Türkiye'de yaşıyorsanız;
Bazı şeylere tahammül etmeyi, 
Kimi şeyleri kabul etmeyi, 
Çoğu şeye şaşırmamayı öğreneceksiniz. 
Öğrendik de zaten. 
Barış kelimesini dilinden düşürmeyenlerin bebek katili, çocuk katili olduğunu öğrendik meselâ. 
Önüne gelene hırsız, tacizci, tecavüzcü diyenlerin ne kadar hırsız aynı zamanda uğursuz, ne kadar tacizci ve tecavüzcü olduğunu öğrendik. 
Aşağılık insan türüne örnek arıyor, bu konuda belgesel falan çekiyorsanız, uzak ülkelere gitmenize gerek yok. 
Yüksek lisans tezi için bile yeterince argüman bulabilirsiniz canım ülkemde. 
Belediyeden çaldığı parayla kurduğu ziyafet sofrasında elindeki son model telefonla başkasına ''hırsız'' diye bağıran dangalaklara rastlamak mümkündür. 
Her türlü iğrençliği, her türlü pisliği taciz ve tecavüzü yapıp, domuz gibi pişkin pişkin karşı tarafa tacizci diyen en aşağılık mahluk bizim ülkemizde mevcut... 
Bu tür pislikleri gün yüzüne çıkınca gündem değiştirmek için her yolu deneyen güruh da gene bizim ülkemizde mevcut. 
Hakaret etmeyi tek ve en geçerli yöntem olarak tayin eden bu insanlarla mücadele etmek gerçekten çok büyük strateji gerektiriyor. 
Onların dilini kullanmak sana bana yakışmıyor, alttan aldıkça kuduz köpek gibi saldırıyorlar, görmezden geldikçe çakal sürüsü gibi en mahremini işgal ediyorlar. 
Kanunu onlar koymuş, hukuk kurallarını onlar koymuş, sistemin tüm işleyişine hakimler...
Sen karşı atağa geçtiğinde senin tarafından da itibar görmüyorsun, yanına kimseyi alamıyor tek başına kurtlar sofrasına düşmüş oluyorsun. 
FETÖ onlardan, PKK ve diğer terör örgütleri onlardan, Amerika, Avrupa, İsrail, İngiltere onlardan. 
Sistem zaten onlardan... 
Koronaya aşı falan bulursun da bunlar en tehlikeli virüsten daha tehlikeli... 
Biz en iyisi en kolayını seçelim... 
Onlar bize saldırırken biz de Reis'in altını oyup, onların ekmeğine yağ sürelim. 
Öyle yapmıyor muyuz zaten?