı ve bileşimi bilinemez;

-Asla bulunamayan bir şeyin genetik dizisi bilinemez;

-Var olduğu gösterilmeyen bir şeyin “varyantları” bilinemez;

-SARS-CoV-2'nin Covid-19 adı verilen bir hastalığa neden olduğunu göstermek imkansız.

Mümkün olduğu kadar kısa ifadelerle, yeni bir virüsü izole etmenin, karakterize etmenin ve göstermenin doğru yolu burada. İlk olarak, bir hastalığı karakterize edecek kadar benzersiz ve spesifik semptomları olan birçok insandan (örneğin 500) numuneler (kan, balgam, salgı) alınır. Bu numuneleri HİÇBİR doku veya genetik materyal içeren ürünlerle karıştırmadan, virolog yumuşatır, filtreler ve ultrasantrifüjler, yani numuneyi saflaştırır . Her viroloji laboratuvarında bakteriyofaj 1 ve sözde dev virüsleri izole etmek için onlarca yıldır uygulanan bu yaygın viroloji tekniği, daha sonra virologun elektron mikroskobuyla binlerce aynı boyutta ve şekilli parçacığı göstermesini sağlar. Bu parçacıklar izole edilmiş ve saflaştırılmış virüstür.

Bu özdeş parçacıklar daha sonra fiziksel ve/veya mikroskobik tekniklerle tekdüzelik açısından kontrol edilir. Saflık belirlendikten sonra partiküller ayrıca karakterize edilebilir. Bu, parçacıkların yapısını, morfolojisini ve kimyasal bileşimini incelemeyi içerir. Daha sonra genetik yapıları, genetik materyalin doğrudan saflaştırılmış parçacıklardan çıkarılması ve Sanger dizilimi gibi on yıllardır var olan genetik dizileme teknikleri kullanılarak karakterize edilir. Daha sonra, bu tek tip parçacıkların, ölü ve ölmekte olan dokuların normal parçalanma ürünleri değil, bir virüsün kavramsallaştırıldığı gibi, köken olarak eksojen (dış) olduğunu doğrulamak için bir analiz yapılır. 2(Mayıs 2020 itibariyle, virologların gördükleri parçacıkların virüs mü yoksa ölü ve ölmekte olan dokuların normal parçalanma ürünleri mi olduğunu belirlemenin hiçbir yolu olmadığını biliyoruz.) 3

1 Haloalkali gölü Elmenteita'dan bakteriyofajların izolasyonu, karakterizasyonu ve analizi, KenyaJuliah Khayeli Akhwale ve diğerleri, PLOS One, Yayınlanma: 25 Nisan 2019. https://journals.plos.org/plosone/article?id=10.1371/journal. pone.0215734 — erişildi 2/15/21
2 “Apoptotik Hücrelerden Elde Edilen Ekstraselüler Veziküller : Ölüm ve Rejenerasyon Arasındaki Temel Bağlantı,” Maojiao Li1 ve diğerleri, Frontiers in Cell and Developmental Biology, 2020 Ekim 2. https://www. frontiersin.org/articles/10.3389/fcell.2020.573511/full — erişildi 2/15/21
3 “The Role of Extraselüler Veziküllerin Müttefikleri HIV, HCV ve SARS Virüsleri,” Flavia Giannessi, et al, Virüsler, 2020 Mayıs

Buraya kadar geldiysek, o zaman tamamen izole edilmiş, karakterize edilmiş ve genetik olarak bir ekzojen virüs partikülü dizilimi yapılmıştır.

Ancak yine de bunun bir hastalıkla nedensel olarak ilişkili olduğunu göstermemiz gerekiyor. Bu, bir grup sağlıklı süjenin (genellikle hayvanlar kullanılır) bu izole edilmiş, saflaştırılmış virüse hastalığın bulaştığı düşünülen şekilde maruz bırakılmasıyla gerçekleştirilir. Klinik ve otopsi bulgularının da doğruladığı gibi hayvanlar aynı hastalığa yakalanırsa, virüsün aslında bir hastalığa neden olduğu artık gösterilmiştir. Bu, enfeksiyöz bir ajanın enfektivitesini ve bulaşmasını gösterir.

Bu adımların hiçbiri SARS-CoV-2 virüsü ile denenmedi ve tüm bu adımlar patojenik virüs olarak adlandırılan herhangi bir virüs için başarıyla uygulanmadı. Araştırmamız, tıp literatüründe bu basamakları gösteren tek bir çalışmanın bulunmadığını göstermektedir.

Bunun yerine, 1954'ten beri virologlar, benzer bir hastalığı olan nispeten az sayıda, genellikle ondan az sayıda insandan saflaştırılmamış örnekler aldılar. Daha sonra bu numuneyi minimal olarak işlerler ve bu saflaştırılmamış numuneyi, genellikle dört ila altı başka materyal türü içeren doku kültürüne aşılarlar - bunların tümü, "virüs" olarak adlandırılan şeyle aynı genetik materyali içerir. Doku kültürü aç bırakılır ve zehirlenir ve doğal olarak bazıları genetik materyal içeren birçok parçacığa ayrışır. Tüm sağduyuya, mantığa, İngiliz dilinin kullanımına ve bilimsel bütünlüğe karşı bu işleme “virüs izolasyonu” denir. Birçok kaynaktan gelen genetik materyal parçalarını içeren bu bira daha sonra genetik analize tabi tutulur ve bu daha sonra bir bilgisayar simülasyon işleminde iddia edilen virüsün iddia edilen dizisini, sözde silico genomu oluşturur . Hiçbir zaman elektron mikroskobu ile doğrulanmış gerçek bir virüs değildir. Hiçbir zaman gerçek bir virüsten bir genom çıkarılmaz ve dizileme yapılmaz. Bu bilimsel bir sahtekarlıktır.

Toksik antibiyotikler, sığır fetal dokusu, amniyotik sıvı ve diğer dokularla birlikte doku kültürüne aşılanan saflaştırılmamış örneğin, aşılandığı böbrek dokusunu tahrip ettiği gözlemi, virüsün varlığının ve patojenitesinin kanıtı olarak verilir. Bu bilimsel bir sahtekarlıktır.

Şu andan itibaren, biri size SARS-CoV-2 virüsünün izole edildiğini gösteren bir kağıt verdiğinde, lütfen yöntemler bölümlerini kontrol edin. Araştırmacılar Vero hücreleri veya başka bir kültür yöntemi kullandıysa, süreçlerinin izolasyon olmadığını bilirsiniz. Gerçek izolasyonun neden yapılmadığına dair aşağıdaki mazeretleri duyacaksınız:

1-Hastalardan alınan numunelerde analiz etmek için yeterli virüs parçacığı bulunamadı.

2-Virüsler hücre içi parazitlerdir; bu şekilde hücre dışında bulunamazlar.

1 numara doğruysa ve virüsü hasta insanların balgamında bulamıyorsak, virüsün tehlikeli ve hatta ölümcül olduğunu hangi kanıtlara dayanarak düşünüyoruz?

2 numara doğruysa, virüs insandan insana nasıl yayılıyor? Başkalarını enfekte etmek için hücreden çıktığı söylendi. O zaman neden bulmak mümkün değil?

Son olarak, bu viroloji tekniklerini ve sonuçlarını sorgulamak, dikkat dağıtıcı veya bölücü bir konu değildir. İnsanlığın karşı karşıya olduğu bu korkunç sahtekarlığı durdurmak için bu gerçeğe ışık tutmak şarttır. Çünkü artık bildiğimiz gibi, virüs hiç izole edilmemiş, dizilimi yapılmamış veya hastalığa neden olduğu gösterilmemişse, virüs hayaliyse, neden maske takıyoruz, sosyal mesafe koyuyoruz ve tüm dünyayı hapse atıyoruz?

Son olarak, eğer patojenik virüsler yoksa, o zaman yanlışlıkla “aşılar” olarak adlandırılan bu enjekte edilebilir cihazlara ne giriyor ve bunların amacı nedir? Bu bilimsel soru, zamanımızın en acil ve alakalı olanıdır.

Biz doğruyuz. SARS-CoV2 virüsü mevcut değil.

https://andrewkaufmanmd.com/sovi/