Meşhur Özgürlük Anıtı

Abone Ol

Hepimiz biliriz ABD’de olan o meşhur özgürlük anıtını. Giden kişi önünde şöyle afilli bir fotoğraf çektirdi mi özgürlüğün nirvanasına ulaşmış hisseder kendini.

Öyle ya özgürlükler ülkesi Amerika’dadır, Dünya’nın en gelişmiş ülkesinin en anlamlı heykelinin önündedir(!) Heykelin tacında bulunan yedi diken, dünyanın yedi okyanusunu ve kıtasını sembolize etmekte ve evrensel özgürlük temasını vurgulamaktadır.

“Vay be!” demek geliyor insanın içinden; nasıl bir ülkedir burası? Eskiden gidenler ballandıra ballandıra anlatırdı o yeni dünyayı. Şimdilerde hepimiz bu özgür ve demokratik ülkenin ne olduğunu, Irak’a nasıl özgürlük ve demokrasi getirdiğini, Ebu Garib cezaevindeki Iraklı kadın esir Nur’un mektuplarından biliyoruz.

Defaatle öne sürdüğünüz demokrasiniz ile Ortadoğu’nun nasıl bir cehenneme çevrildiğini hala temaşa etmekteyiz. 11 Eylül suçlularını Afganistan’da yıllarca aradınız, ne aradığınızı da biliyoruz! Afganistanla beraber İran, Irak ve Kuzey Kore’yi şer ekseni olarak tanımlayıp kendinize nasıl hayali düşmanlar yarattığınızı ve Guantanamo adasında kaç kişiyi işkencelerden geçirdiğinizi de biliyoruz.

Dünya’nın neresinde bir sorun patlak verirse orada mutlaka ABD’nin ve çıkarcı sinsi ekürisinin parmağının olduğunu bilmeyen hiç kimse kalmadı yeryüzünde. O kadar aşikâr mütecaviz bir yönetim ki, kendisini Dünya’nın jandarması ilan ederken, kendinden başka tüm uluslara parmak sallayıp tehdit edebilen ve tehditlerine aldırmayanların da başına türlü belalar getiren bir çıban olarak Dünya’yı kangrene çevirmekte. ABD’nin Dünya’ya karşı olan bu tavrı askerinin ve polisinin kanına öylesine işlemiş ki, kendilerinden görmedikleri herkes onlar için katledilebilir değersiz varlıklar olmuş durumda. Geçtiğimiz günlerde gördüğümüz George Floyd’un vahşice boğazlanması bu kanın hiç değişmeyeceğinin son örneği olarak ABD’nin kirli tarih sayfasında yerini aldı.

Siyahî ABD vatandaşı George Floyd'un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin ardından başlayan olaylar dinmek bilmiyor, Minneapolis kentinde başlayan gösteriler 25 şehire daha sıçramış durumda. Şimdi ettiklerini bulmaya başladı diyeceğim lakin yine o meşhur ABD polisi ve güvenlik güçleriyle kendi vatandaşlarını demokratik (!) bir yöntemle sindirecekler gibi görünüyor. Bugüne kadar müreffeh bir şekilde yaşayan halkın uyuşturulmuş veya sindirilmiş bir şekilde, tepkisiz eleman gibi durmalarının altında yatan sebebi de düşünmek gerek.

Yukarıda bahsettiğim gibi anıtın başındaki yedi diken, dünyanın yedi okyanusunu ve kıtasını sembolize etmekte ve evrensel özgürlüğe vurgu yapmakta. ABD’nin evrensel özgürlükten anladığı, yedi kıtanın başına dikenli tel geçirmek istemesiymiş meğer. Böylece mankurtlaştırdığı köleleri kıyamete kadar kendisine hizmet edecektir umuduyla yaptığı eylemler bugün kendi içini yakmaya başladı. Fragmanını izlediğimiz olayların neye gebe olduğunu hep birlikte göreceğiz. Temennimiz odur ki; bunların acısı, olaylarla hiçbir ilgisi olmayan petrol zengini veya başka siyasi çıkar içeren masum bir ülkenin başına “mesele George Floyd değil hala anlamadın mı” diyerek patlamaması.

Gezi olaylarının yıldönümüne denk gelmesi de ne bileyim etme bulma dünyası dedirtiyor ama henüz erken.

(Sonsayfa.com)

{ "vars": { "account": "PASTE_ANALYTICS_ACCOUNT_ID" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }