Dikkate alınacak bir iddia mı bilemiyorum ama Türkiye’nin de İngiliz Milletler Topluluğu (Commonwealth of Nations) üyesi olduğu söyleniyor.

Bu rivayetin Türkiye ve İngiltere kaynaklarından doğruluk derecesini tetkik etmek, şahsen beni aşan bir durum. Madem söz açıldı, gerisini getirelim. 

İddiaya göre, Türkiye’nin bağımsızlığının batılı ülkelerce kabul edildiğine ilişkin 23 Temmuz 1923 tarihli bir Lozan Antlaşması vardır. Ondan iki gün önce İmzalanan 21 Temmuz 1923 tarihli anlaşma da vardır. 

Bu anlaşma, iki nüsha olup biri Büyük Britanya Kraliyet Ailesi kasasında gizlidir. Diğeri de 1960 ihtilalinde ABD Büyükelçisi aracılığı ile ABD’ye gönderilir. Pentagon’da bir kasada muhafaza edilir. 

Bu anlaşmaya göre; Türkiye, İngiliz Milletler Topluluğu’nun (Commonwealth of Nations) tek gizli üyesidir. Commonwealth, Britanya İmparatorluğu’nun diğer adı iken, Commonwealth of Nations, İngiliz Milletler Topluluğu, yani ‘pakt’tır. 

Bu bilgi bir yerlerde dursun!..

MI6’nın yeni başkanı Richard Moore, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile ne görüştü?

Temmuz 2020'de MI6’nın başına getirilen İngiltere’nin bir önceki Ankara Büyükelçisi Richard Moore'nin ilk yurt dışı gezisi mi bilmiyorum ama MI6’nın başına geldikten sonra Türkiye’ye ilk ziyareti olduğu kesin.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın, İngiliz dış istihbarat servisi MI6’nın yeni başkanı Richard Moore ile  Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki görüşmesinde, Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve iki ülkenin güvenlik ve dış politika alanındaki iş birliği imkanları gündeme gelmiş. 

Karabağ meselesi ve Libya’daki gelişmelerin de kapsamlı şekilde ele alındığı görüşmede, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz bölgelerindeki istikrarın sağlanması adına iki ülkenin ortak güvenlik politikaları konusunda görüş alışverişinde bulunulmuş. 

İngilizlerin derdi, Rusya ile Türkiye arasında yapılan Dağlık Karabağ Mutabakatının Azerbaycan enerji sektöründeki İngiliz şirketlerine etkisini öngörebilmek…

Azerbaycan Cumhuriyeti ile İngiltere arasındaki ekonomik işbirliği enerji endüstrisine endeksli.

İngiltere, Azerbaycan'daki en büyük yabancı yatırımcı.

Azerbaycan'da yaklaşık 400 İngiliz firması var. BP, Azeri-Chirag-Guneshli , Shah Deniz ve Shah Deniz-2 gibi projelerde petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerinde oldukça aktifler. 

28 Kasım 1995'te İngiliz-Azerbaycan Ticaret ve Sanayi Odası kuruldu. Oda, Azerbaycan ve İngiltere'nin ticari çıkarlarını temsil ediyor. Ayrıca Eylül 2009'da İngiltere-Azerbaycan İş Konseyi (BABC) kuruldu. Konsey, Azerbaycan ile İngiltere arasında ticareti ve yatırımların teşvikçisi. 

Azerbaycan’da, İngiliz casusu arayanlar bu şirketlerin personeline baksın. 

Uzun lafın kısası Ruslar yeniden Azerbaycan topraklarında boy göstererek, İngiliz nüfuzunu kırmanın bir yolunu bulmayı umuyorlar. 

Ruslar’ın, Türkler’in bu konudaki yardımlarına müteşekkir oldukları kesin. Tıpkı yüzyıl öncesi gibi. 

Richard Moore, neden muadili Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan ile görüşemedi?

