Akif yıllar önce şöyle sesleniyordu:

“Ne Araplık, ne Türklük kalacak aç gözünü! 

Dinle peygamber-i zişan’ın ilahi sözünü! 

Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize? 

Fikr-i kavmiyeti şeytan mı soktu zihninize?”

Fikri kavmiyyeti tel’in ede dursun peygamber” herkes bildiği yola devam etti. Birilerinin hep bir bahanesi vardı, şeytanın uydurduğu ve onlar şeytanlarına sadakatten sapmadılar.

Bu işin Kürd’ü, Türk’ü, Arab’ı yok! Sonuçta kendimiz ettik, kendimiz buluyoruz. “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden” ve biz de onlara karşı koymadığımız için aynı felaketi yaşıyoruz.

Doğduğunuz ana-babayı siz mi seçtiniz. Doğduğunuz toprağı, derinizin rengini, cinsiyetinizi siz mi seçtiniz? Ha! Artık, siz Covid’le uğraşırken birileri daha şimdiden cinsiyetinizi değiştirebileceğinizi fısıldamıyor mu kulağınıza. Ve bize İlah’lık ve Rab’lik taslayan yeni Tanrılar bizi GENOM’la yeniden yaratabileceklerini, bizim beynimizi kopyalayarak ölümsüz yapabileceklerini söylüyorlar. “Yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat” vadediyorlar. “Ebed” tartışması nereden çıktı diyordum, meğerse şuuraltımızı bile tarumar etmişler. Derinizin rengi ya da anne-babanız, ne zaman ve nerede yeniden hayat bulacağınız artık birileri açısından sorun olmayacak(mış)!?

Hep bataklık güllerine ulaşmak için, bataklık sinekleri ile uğraşıyoruz. Defalarca yazdım: Resulullah öyle buyurdu: “Bataklık güllerinden ümmetim hazer etsin / Kaçınsın”. Siz ona ulaşayım derken, bataklık sizi yutabilir. Kim dinler.

Teröristler Membiç’ten Paramotor’larla Amanos’lara gelmişler ve başarılı bir operasyonla devre dışı bırakılmışlar. Bataklık sinekleri ile yıllardır uğraşıp dururuz. Birilerinde o para, bizde bu ense olduğu müddetçe bir ölür bin dirilirler(!?) Bataklığı kurutmadıkça, bataklığı sulayanlara dokunmadıkça sonuç değişmeyecek. Zaten bu oyunun kuralı böyle: Kontrollü bunalım stratejisi. “Tavşana kaç, tazıya tut”.

Darbecilerin, teröristlerin arkasında kimlerin olduğunu bilmiyor muyuz. Onların başı sıkışınca kime sığınıyorlar. Kaçtıkları yer neresi. Peki, bizim stratejik ortaklarımız, işbirliği yaptıklarımız kimler. Onlar ve biz! Bu çark böyle dönüyor ve kimse asıl gerçeği söylemiyor.

Yıllardır yazdım, söyledim ama hepsi komplo idi birilerine göre. Bugün de Covid, “BİREY”, ”Gender” kimin umurunda. 5G’ye bir de “Yerli ve Milli” damgası bastık, Starlink de tamam. DSÖ’yü de içeri aldık, Global Sağlık Pass. ve Para Pass.’ı için emin adımlarla “uygun adım” gidiyoruz. “Şapka da giyecegik, vergi de vereceğik” der gibi, “Aşı da olacağık, 5G de alacağık”!

Yeni bir Cumhuriyet bayramı daha kutluyoruz. Ama biz hâlâ Cumhuriyet’in ne olduğunu anlayamadık. Anadolu topraklarında kurulan ilk Cumhuriyet olan, başkanlıkla yönetilen, Konfederatif, Meclisi, ordusu, parası, pulu, Bakanlar Kurulu olan “Kars İslam Cumhuriyet”inin adını, Kars’lıların bile hafızalarından sildik. Birçok kişi “Kaşar”ı bilir ama onu getiren “Malakan”ları bilmez!

Bizim amirlerimiz Taksim’de yine anıta çelenk koyacaklar. M. Kemal, İnönü ve Çakmak’ın arkasındaki o şapkalı general kim ve niye orada. O anıtı kim yaptı.

Bugün gençler o ilk meclisin nasıl açıldığını bile bilmez. Ne çizgi filmi var, ne belgeseli doğru düzgün. Ne o ay içinde olup bitenleri anlatan bir kitapçık.

Cumhuriyet bayramını kutluyoruz da, yenidünya devletinde, Westfelya’nın ulus devletleri de, uluslararası da olmayacak. Cinsiyeti bile belli olmayan bir topluluğun ulusu mu olur! “Vatan”mış, hangi vatan!. Gelen “tek devlet”, başkalarının devleti olacak bu gidişle, tek vatanı, tek ulusu ile. Yeni “Uluslararası düzen” böyle geliyor. İktidar yapısı, sınırlar ve rejimler değişiyor. Hangi demokrasi, beyninize kayıt yapabilecekler, beyninizi silebilecekler ve beyninizi okuyabilecekler. 5G onun için gerekli, Starlink’ler onun için gerekli, onun için Chip’leyecekler. Onun için Covid biyolojik bir ajan olarak dünyaya salındı. Humanoidler onun için üretiliyor, Neuralink onun için kurgulanıyor. GBT3-4 yönetecek dünyayı. Birileri de onun sahibi olacaklar. “Yeni Normal”i o belirleyecek. Hangi yasama, hangi yargı, hangi yürütmeden söz ediyorsunuz. “3. Roma” inşa edilirken iktidarlar, haçını sırtında taşıyan İsevilere döndü iktidar sahipleri, kendi cehennemlerine giden yolda çalışan köleler gibi ilerliyorlar. “Yeni Dünya düzeni”nin eşiğindeyiz. Amerikan seçimleri, ardından yeni Bretton Woods ve onun da ardından, bu sayı Time dergisine kapak olan (Biz dediğimizde komplo oluyor, beyaz efendilerimiz söylediğinde “Nas” oluyor, birilerine göre sankiGreet Reset! 2021 insanlığın 3. miladı. Hz. Adem, Hz. Nuh ve birilerine göre 2021 “Tarihin sonu. Hz. Adem’le başlayan dünya hayatı, Hz. Nuh ile Reset’lenen orta zamanı, Hristiyan’lara göre Hz. İsa, Müslüman’lara göre Hz. Muhammed ile başlayan “Ahir zaman” süreci. Ve 2021 “Tarihin sonu”.

Bundan sonrası için ne Cumhuriyet var senaryoda ne Demokrasi. İnsan eski insan olmayacak. Covid ve aşı belasından kurtulup hayatta kalanlar, aile, inanç, ahlak, gelenek gibi değerlerden bağımsız “BİREY”ler şeklinde Siborg’lara dönüşecekler.

Kemalistler “on yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan” diyorlardı. Şimdi bu “Yeni Malthusçu” taife, on yılda milyarca insan öldürecekler ya da kısırlaştırarak nesillerin üremesini engelleyecekler, her yaştan ve milyonlarca “yeni insan” üretecekler her yaştan!

Veladet kandili”ni, Macron’un önderliğinde Resulullah’a saldırılarla, “Cumhuriyet Bayramı”nı terör saldırıları ve Covid, 5G, Greet Reset ve “Yeni Normal” dönemin gölgesinde kutluyoruz.

Selam ve dua ile.