2013 Temmuz'undan beri darbeci general Abdülfettah Sisi tarafından yönetilen Mısır, aradan geçen 9 yılda batmanın eşiğine geldi. Ülkedeki acı tabloyu çarpıcı bir yazıyla duyuran eski Yatırım Bakanı Yahya Hamid, Mısır'daki çöküş sürecinin aslında yıllar önce başladığını fakat 24 Şubat'tan beri sürmekte olan Rusya-Ukrayna savaşının iflası hızlandırdığını kaydetti.

İngiltere merkezli Middle East Eye sitesinde yayınlanan makalesinde Hamid, şu ifadeleri kullandı:

105 MİLYONLUK ÜLKE ÇÖKÜYOR

Mısır batacak. Rejim ve uluslararası destekçilerinin yıkıcı stratejilerini tersine çevirecek bir hayat kurtarıcı plana ihtiyaç var. Sisi rejiminin beceriksizliği nedeniyle ekonomideki bozulma aslında yıllar önce başlamıştı. Ukrayna'daki savaş gizlenen gerçeğin ortaya çıkmasını sağladı. Şu an Mısır topyekûn iflastan sadece birkaç ay uzaktadır ve yakında ülkenin yüzde 30'u açlık sınırının da altına düşecek.

Mısır muhalefetindeki birçok kişi, sonunda Sisi rejiminin ciddi şekilde zayıfladığını ve bir dönüm noktasına gelindiğine inanıyor. Yine de oldukça karamsarım, çünkü Mısır'ı kaos ve istikrarsızlıktan kurtarmak için artık çok geç görünüyor.

IMF yönetim kuruluna, artan borç ve fonların boş projelere ve yolsuzluğa gittiği konusunda kaç kez uyarı mektubu gönderildi? Avrupalı ​​ve ABD'li liderler, ekonominin gerçek durumu ve toplumsal huzursuzluk, terörizm ve yasadışı göç gibi meselelerde kaç kez brifingler aldı? Ama iletilen her uyarı, sessizlik ve küçümsemeyle karşılandı.

105 milyonluk ülke çökecek. Bu durum, Sisi ve yandaşlarının 9 yıllık beceriksiz yönetiminin sonucudur. Sisi ve uluslararası destekçileri ülkeyi tam anlamıyla mahvetti. Ülke borcunun milli gelire oranı yüzde 93,8'e yükseldi. Bütçenin yüzde 54'ü kredi ve faiz geri ödemelerine gidiyor. Mısır Merkez Bankası'nın faiz oranlarını artırma kararına rağmen ülkeye sıcak para gelmiyor.

Sisi durumun vahim olduğunu biliyor. Kendimizi aldatmamalıyız. İstikrarsızlık geliyor ve kaos kaçınılmaz görünüyor. Soru, Sisi ülkeyi kendisiyle birlikte aşağı çekmeden önce hasarın nasıl kontrol altına alınacağıdır.

Sisi ve yandaşlarının 'İslamcılara karşı mücadele' anlatısı, önde gelen laik Mısırlı aktivist Alaa Abdel-Fettah'in hapishanede ölüme terk edilmesiyle geçerliliğini tamamen yitirdi. Sisi'nin yaptığı başından beri İslamcılıkla mücadele değildi, demokrasiyle mücadeleydi.

Şimdi rejim parçalanmak üzere. Ama tüm siyasi güçlerin bir araya gelmesinin vaktidir: Mısır'ı kurtarın.

Ordu, üstüne vazife olmayan adalet, ekonomi ve siyaset gibi tüm alanlardan çekilmeli. Nil nehri üzerine inşa edilen Etiyopya barajı da Mısır'ı açlığa mahkûm edecek. Mısır, tüm siyasi güçlerin kutsal bir birliğini gerektiren varoluşsal tehditlerle karşı karşıya. Bu tür riskler karşısında geçmiş kavgalarımız kimin umurunda?