Bir çoğunuz gibi benim de  aklıma, bu Richard Moore’ın, MİT Başkanı Hakan Fidan dururken neden İbrahim Kalın ile görüşmeyi tercih ettiği gelmedi değil? 

Bu görüşme, tam olarak ne zaman gerçekleşti? Anadolu Ajansı haberi, gecikmeli olarak servis etmiş olabilir mi?

Richard Moore'ın Ankara’da temasları sırasında muhatabı  yani mevkidaşı Hakan Fidan; Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kabul edilen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ile birlikte Bakü'de bulunuyordu.

Acaba Türk heyeti, Azerbaycan'a gitmeden önce Richard Moore, Hakan Fidan ile görüşmüş olabilir mi? 

Açıkça belirteyim sanmıyorum; çünkü eğer görüşmüş olsalardı, mutlaka basına servis edilir, ilgililerin (!) duyması sağlanırdı. 

Ama tersinden analiz edilirse; MİT Başkanı Hakan Fidan'ın, Bakü ziyaretine denk getirilen Richard Moore’ın temas programını işlevsizleştiren bir görevi başarı ile tamamladı denilebilir. 

Yoksa Hakan Fidan - İbrahim Kalın yer mi değiştiriyor?

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ı, 2003'te tanıdım. Yurt dışından bir heyetle Basın Müşavirliğini deruhte ettiğim bir Bakanı ziyarete gelmişlerdi.

Çıkışta bana kartını bıraktı ve kendisini Sayın Bakanla görüştürmemi istedi. Bakana talebini ilettiğimde ilgilenmemişti bile. Sonra, Başbakanlık bürokrasisinde hızla yükseldi. 

Konu bu değil. Geçtiğimiz yıllarda, şimdi Başkanlık olan “MİT Müsteşarlığı”na Hakan Fidan'ın yerine İbrahim Kalın'ın atanabileceği çok konuşulmuş, bu iddialar sosyal medyada hayli ilgi uyandırmıştı. 

Aklıma iki şey geliyor. Birincisi Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü  ve saz çalması dışında İbrahim Kalın'ın istihbarattan sorumlu Ulusal Güvenlik Servisinin “gayriresmi Başkanı” olması nedeni ile bu görüşmeyi gerçekleştirmesi.

İkincisi, Richard Moore'ın Hakan Fidan'dan rahatsızlığını belli etmek istercesine İbrahim Kalın ile görüşmek gibi bir İngiliz davranışı sergilemesi. 

Üçüncüsünü siz söylemiş olun. Berat Albayrak’ın istifa süreci ile başlayan yeni değişim politikası gereği, istihbaratta görev değişikliği kapıda.

Ben demedim siz dediniz. 

Diplomat bir istihbaratçı; Richard Moore portresi…

Londra’nın Ankara Büyükelçisi Richard Moore, bölgesel fay hatları hareketliliğinin öncü artçı siyasi depremlere yol açtığı bir süreçte Türkiye’deydi.

Beşiktaş spor kulübü üzerinden Türk kamuoyu ile kurduğu sempatik ilişki, rahat tavırları İngiliz soğukkanlılığını unutturan bir imaj bıraktı. Richard Moore 1990-1992’de Türkiye’de çalıştığı için Türkçe biliyor.

İngiltere ile aramızdaki bir başka anlaşmazlık; İngilizlerin FETÖ’yü terör örgütü kabul etmemesi. Halen bu görüşteler. 

İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, İngiltere olarak Gülen grubunu terör örgütü olarak görmediklerini, ancak 15 Temmuz darbe girişiminin ardında Fetullah Gülen hareketinin olduğunu bildiklerini söylemiş, aynı şekilde Suriye’deki PKK uzantısı PYD/YPG örgütüyle ilişkileri olduğunu açıklamış, ABD’den farklı olarak sadece bu örgüte silah vermediklerini belirtmişti. 

İngilizler bununla da kalmadı. 

