AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, İstanbul İl Başkanlığı binasında yapılan AK Parti AR-GE ve Eğitim Başkanlığı Teşkilat Akademisi İstanbul Eğitim Programı'na katıldı.

Çok sayıda partilinin katıldığı programda konuşan Kurtulmuş, 2023 ve 2024'te seçimler olduğunu hatırlatarak "Bu seçimlerin sadece AK Parti için değil, sadece bu aziz davayı yüklenmiş olan siz değerli kardeşlerimiz için değil, bütün Türkiye için ve hatta abartısız bir şekilde söylemek gerekirse tüm dünya için önemli seçimler olduğunun altını çizmek isterim. Özellikle karşımızdaki ittifakın ve özellikle o ittifakın ana unsuru olarak Cumhuriyet Halk Fırkası'nın, Cumhuriyet Halk Partisi'nin nasıl bir anlayış içerisinde olduğunu bilip bunu göz önünde bulundurarak  adımlarımızı çok daha hızlı bir şekilde, çok daha kuvvetli bir şekilde atmak mecburiyetindeyiz. İstanbul'da geçtiğimiz yerel seçimler öncesinde verilen sözler, hepinizin ve bütün İstanbulluların kulağındadır. İstanbul'da 'eğer bizi seçerseniz, bir tek vatandaşımızı bile sokağa bırakmayacağız. Bu bir namus sözüdür' diyenlerin nasıl İstanbul'da yerel yönetimleri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazandıktan sonra nasıl binlerce insanın haksız, hukuksuz yere kapının önüne koyduğunu hepiniz biliyorsunuz. Aynı şekilde, son zamanlarda helalleşme, milletin farklı kesimleriyle, yapmış oldukları yanlışlıklar dolayısıyla helalleşme sözü veren Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanına rağmen hala Cumhuriyet Halk Partisi'nde eski CHP'nin fikriyatını dile getirenlerin var olduğunu da görüyorsunuz. Biz helalleşmeden bahsetmenin eğer bu bir seçim manevrası değilse eğer bugün seçim taktiği değilse gerçekten önemli olduğunu değerli bulduğumuzu ifade etmiştik. Ama helalleşmeden önce milletin geniş kesimlerini mağdur eden Cumhuriyet Halk Partisi'nin zihniyeti dolayısıyla da milletten özür dilenmesinin şart olduğunu altını çizerek ifade etmiştim. Öyle görünüyor ki; CHP aynı CHP, Cumhuriyet Halk Fırkası'nın zihniyeti aynı zihniyettir" dedi.

Kurtulmuş, konuşmasında CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 4-6 yaş Kur'an kurslarıyla ilgili sözlerini ve okul öncesi verilen din eğitimini 'Orta Çağ zihniyeti' olarak tanımlamasını da eleştirdi.  Numan Kurtulmuş, "Daha birkaç gün evvel, CHP'nin hem de şu anda önemli sözcülerinden birisi olan bir zat kalkarak televizyon kameraları önünde, yüzde 99'u Müslüman olan bir milletin kutsal kitabı olan Kur'an eğitimini hedef alarak; 4-6 yaşındaki çocukların, okul öncesi eğitimlerini hazmedememiş olduğunu dışarıya vurumunu her şekilde anlatarak ama ondan daha da önemlisi Kur'an eğitimini Orta Çağ karanlığının bir parçası olarak anlatma zihniyeti, gerçekten son derece karanlık, son derece orta çağı temsil eden bir CHP zihniyetidir.

KENDİ ARKADAŞLARINIZA FREN YAPTIRIN

Buradan bir kere daha Cumhuriyet Halk Partisi'nin sayın genel başkanına ifade etmek isteriz ki; eğer helalleşmeyi gerçekten ciddi bir şekilde düşünüyorsanız, önce kendi arkadaşlarınıza şöyle bir fren yaptırın. Bu arkadaşlarınız her gün milletten özür dileyecek, milletin değerleriyle kavga ve mücadele görüntüsü içerisinde bazı sözleri sarf etmelerinin önüne geçin. Bu millet her sözden ciddiyet bekler. Hesaplaşma  sözünü ortaya atıp, ondan sonra, bildiğiniz o eski 28 Şubat zihniyetini o eski o batıcı mukallit zihniyeti ortaya koymasını da bu millet ibretle takip eder" diye konuştu.

BÖLGENİN YILDIZ ÜLKESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ

AK Parti'nin kendi ilkeleri doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini ifade eden AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeniden güçlü bir Türkiye diyerek ifade ettiğimiz, Türkiye'yi her alanda güçlendirme, her alanda büyütme ve daha güçlü bir şekilde ileriye doğru mücadelemizi sürdürme kararlılığıdır. Ekonomide,. siyasette, toplumsal dayanışmada, sanayide, sivil savunma sanayinde, eğitimde, her alanda güçlü bir Türkiye olmak zorundayız ki; bu bölgede ayakta durabilelim. Hele hele önümüzdeki 10 yıllar boyunca dünyanın en önemli çatışma, çelişki ve rekabet alanı olan Türkiye'nin içerisinde bulunduğu bu coğrafyada güçlü bir şekilde ayakta durabilelim. Her alanda güçlü, büyük Türkiye olmak mecburiyetimiz vardır. Türkiye ekonomisinde dışarıya bağlı, siyaseten dışarıya bağlı, kendi savunma sanayinde dışarıya bağlı, elin oğlundan alacağı üç kuruşa muhtaç, elin oğlundan tedarik edeceği herhangi bir sanayi ürününe muhtaç bir ülke olarak ayakta kalamaz. Her alanda güçlü, kendi üretimimizi yapacağız, dünya markalarıyla yarışacağız ve dünyada güçlü bir şekilde ayakta duran bu bölgenin yıldız ülkesi."