Kadıköy-Tavşantepe metrosunda bir kadın yolcuya bıçak çekip, tehdit ve hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan zanlı, savcılık ifadesinin alınmasının ardından tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.

Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğündeki işlemleri tamamlanan ve savcılığa çıkarılan E.Y. ifadesinin alınmasının ardından "silahla tehdit", "basit yaralamaya teşebbüs", "halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçlarından tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe gönderildi.

Emniyetteki ifadesinde, biletmek amacıyla ekmek bıçağını gazeteye sarıp poşet içine koyarak yanına aldığını, metroya bineceği sırada poşetin yırtılması üzerine gazete kağıdına sarılı bıçağı pantolonunun arka cebine koyduğunu anlatan E.Y. karşısında oturan bir kadın yolcuyu maskesini düzeltmesi için uyardığını ileri sürdü.

E.Y. "Ben bu kişi ile konuşurken olayla ilgisi olmayan genç bir kadın diğer kadını savunmaya yönelik bağırarak tam hatırlamadığım sözler kullandı. Tartışma yüksek sesle olunca metrodaki diğer insanlar araya girdi. Kendimi korumak için bıçağı çıkarttım. Kimseyi hedef göstererek bıçağı sallamadım. Kimseyi bıçakla tehdit etmedim. Bana tekme atan ve hakaret eden genç kadın ve annesi ile maske takmayan kadından şikayetçiyim." ifadelerini kullandı.

"Zanlı ve güvenlik görevlisinden şikayetçiyiz"

Mağdur Senanur Damgacı da emniyette verdiği ifadesinde, kendisi ve annesinin olay sırasında şüpheli E.Y'ye küfür, hakaret ve tehdit içeren sözler söylemediklerini, yaşanan olay nedeniyle kendisinin ve annesinin psikolojik ve fiziksel olarak çok etkilendiğini, bu nedenle kendisini ve annesini darp eden, tehdit ve hakaret içerikli sözler söyleyen şüpheli E.Y'din şikayetçi olduklarını söyledi.

Anne Nilgün Mihdiye Damgacı da kızıyla Pendik'ten metroya bindiklerini, Bostancı durağına geldiklerinde bir kişinin trende bulunan tesettürlü bir kadına maskesini takması yönünde bağırdığını, bunun üzerine kadının da özür dileyerek alerjisi olduğu için takamadığını söyleyerek kendisini ifade ettiğini anlattı.

Şüpheli E.Y'nin bunun üzerine kadının üzerine yürüdüğü ve sesini yükselttiğini aktaran Damgacı, şunları kaydetti:

"Kızım bu kişiye 'bağırmayın' dedi. Bunun üzerine şahıs kızımın üzerine yürüyüp küfür içerikli sözler söyledi. Darp etti, kızım yere düştü. Ben engel olmak için önüne geçtim. Benim kolumdan tutarak savurdu ve ben yere düştüm. Kızım bu sırada düştüğü yerden kalkarak bana destek oldu. Bu sırada bu şahıs bıçak çekti ve bize saldırdı. Kızıma karşı bıçağı savurdu. Küfürlerine devam etti. Ben ve kızım bu sırada sürekli acil çağrı butonuna bastık ve bıçaklı şahıs olduğunu söyleyip yardım istedik. Ancak herhangi bir güvenlik görevlisi yardıma gelmedi. Tren hareket ettikten sonra bir tane güvenlik görevlisi yanımıza geldi. Şahıs yakalanamadığı için polisi çağıramayacaklarını ve şikayetçi olamayacağımızı söyledi. Daha sonra şikayetçi olmak üzere polis merkezine geldik. Bu erkek şahıs trene bıçakla nasıl girdi bunun araştırılmasını istiyorum. Burada bir güvenlik zafiyeti olduğunu düşünüyorum. Bu olay kızım ve benim üzerimde psikolojik olarak olumsuz etki bırakmıştır. Kızım ve ben dışarı çıkmaktan korkar hale geldik. Bu şahıstan ve yanımıza gelerek şikayetçi olamayacağımızı söyleyen güvenlik görevlisinden şikayetçiyim."