İngiltere Parlamentosu’nun alt kanadı Avam Kamarası’nın Dış İlişkiler Komitesi ’15 Temmuz’u, “Gülen hareketinin yaptığı konusunda herkese açık, somut kanıtlar bulunmadığı” tezini içeren raporu kamuoyuyla paylaştı ve raporda, İngiltere ile Türkiye’nin ikili ilişkilerinin taşıdığı potansiyel de vurgulandı.

İngilizlerin, Türkiye’ye karşı tepkilerini gizlemedikleri bir diğer konu da, Büyükada’da insan hakları savunucularının gözaltına alınması. 

Milli Güvenlik Akademisi 59. Dönem mezunu, AK Parti Erzurum Milletvekili Orhan Deligöz’ün; insan hakları savunucularının gözaltına alındığı toplantının ABD’nin CIA ve İngiltere’nin MI6 ajanları kontrolü ve güdümünde yapıldığını söylemesi dikkat çekiciydi.

Orhan Deligöz, Adalar’da toplam dört otelin bu gibi ajanlık faaliyetlerinde kullanıldığını, ayrıca yine Adalar’daki İngilizlere ait bazı villaların da aynı amaca hizmet ettiğini iddia etmişti.

İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore’ın, Uluslararası Af Örgütü’nün Londra’da kurulduğunu hatırlatıp, tutuklananlara yönelik desteğini belirtmesi konunun İngilizler nezdindeki önemini oldukça iyi açıklıyor. 

Richard Moore, Ocak 2014’ten 2017'e kadar Birleşik Krallık’ın Türkiye Büyükelçisi olarak görev yaptı. Kendi alanında deneyimli bir diplomat. Uluorta konuşacak ya da yazacak biri değil. Richard Moore, İrlanda kökenli, Libya doğumlu. 

Oxford Üniversitesi’nde Felsefe, Politika ve Ekonomi eğitimi almış. 

Oxford’dan mezun olduktan sonra Kennedy Bursu’yla Harvard Üniversitesi Kennedy School of Government’ta lisansüstü eğitimini tamamlamış.

Türkiye’deki görevine başlamadan önce Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı’nda; 2010-2012 arası Avrupa, Latin Amerika ve Küreselleşme Direktörü, 2008-2010 yılları arasında ise Program ve Değişim Direktörü. Gençliğinde Vietnam, Türkiye (1990-1992), Pakistan ve Malezya’da çalışmış. 2007’de yönetici lider yetiştiren Stanford Executive Program’ı katılımcılarından.

Genetik bir rahatsızlıktan dolayı görme engelli olan ve Rehber Köpekler Derneği kurucularından Maggie Moore ile evli. Çiftin bir oğlu ve İstanbul’da dünyaya gelmiş bir kızı var. 

İyi derecede Türkçe biliyor…

Moore’un ilgi alanları arasında golf, uzun yürüyüşler, tüplü dalış, Türk halıları ve porselen koleksiyonu gibi zevklerin yanında futbol tutkusu bulunuyor. 1990 yılından beri de Beşiktaş JK taraftarı olan Richard Moore, sosyal medyanın etkin kullanıcılarından.

Türkiye'den  ayrıldıktan sonra İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nda "Politik Direktörlük" görevini yürüten Richard Moore, Dışişlerinde, İngiliz Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi'nde Siyasi Genel Müdürdü.

Yaklaşık altı yıldır MI6 başkanlığını yürüten Sir Alex Younger'ın yerini alan Richard Moore, “MI6” adıyla da bilinen Gizli İstihbarat Servisi SIS'in başkanlığına getirildi.

Libya doğumlu Moore, daha önce de MI6'te çeşitli görevler ve ulusal güvenlik danışmanlığı yapmıştı. 

Akıcı Türkçe konuşan Moore, kariyeri boyunca, Vietnam, Türkiye, Pakistan ve Malezya'da görev yaptı.

Ankara’yı çok sevmiş olmalı ki bir türlü buralardan kopamıyor. Sahi Richard Moore, “Türkü” sever mi? Sayın Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, Richard Moore için sazı ile kim bilir ne türküler seslendirmiştir?