Çok zorlu süreçlerden geçen bir dünya. İster buna hor kullandığımız doğanın öcü diyelim,ister unuttuğumuz insanlıgımızı hatırlamak için uyarıcı bir fırsat diyelim zor zamanlarda geçiyoruz. İlk defa dünyanın ne kadar küçük olduğunu hep birlikte öğrendik. Çin'de yanan bir canın acısını Avusturalyalı bir bireyde hisseti yada hissetmek zorunda kaldı...
Oysa daha iki yıl önce çoğumuzun farklı bir dünyası vardı. Afrika'da açlık ve susuzluk bir çok salgına hemen her an sebep oluyorken insanlık açık büfe kahvaltının tadını çıkarmak bir tarafa yarısının çöpe gidişini gülümseyerek izliyordu. Hatırlattı bu süreç bize israfın iğrençliği kadar bananeciliğin faturasını. Belki de bundandır virüs korkusuna rağmen İsrail'in şiddet hastalığı vesilesi ile ölen Filistinli çocuklar için herkes yasaklarda bile sokağa çıktı...
Velhasıl öncesi ve sonrası virüs dediğimiz içimizdeki canavar süreç olarak toplumları denetim altına aldı. Sürekli evde kalmak beraberinde birden çok olumsuzluğu tetikledi.
En basit örneği ile sürekli evde kalmanın oluşturduğu negatif etkilere ekonomik kaygılarda eklenince evde şiddet buna bağlı olarak boşanma sayılarında artış kendini iyice gösterir duruma geldi. Evdeki bu olumsuzluklara en çok kurban edilen geleceğimizi unutmamak gerek!
KORONAVİRÜSÜN PSİKOLOJİK ETKİLERİ NELERDİR?
1-Belirsizlik duygusu,
2-Sosyal İzolasyon sebebiyle yalnızlık,
3-Finansal sorunlara yönelik kaygılar,
4-Obsesif – Kompulsif takıntılar,
5-Bana bulaşır mı ya da bulaşacak mı düşüncelerinin getirdiği korku ve kaygılar,
6-Hapşıran insanlara karşı korku,
7-İnsanın kendini tehdit altında hissetmesi ile birlikte gelişen duygusal stres,
8-İnkar ve kabullenememe,
9-İşbirliği ve yardımlaşma duygularının güçlenmesi,
10-İstifçilik davranışlarında artış...
Bütün Bu olumsuzluklar içinde sakın unutma.!
Hayat bir “yol”dur. Engellerle dolu, adım adım ilerlemen, yürüyüp gitmen gereken bir yol… Herkesin bir yolu var kendince. Kimisi daha başında kimisi de sonunda.
Kendi yolunda hayal ettiğin şeylere ulaşmaksa amacın, sakın yürümekten vazgeçme. Neden mi? Çünkü yürümezsen yol içinde birikir.
PSİKOLOJİK SAĞLIĞINIZI VE SAĞLAMLIĞINIZI ARTIRMAK İÇİN NELER YAPABİLİRSİNİZ?
•Öncelikle korku ve kaygılarınızı kabul etmelisiniz.
•Gereksiz araştırmalardan uzak durun( Virüs ile ilgili bir sürü gereksiz haber ve video tüm çıplaklığıyla ortada).
•Korku ve kaygılarınızın sizi yönetmesine izin vermeyin, siz onları yönetin.
•Sebep olmadığım bir durum benim ruh halimi denetim altına alamaz gerçekliğini kabul edin.
•Sürekli olarak koronavirüs ile ilgili programları, haberleri izlemekten kaçının.
•Sosyal medyadaki kaynağı belirsiz haberlere itibar etmeyin.
•Kaygılarınız ile mücadele etmekten zorlandığınız durumlarda doğru nefes almayı öğrenin ve kendi kendinize nefes terapi seansları uygulayın.
•Devlet kanallarından ve sağlık bakanlığı tarafından yapılan açıklamaları takip edin.
•Gerçekçi olun, insanlık ilk defa böyle bir salgınla karşılaşmıyor.
•Günlük rutinlerinize uyun, zaman yönetiminizi iyi yapın
•Daha önce zor durumlarla nasıl başa çıktığınızı hatırlayın.
•Sevdiklerinizle iletişimde kalın.
•Ailenizle iletişiminizi güçlendirin.
•Çevrenizdeki insanların yalnız kalma ihtiyaçlarına saygı gösterin.
•Varoluşsal sorgulamalar yapın. (Ben kimim? Şuan ne yapıyorum? Bu hayattan beklentim ne?
•Dış kontrol odaklı değil, iç kontrol odaklı olmaya çalışın. (Hayat bana bunları yapıyor ama ben ona karşı ne yapıyorum?)
•Kitap, film, dizi listesi yapıp izleyebilirsiniz.
•Bu süreçte İnsan olduğunuzu ve insani duygular yaşadığınızı, insani tepkiler verdiğinizi unutmayın.
•Beslenmenize dikkat edin.
•Evde spor ve egsersiz yapmayı ihmal etmeyin.
“Yarınlarını değiştirmek istiyorsan bugünden başla.” Eğer bugün yaptığın şeyi değiştirmezsen, yarınlarının tamamı düne benzeyecek."
SONUÇ:
Mutlu Yarınlar için;
Zorunlu sebepler dışında kendinizi ve çevrenizi önemsediğinizin kanıtı olarak ve sağlıklı bir düşünce yapısına sahip olmanın verdiği erdemlilik ile evde Kalın, Sağlıcakla Kalın...