Dağınık ve tek dertleri ‘0’ proje ekseninde sadece Erdoğan gitsin olan bir muhalefet. Türkiye Halklarının çıkarlarına uymayan fakat eski Türkiye hayallerine kavuşmak için ellerini ovuşturan faiz lobisinin ekmeğine yağ sürecek olan bir muhalefet. Muhalefetin “dağınık” ve “plansız” bir durumda olması halktan hiç kimseye güven vermediğini gibi kendi içlerinde de bu güvensizliği her an yaşar durumdadırlar.
( Taşeron oldukları Erdoğan’ı düşürme planlarını saymazsak)
Bu gerçeklik ortadayken bile bile lades demek her halde akıl tutulması olur ancak.
Cumhurbaşkanı hakkındaki tüm yersiz algı operasyonları ve dezenformasyon bilinçli ve maksatlı…
Geçmiş zaman olur ki demek lazım bazen. Şöyle bir geçmişe baktığımızda gelişmekte olan ülkeler, dalgalı kur rejimi uygulamıyordu. Bu ülkelerdeki para politikaları dışarıya para aktarmak, borçlandırmak-borç ödetmek üzerine kurguluydu. Bu ülkelerde sanayi yatırım ve ara malı üretimi olmazdı. Dolayısıyla bu ülkeler büyüdüklerinde yüksek ithalat ve yüksek enflasyonla karşılaşırdı. Büyüme çabasında olan ülkeler İMF programları sayesinde bir müddet sonra “devalüasyonla” baş başa kalır ve bu ülkelerin ihraç mallarını sudan ucuz hale getirirdi. Sonra bu ülkelere dönerek yoğun bir kemer sıkma, borç verme ve ödetme kısır döngüsüne maruz bırakılırdı.
Bu kısır döngüde bir taraftan da yüksek faizle bu ülkelerin ve devletlerin cepleri boşaltıldığı gibi yatırımların yapılmasına da engel olunurdu.
Tam bir faiz ve soygun ekonomisi.
Bu kısır döngüye maalesef Türkiye de maruz bırakıldı. Ta ki, 2003’e kadar.
Buna itiraz eden ise Cumhurbaşkanı Erdoğan.
İşte Erdoğan’a algı operasyonlarını yapmalarının asıl sebeplerinden biri bu.
Başka önemli bir sebep ise Erdoğan İle Ölü Topraklara su serpildi.
Asıl mesele yakalanan ve bilinçlenen ruh…
Bu milletin bu izzet-i duruşunun mimarı ise Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Sömürgeci düzene göre bu millet uyanmamalı. Ülkesine sevdalı liderler yetişmemeliydi…
Ama birisi çıkıyor: Recep Tayyip Erdoğan…
“Dünya 5’ten büyüktür” diyor. Davos’ta dur diyor
Büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştiriyor; ille de izzet, mutlaka izzet diyordu. Öleceksek adam gibi ölelim, diyordu.
Halkı onu bağrına basıyor, gönlünün kapılarını açıyordu. Millet, kendisini sahipleniyor (15 Temmuz’da olduğu gibi) ve Tayyip, benim gibi kızıyor, benim gibi sinirleniyor, benim gibi ağlıyor...en önemlisi beni ve benim çıkarlarımı koruyor, diyordu.
İşte, Erdoğan’ın hedeflenmesinin temel sebebi de bu…
NEDEN ERDOĞAN?
Öncellikle neden Erdoğan’a bu öfke diyenlere şunu haykırmak istiyorum. Erdoğan: Faiz ve soygun kısır döngüsüne itiraz etti ve onların sözünü dinlemedi.
Şimdi gelelim asıl meseleye:
Neden Erdoğan?
1. Ayasofya’nın zincirlerini kırdığı için.
2. Başörtüsü zulmünü ve imam-hatiplerin katsayı sorununu çözdüğü için.
3. On yıllardır ötelenen, hor görülen, ayrımcılığa uğrayan, kutsalları, değerleri hiçe sayılan, aşağılanan ezilenenlerin mücadelesini cesaretle verdiği için.
3.Kürt meselesinin üzerine samimiyetle gittiği, yasakları kaldırdığı için.
4.Sosyal yardımlarla ülkenin her köşesindeki yoksula ulaştığı, engelli ailelerinin yüzünü güldürdüğü, yollar, köprüler, konutlar, hastaneler, okullar, tüneller inşa ederek ülkenin çehresini kökten değiştirdiği için.
5.Türkiye’yi doğalgaz çıkaran ülke yaptığı için.
6.Devletin millet için var olduğunu gösterdiği için.
7. Dünya mazlumlarının sesi olduğu için özelikle; Filistin’in mücadelesini yılmadan, yorulmadan, yıkılmadan verdiği için.
8.Müslüman vakar ve izzetini yere düşürmediği için, ezilenlere ilham ve model olduğu için.
9. IMF ile borç defterini kapattığı için.
10.Mermisini dahi ithal eden Türkiye’yi savaş uçağı imal eden bir Türkiye’ye dönüştürdüğü için.
11. Canını hiçe sayarak15 Temmuz gecesi milletin önüne düşüp Türkiye’yi işgalden kurtardığı ve darbe planlarını bozduğu, muhtıraları yırtıp çöpe attığı, Gezi gibi, Cumhuriyet Mitingleri gibi kalkışmalarda, Danıştay saldırısı gibi provokasyonlarda milletinin selameti uğruna akılla, dirayetle, sabırla direndiği için .
12. Dünya 5’ten Büyüktür” dediği için, Myanmar’dan Yemen’e, Ukrayna’dan Libya’ya kadar mazlumların yanında durduğu, barış yolunda adeta çırpındığı için, Karabağ’ın özgürlüğüne kavuşmasında kilit rol oynadığı için, Kıbrıs’ta taviz vermediği için.
13.Bütün ömrünü milleti, ülkesi için feda etmiş, gözlerimizin önünde yaşlanmış, her türlü saldırıya, suikast girişimine, tehdide, iftiraya rağmen yolundan dönmemiş, tecrübeli, işini bilen, samimi dava adamı olduğu için...
SONUÇ:
FETÖ’ye, PKK’ya ülke yönetimini vermemek için, ABD’nin oyunlarını bozmak için, Türkiye’nin kaosa sürüklenmesini önlemek için “Erdoğan”.
14 Mayıs’ta bir kez daha Recep Tayyip Erdoğan!