Mersin'de PKK'lı teröristlerin polisevine düzenlediği hain saldırıda 1 polis memuru şehit olmuştu. Hain saldırı sonrası düzenlenen operasyonda 2 terörist öldürülürken teröristlerden birinin “Zozan Tolan” kod adlı Dilşah Ercan olduğu açıklandı. Terör örgütüne 2013 yılında katılan Ercan, PKK'nın gençlik yapılanmasında yer almıştı.

Hain saldırıda öldürülen teröristle ilgili çıkan bir ayrıntı ise dikkat çekti. PKK'lı terörist Dilşah Ercan'ın adı CHP'nin hazırladığı bir raporda "mağdur gazeteci" olarak yer almıştı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel konuyla ilgili yaptığı açıklamada 10 yıl önceki raporda adı geçen birisinin bugün terör eylemi yapmasından dolayı sorumlu olmayacaklarını söyledi. Özel, açıklamasında, söz konusu raporda Mustafa Balbay, Mehmet Haberal ve Nedim Şener gibi isimlerin de yer aldığını belirtti.

CHP'NİN BİR YALANI DAHA ORTAYA ÇIKTI

CHP'nin hazırladığı ve PKK'lı teröristin "mağdur gazeteci" gibi gösterildiği "tutuklu gazeteciler" raporla ilgili bir yalan ortaya çıktı. CHP, raporun gazetecilerle yüz yüze yapılan görüşmeler sonrası hazırlandığını belirtse de bunun tersi bir durum ortaya çıktı. Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener, rapor öncesi kendisiyle kimsenin görüşmediğini söyledi. Şener, bugünü köşe yazısında tutuklu olduğu dönemde ya da cezaevinden çıktıktan sonra kendisiyle kimsenin görüşmediğini söyledi

Nedim Şener'in "Gazeteci dediğin hükümlü terörist, sen de bir yalancısın Özgür Özel" başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:

CHP’nin hazırladığı raporda, “gazeteci” diye savunduğu kişinin eli silahlı bir terörist çıkması üzerine CHP milletvekili Özgür Özel, kameraların karşısına geçmiş, 10 yıl önceki raporda adı geçen birisinin bugün terör eylemi yapmasından dolayı sorumlu olmayacaklarını anlatmış.

Evet belki yargılaması devam eden birisi olsa kabul edilebilir ancak o tarihte de PKK üyeliğinden ceza almış. Kendilerinin hazırladığı o raporun hem 49’uncu sayfasındaki listede hem de 95’inci sayfasındaki mektubunda, PKK terör örgütü üyeliğinden hükümlü olduğu yazıyor.

BUGÜN DE PKK SÖZCÜSÜ DEMİRTAŞ’I SAVUNUYORLAR

Bir de açıklamasında, benim adımı anarak şunları söylüyor: “Bu raporda 188 gazetecinin ismi var. Bunun içinden Meclis’te şu anda üç milletvekili var. İki tane de Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal da geçen dönem bizim milletvekilimizdi. Bu raporda Tuncay Özkan var, Mustafa Balbay var, Hikmet Çiçek var, Yalçın Küçük var. Nedim Şener var, Nedim Şener’le görüşülmüş. Barış Penlivan var, Barış Terkoğlu var, var oğlu var.”

Ben 3 Mart 2011 günü gözaltına alındım, 6 Mart 2011 günü tutuklandım, 12 Mart 2012’de de Silivri Cezaevi’nden tahliye edildim.

Peki bu rapor ne zaman hazırlandı ve ne zaman kamuoyuna açıklandı. Onu da raporun 18 sayfasındaki “Kapsam” başlığı altındaki bölümden okuyalım: “Bu rapor, Aralık 2012-Ocak 2013 tarihleri arasında cezaevinde bulunan gazetecilere yapılan ziyaretlerde gerçekleştirilen yüz yüze görüşmeler ve gazetecilerle durumlarına ilişkin yapılan yazışmalar sonucu elde edilen bilgilere dayanmaktadır. Raporda adı geçen gazetecilerden bazıları bu süre içinde ya serbest kalmış ya da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır.”

BENİMLE GÖRÜŞEN OLMADI

Dikkat ederseniz, ben raporun ilk hazırlık tarihi olan 2012 yılı aralık ayından 10 ay önce tahliye edilmiştim. Zaten raporun 61’inci sayfasında bu durum “yargılaması sürenler” ile ilgili listede izah edilmiş. Cezaevinden çıktıktan sonra da bu rapor kapsamında benimle görüşen kimse olmadı.

Peki Özgür Özel, 188 isim varken birkaç isimle birlikte benden bahsediyor. Çünkü kendilerini böyle aklamaya çalışıyorlar. Çünkü ben ve gerçek gazeteciler masumduk ve terörle ilgimiz yoktu. Ama onların savundukları arasında PKK’lı teröristler vardı.

Dün, onları bizim aramıza katarak savunuyorlardı, bugün de PKK’nın sözcüsü olan, PKK elebaşının “heykelini dikeceğiz” diyen Selahattin Demirtaş’ı savunuyorlar.