Günümüzde, son derece karmaşık bir ilişkiler ağına tabi olarak endüstrileşen kültür faaliyetlerinin bir alt sektörü haline getirilen kitap yayıncılığında sermaye gücünün, kurumlaşmanın, profesyonelleşmenin... zorunluluğundan sıkça dem vuruyor olsak da, toplumu doğru dönüştürme, kimliklenme, siyasi bilinç kazandırma, milli ve manevi değerlere sahip çıkma... esasında bidayetinden beri bir misyon olarak yaşatıla gelen yayıncılık gayretinin henüz sonlanmamış olmasından da içten içe sevinç duyuyoruz.

Öte yandan, bu çelişkili ve dolayısıyla çatılmalı yaklaşımımız, büyük medya gruplarına ve bankalara ait, yani büyük sermaye gücüne sahip oldukları halde, entelektüel planda hiçbir karşılığa sahip bulunmayan yayınevlerinin yok hükmündeki varlıklarıyla tahkim edildiğinden, kitap yayıncılığının son tahlilde halen kültürel bir kanona, yukarıda zikrettiğimiz şekliyle bir misyona mensup insanlar tarafından yürütülmelerinin gerekliliğine dair kanaatlerimiz de daha haklı, daha meşru bir hale geliyor.

Bu bakış açısıyla yazdığımız son sekiz yazımızı, Pınar ve Muhit yayınevlerini de ekleyerek tamamlamak istiyoruz:

1980 yılında kurulan Pınar Yayınları’nın (ve bilahare onun alt markası olan Açılımkitap’ın), kültür hayatımıza yaptığı değerli kartılar malumdur.

Halen Cevat Özkaya tarafından yönetilen Pınar, kuruluş esaslarından ve yüklendiği misyondan hiçbir taviz vermeden yürüyüşünü salgın günlerinde de sürdürdü. Bu manada Pınar’ın telif ve tercüme olarak kitap dünyamıza kandırdığı değerli eserlerin sadece yazarlarını zikretsem bile bu köşeye sığmaz. Bu nedenle birkaç hatırlatmayla yetinmek zorundayım:

Sol-Kemalist yayınevlerinin de kitaplarına sahip çıkmasıyla giderek bir okuma modasına tabi hale gelen Byung-Chul Han’dan ilk tercüme Yorgunluk Toplumu adıyla Pınar (Açılımkitap) tarafından yapılmıştır.

Batı’daki en değerli mütefekkirlerden biri olan Lewis Mumford’un kitapları da yine onun tarafından dilimize taşınmıştır. Bu vb. değerli isimlerin seçilmesinde kardeşim Yusuf Kaplan’ın yaptığı kıymetli katkıların altını çizmem gerekir. Öte yandan yerli İslami düşüncenin büyük emektarlarından biri olan Cevat Özkaya’nın varlığı ve gayretidir ki, Pınar’ı nitelikli yazarların ve okurların vaz geçemeyecekleri bir yayınevi katına yükseltmiştir.

Pınar’ın 2020 yılı kitaplarından da şunları işaretleyebilirim:

-Muharrem Balcı, İstanbul Sözleşmesinden İnsanı ve Aileyi Korumak

-Taha Abdurrahman, Bilgi Ahlaktan Ayrıldığında (Çev.: Abdi Keskinsoy),

-Wael B. Hallaq, Hukukun Ahlaki Boyutu – İslam Hukuk Düşüncesi Üzerine (Çev.: Necmettin Kızılkaya)

-Kadir Canatan, İbn Haldun Batı-Dışı Bir Sosyal Bilim İmkanı,

-Abdullah Yıldız, Adanmış Ömürler,

-Saniye Vatandaş, İletişim Kültürü ve İdeoloji.

Muhit Kitap’a gelince.

İlk kitaplarını Ekim ayında okurlarına sunan Muhit Kitap, adından anlaşılacağı üzere Muhit dergisinin temsil ettiği yeni edebi enerjinden hasıl olmuş bir yayınevidir. Muhit dergisi denildiğinde de akla gelen ilk isim elbette İbrahim Tenekeci’dir.

Tenekeci, Kırkayak/Kırklar dergisini Hüseyin Akın’la birlikte yayımlamaya başladığı 2000 yılından beri, Ali Ural için kullandığımız nitelemenin aynısıyla “yazar yetiştiren yazar” olarak maruftur.

Öyle ki, Tenekeci’nin yetiştirdiği gençler, bugün itibariyle sadece yazar da değildir, onların büyük bir kısmı büyük medya gruplarının, yayınevlerinin, dergilerinin.. artık hatırlı ve başarılı yöneticileri arasındadır.

Muhit dergisini de aynı niyet ve gayretle çıkarmaya başlayan Tenekeci’nin, onu yeni bir yayıneviyle taçlandırmasının olumlu sonuçları da görmeyi bilen gözlerden meçhul değildir.

Bu manada Muhit Kitap, ilk kitaplarının yayımlandığı Ekim 2020’den itibaren, çatısı altında örgütlendiği büyük sermayeli yayınevini de gölgede bırakacak şekilde, salgın günlerine mührünü vurmuştur.

Muhit Kitap’tan da Aralık ayındaki şu kitapları işaretleyebilirim:

Şiir: İbrahim Tenekeci, Belki Başka Zaman; Tayfun Doğan, Dünyaya Misafir; Emre Demir, Ölümdür Sonunda; Hakan Aslanbenzer, Pergelin Mükemmel Dönüşü;

Öykü: Hatice Ebrar Akbulut, Uslanmış Gönlün,

Roman: Serkan Üstüner, Mahir’i Sakın Uyandırmayın,

İnceleme: Muhsin Macit, Nedim; Mustafa Özçelik, Bir Hisli Yürek Mehmet Akif Ersoy,

Mektup: Zeki Bulduk, Afganistan Mektupları - Evlat Babanın Sırrıdır.

Bunları zikrederek, bana göre önemli yayınevlerinin 2020’deki, yani salgın günlerindeki durumunu hem özetlemiş hem de iyi işlerin ancak ehliyet sahibi insanlarla kaim olabileceğini ifade ederek, kimi kitaplarının anonsunu yapmış oldum.