Ankara'da 18 Aralık 2002'de uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun, Ukrayna'da yakalanarak Türkiye'ye getirilen katil zanlısı Nuri Gökhan Bozkır, Terörle Mücadele Şubesi'nde sorgulanacak.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yapılanmasına ilişkin çalışmalarıyla tanınan ve örgütün hedefi haline gelen tarihçi-yazar Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, 2002'de Ankara'daki evinin önünde silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Cinayet şüphelisi olarak aranan Nuri Gökhan Bozkır'ın yakalanmasına yönelik yapılan çalışmalarda, Ukrayna'da olduğu belirlendi. Bozkır, Interpol'ün kırmızı bülten düzenlemesi sonrası 10 Temmuz 2019'da Ukrayna'nın başkenti Kiev'de gözaltına alındı. Bozkır, 3 ay cezaevinde kaldıktan sonra Ukrayna mahkemesi tarafından elektronik kelepçeyle ev hapsine çıkarıldı. Ukrayna yasalarına göre ev hapsinin toplam süresi en fazla 6 ay olabileceği için Bozkır'ın, elektronik kelepçeyle ve Kiev dışına çıkış yasağı uygulanarak adli kontrole tabi tutulmasına hükmedildi.

DURUŞMALARA KATILMADI

Türkiye'nin iadesini istediği Nuri Gökhan Bozkır'ın Ukrayna'ya iltica talebi, 8 Aralık 2020'de nihai olarak reddedildi. Ardından 16 Aralık'ta Ukrayna Başsavcılığı, Bozkır'ın Türkiye'ye iadesine karar verdi ancak karar, zanlının avukatlarının temyize başvurması nedeniyle uygulanamadı. 2 Ağustos'taki temyiz duruşması ise Bozkır'ın hasta olduğu gerekçesiyle ertelendi. Bozkır'ın sonraki duruşmalara da gelmemesi üzerine mahkeme, 18 Ağustos'ta zorla getirme kararı verdi. O tarihten bu yana Bozkır bulunamazken, 9 duruşma daha görülemedi. En son 14 Aralık'taki duruşma, Bozkır'ın gelmemesi nedeniyle 11 Ocak 2022'ye ertelendi.

MİT UKRAYNA'DAN GETİRDİ

Bunun üzerine harekete geçen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Nuri Gökhan Bozkır'ı Ukrayna'da yakalayarak Ankara'ya getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam katıldığı televizyon programının canlı yayınında, Bozkır'ın Türkiye'ye getirildiğini duyurdu. Bozkır'ın MİT'teki işlemlerinin ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne teslim edilerek sorgulanacağı öğrenildi. Bozkır'ın yaklaşık 8 gün sürecek ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği belirtildi.

ŞENGÜL HABLEMİTOĞLU: YAŞADIKLARIMIZI BİLEMEZSİNİZ

Necip Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu, Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada, "Biz canımızdan olup, hayal bile edemeyeceğiniz zor bir 20 yılı tamamladık. Adalete, devlete inancımızı ve güvenimizi kaybettik. Ayrıca ne ailemize, ne avukatımıza iletilen herhangi bir şey yok. Süreci, yaşadıklarımızı bilemezsiniz" dedi. 

FETÖ RAPORLARI HAZIRLAMIŞTI

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve Alman Vakıfları davalarının raporlarını hazırlayan Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesiyle ilgili soruşturma, FETÖ çatı iddianamesine de girmişti. İddianamede, Hablemitoğlu suikastı soruşturmasının, örgüt üyesi polisler tarafından bilinçli olarak karartıldığı tespiti yapılmıştı. Soruşturma Ankara Başsavcılığı tarafından kurulan özel ekibin yaptığı çalışmada, Hablemitoğlu'nun ölümünden önceki 6 ay boyunca izlendiği, olay yerinde baz kayıtlarından, TSK'dan ihraç edilen eski asker Nuri Gökhan Bozkır ise şüpheli olarak tespit edilmişti.

HABLEMİTOĞLU AİLESİNİN AVUKATINDAN AÇIKLAMA

Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın, yaptığı yazılı açıklamada, şüpheli Nuri Gökhan Bozkır'ın 2019 yılında Hablemitoğlu suikastı soruşturması kapsamında hakkında kırmızı bülten çıkarılarak yakalandığını ve bunun üzerine siyasi iltica talebinde bulunduğunu belirtti. Barkın, "Cumhurbaşkanının Ukrayna ziyareti sonrasında, 2020 yılı başında, kişinin iadesi devlet başkanı düzeyinde istenmiş ve Ukrayna tarafından iltica talebi reddedilmişti. Kişinin itirazları değerlendirilip ve iade süreci ilerlerken, Ukrayna'da izini kaybettirdiği iddia edildi. Dün, Cumhurbaşkanının açıklamalarıyla MİT tarafından Ukrayna'dan alındığını ve ülkeye getirildiğini öğreniyoruz" dedi. 

'CİDDİ ŞÜPHELER OLDUĞUNU BİLİYORUZ'

Bozkır'ın suikastın neresinde olduğuna ilişkin yeterli bilgiye sahip olmadıklarını işaret eden Barkın, "Buna karşın, dosya içeriğinde ulaşılan bilgiler kapsamında dahi, bu kişinin suikast öncesinde ve suikast gününde, olaya dair bilgi sahibi olduğunu gösterir ciddi şüpheler olduğunu biliyoruz. Kırmızı bültenin gerekçesi de buydu zaten. Bizim için dosyadaki her gelişme önemli. Yakalanan kişinin önemi göz önüne alındığında, ifadesinin alınması sonrasında, olayla ilgili başkaca kişilerin dosyaya dahil edilmesi sağlanabilir. Bu gelişmenin yıllar sonra suikastın aydınlatılmasına katkı sağlamasını, önceki dönemlerde olduğu gibi yeniden rafa kaldırılmamasını umut ederiz" ifadelerini kullandı.