Her seçimden önce canhıraşane feveran etti Aziz Millet! Sonra hafifçe mesaj verdi sandıkta. Bi daha seçim geldi, baktı değişen çok fazla bir şey yok!

Milletvekili listelerinden tutun da, bakan ve bürokrat listelerine kadar, il ve ilçe başkan ve yönetimleri listelerinden tutun da, belediye başkanı ve meclis üyeleri listelerine kadar, milletin gönülden arzuladığı, büyük çoğunlukla olmadı.

AK Parti tavanının, nice fedakarlıklarla ve samimi bir özveriyle üzerine düşeni bugüne kadar yapan AK Parti tabanına, yani HAKİKİ AK PARTİLİLERE kulak vermeleri gerekiyordu!

Partideki gidişatın yönü, hiç kimseciklerin ortada görünmeye cesaret edemedikleri zamanlarda, bu partinin yükünü omuzlayan, bedel ödeyen hasbi insanları da, fedakar tabanı da, toplumu da tatmin etmiyordu..

Partinin taşra teşkilatlarında köşe başlarını tutan bazı hesabiler yüzünden, samimi ve hasbi taban hep küstürüldü ve vicdanlar kanatıldı..

Aslında AK Parti’de bu bağlamda kulak zarlarını patlatırcasına çanlar çalıyordu!

AK Parti’ye gönül veren samimi insanlar, kovaya su doldurmaya çalışırken, kovayı teslim ettiğimiz bazı teşkilat yöneticileri, kovamızın dibini sanki kasten delmeye çalışıyordu!

Parti teşkilatlarına yöneticiler atanırken ve yönetimler oluşturulurken, Genel Başkan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sıkı sıkı tembih ederek, kurumsal ilke haline getirdiği “ehliyet, liyakat, emniyet, sadakat” pencerelerinden sanki bakılmıyordu.

Teşkilatlarda bazen aşağıdaki gidiyor ama yukarıdaki duruyordu. Bakıyorsunuz dün giden, yarın geri geliyor, bugün seçilen dünkünü gömmeye, dün başta olan bugünkünü devirmeye çalışıyordu.

Bazen birini günah keçisi yapıyorlar, bir kurban verip bütün günahı ona yıkıyorlar, ötekiler yoluna devam ediyorlardı.

Düne kadar Reis’e ve AK Parti’ye oy verenlere hakaret eden, alay eden “her devrin kazananları”, bir şekilde ele geçirdikleri köşebaşlarından,  ‘dün’lerini bilen samimi adamları, sahadan atmak için haysiyet cellatlığına soyunarak var güçleriyle itibar suikastleri düzenliyorlardı.

Bütün dünya mazlumlarının umudu ve ümmetin ümidi olmuş AK Parti, bu kifayetsiz muhterisler ve vizyonsuz, ruhsuz “akepeliler” yüzünden, önce insanlığın selameti için gecesini gündüzüne katarak samimiyetle çalışan “ihlaslı adamları” bir bir kaybetmeye devam etti, sonra da büyük belediyeleri..


 

İHLASLI ADAMLARINIZI KAYBEDERSENİZ, ARTIK KAYBEDECEK BAŞKA HİÇ BİR ŞEYİNİZ KALMAMIŞ DEMEKTİR!



ANCAK GÖNÜLLERİNİ VERENLER, GÖNÜLLERİ FETHEDEBİLİRLER!

. . .

Gönül belediyeciliği, İslâmî bir anlayış ve vicdanî bir duruşla mümkündür. Varsa AK Parti belediyelerinde bu ilkelere aykırı hareket edenler, bunların derhal ayıklanması ve samimi insanların işe koşulması gerekmektedir.
 

Dün Kızılcahamam'da Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın söylediği;

"Saflarımızı, yeni değerlerle, yeni kadrolarla genişletip, güçlendireceğiz."

cümlesinin tecessümünü, taban da, millet de, umutla ve merakla ivedi bekliyor!..