Metrodaki bıçaklı zanlıyı tutuklamaya sevk eden savcıdan dikkat çeken sevk yazısı

Kadıköy-Tavşantepe metrosunda bir kadın yolcuya bıçak çekip, tehdit ve hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklamaya sevk edilen şüpheli ile ilgili savcılığın hazırladığı sevk yazısında, şüphelinin eyleminin yalnızca tartıştığı müştekilere yönelik değil, o anda trende ve platformda bulunan yolcuların, hatta tüm kadınların özgürce yaşama, sokakta bulunma ve hayatlarına devam etme haklarına saldırı olduğu belirtildi.

Zanlı E.Y, Anadolu Adalet Sarayı'nda savcılık ifadesinin alınmasının ardından "silahla tehdit", "basit yaralamaya teşebbüs", "halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçlarından tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe gönderildi.

Savcı Fatmagül Yörük'ün ifade alma işleminin ardından şüpheli E.Y. hakkında hazırladığı tutuklamaya sevk yazısında, zanlının metroya kesici aletle bindiği, yolculuk esnasında maske takma meselesiyle ilgili kimliği tespit edilemeyen bir kadınla tartıştığı, araya giren müştekileri darp edip bıçakla yaralamaya çalıştığı, yine elindeki bıçakla metro içerisindeki yolculara tehdit ve hakarette bulunup olay yerinden ayrıldığı belirtildi.

Şüphelinin savunmasız gördüğü müşteki kadınlara saldırıda kullanıldığı takdirde öldürücü olacağı neredeyse muhakkak bir kesici aletle tehdit ve yaralamaya teşebbüs eyleminin, şüphelinin işlediği suçun vahamet derecesini artırdığı belirtildi.

Sevk yazısında, şüphelinin yolcularla dolu vagon ve platformdan elindeki bıçağı teşhir ederek dolaşması eyleminin, "halk arasında korku, panik yaratmak amacıyla tehdit" suçuna vücut verdiğinin değerlendirildiği vurgulanan sevk yazısında, şu ifadelere yer verildi:

"Zira kent yaşamında insanların topluca bir arada bulundukları etkinlik alanları, toplu taşıma araçları ve durakları ile buna benzer yerlerin kişilerin can, mal ve cinsel güvenlikleri açısından daha emin mahaller olduğu kabul edilir. Bu yerleşik sosyal kabul ile beraber, şüphelinin eyleminin yalnızca tartıştığı müştekilere yönelik değil, o anda trende ve platformda bulunan yolcuların, hatta tüm kadınların özgürce yaşama, sokakta bulunma ve hayatlarına devam etme haklarına saldırıdır. Sokaklar, metrolar korku dolu değil, güven dolu olmalıdır. Şiddet ise önce dilde başlar, sonrasında eyleme döner. Olayda en çok dikkat çeken şeylerden biri de, şüphelinin küfürleridir. Küfür şiddettir. Şiddeti yasaları uygulayarak engelleyebiliriz. Kadınların yaşam hakkına sahip çıkmak ve kız çocuklarına güvenli bir gelecek bırakmak tüm toplumun asli görevidir. Bireylerin toplum yaşamının akışına duydukları güvenin örselenmesi ceza, adalet sistemi ve sosyal açıdan onarılması güç zararlara yol açacaktır. Bu değerlendirmeler ışığında şüphelinin eylemiyle "Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" maddesini ihlal ettiği kanaatine ulaşılmıştır."

Savcılığın sevk yazısında bu değerlendirmeler ışığında suçun işlendiği yer, zaman dilimi, eylemin işleniş şekli ve suçta kullanılan alet bir bütün olarak değerlendirildiğinde, kamera kayıtlarından anlaşılan şüphelinin kararlılığı da gözetilerek tutuklanmasına karar verilmesi istendi.