KANAL İSTABUL PROJESİ & TÜRK BOĞAZLARINA HÂKİMİYET MESELESİ  -IV-

Kanal Açma Mecburiyetinin Doğuş Nedenleri -II-

İstanbul Boğazı‘ndaki Kazalar

 

Boğazdan geçen gemilerin taşıdığı yüklerin ciddi bir kısmı zararlı ve tehlikelidir. Gemilerin ortalama %20’si tehlikeli yük taşımaktadır. Tehlikeli yük miktarı ise, yılda ortalama 130 milyon tondur. Bu miktar, BTC (Bakü-Tiflis-Ceyhan) boru hattı kapasitesinden iki kat fazla (yılda 60 milyon ton BTC/130 milyon ton İstanbul Boğazı) kimyasal taşınması anlamına gelmektedir. Dolasıyla, İstanbul Boğazı’ndan geçen gemiler herhangi bir kaza söz konusu olduğunda ciddi boyutlarda zarara yol açmaktadır.

Sırası ile Kaza Kronolojisi (1960’dan Günümüze)

14 ARALIK 1960: Benzin yüklü Yugoslav tankeri (Zoranic) ile Yunan tankeri (World Harmony) çarpışması (20 can kaybı)

 

1 MART 1966: Rus bayraklı, Kransky ve Lutsk tankerlerinin Boğaz’da çarpışması

21 NİSAN 1979: Manya bayraklı tanker Independenta ve Yunan bayraklı kuru yük gemisi Evriyali çarpıştı. 43 mürettebat hayatını kaybetti. 75.000 ton ham petrol denize dökülerek çevre felaketine neden oldu. Boğazdaki yangın 27 gün sürdü. Denize akan ham petrol aylarca bir tabaka olarak Boğaz’da yüzdü. O dönemde deniz dibinde yaşayan canlıların ölüm oranının %96 olduğu tahmin edilmiştir. İstanbul halkı uzun süre balık yiyememiştir.

 

14 KASIM 1991: Lübnan (Rabinion) ve Filipinler bayraklı (Madonna Lily) çarpışması (21.000 koyun telefi)

14 MART 1994: Gemi Nassia tankeri ile M/V Shipbroker çarpışması

 

6 EKİM 2002: Malta bayraklı Gotia, Emirgan İskelesine çarpmıştır.

 

17 AĞUSTOS 2016: Karadeniz’den gelen kuru yük gemisi, sahil güvenlik botu ile Sarayburnu açıklarında çarpıştı. 4 mürettebat hayatını kaybetti.

7 NİSAN 2018: 225 m uzunluğundaki dökme yük gemisi, Anadolu Hisarındaki Hekimbaşı Salih Efendi yalısına çarptı. 206 milyon lira maddi kayba neden oldu.

 

27 ARALIK 2019: Aşiyan’da “Songa İridium” adlı kargo gemisi karaya oturdu.

Çanakkale Boğazı ile İstanbul Boğazı’nı kıyasladığımızda İstanbul Boğazı’nın dar ve kıvrımlı olması daha çok kaza olmasına sebep olmaktadır. Yukarıdaki kazalar ve gemi yükleri gösteriyor ki; İstanbul halkı adeta pimi çekilmiş el bombasının üzerinde oturmaktadır.  500 bin ton akaryakıt yüklü bir geminin Allah muhafaza patladığını düşünelim. Çıkacak yangının boyutunu, patlamanın şiddetini, yangının dumanı, denizin senelerce kirli kalmasına sebep olacak doğa tahribatı, deniz mahsullerinin yok oluşunu bir an için düşünelim. Hiçbir devlet halkını ve yaşam alanını böyle bir tehlikeye atmaz. Dolayısıyla yeni bir kanal yapılması mecburiyet haline geldiği görülmektedir. Kanal İstanbul ile günde 500 bin yolcuyu seyahat ettiren şehir hatlarıyla transit gemilerin 90 derecelik dik kesişmelerinin önüne geçilerek, güvenli seyahat sağlanacaktır. Aynı zamanda kent içi ulaşımda en ucuz ulaşım vasıtası olan denizyolunun payının arttırılması mümkün olabilecektir. 

Sonuç:

Seyir emniyetinin sağlanması, Boğazdaki trafik yükünün azaltılması, Boğaz’da tarihi dokunun korunması can ve mal güvenliğinin sağlanması için alternatif geçiş güzergâhlarının açılması mecburi hale gelmiştir. Daha önceki yazılarımızda İstanbul Boğazı’ndan yıllık olarak geçen gemilere dair paylaştığımız istatistikler Kanal İstanbul projesinin zorunlu olduğunu göstermiştir.

Bundan sonraki yazımızda projeyi ve çevrenin korunmasına olan katkısını değerlendireceğiz.

Selam ve Dua ile Allah’a emanet olunuz.