Dünya çapında tohumculuk faaliyetlerini bizzat yürüten devasa firmaların sahipleri olan küresel elitlerin, insanları, bugün virüs salgını ile korkutarak amaçladıkları (dijital kimlik / biyometrik çip, kripto para, transhümanizm vb) durumlara yönlendirdikleri gibi, yarın da kıtlıkla terbiye etmek istemeyecekleri ne malum!.. 

"Sağduyulu derin akıl", kontrolü kaos kapsamında bir kıtlığın yaşanacağını ve ardından da, dünya çapında bir erk savaşının çıkacağını öngörüyor!.. 

Salgın, kıtlık ve savaşla geçmesi mukadder önümüzdeki yılların da, biraz zorlu geçebileceği iddia ediliyor! 

Hatta bu süreç, biraz uzun sürebilir diyenler de yok değil!.. 
 

Ama, endişe etmeyin! 

Kadim Devletimiz, bu günlerin yaşanmasının muhtemel olacağını önceden öngördü! 

Bu sebeple, zorlu geçmesi muhtemel bu günlerin planını ve hazırlığını yaptı!
 

Yarın dünya kıtlıkla başbaşa kaldığında, bugün tohum aldığımız küresel dev şirketlerin, bize tohum vermeyeceğini, bizi açlığa mahkum ederek bağımsızlığımıza varana dek her şeyimizi acımasızca sömüreceklerini çok iyi biliyorduk!.. 

Büyük Türkiye Devleti'nin "Bilge Aksaçlıları" ve Devlet Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, yıllar öncesinden öngörerek, ilgili bakanlıklara ve devlet birimlerine tohum ürettirerek depolattırdı..

Reis talimat verdiği günden itibaren, sürekli yerli tohum üretmeye ve depolamaya başladık.. 

Tıpkı, şu an covid-19'un tedavisinde kullandığımız en etkili olan ana ilacı, salgından çok önce, 1 milyon kutu temin ederek stokladığımız gibi… 


Bugün tohum ihtiyacımızın % 96 sını kendimiz üretiyoruz. 

İçinden geçtiğimiz sıkıntılı günlerde, gözlerimizin önünde yaşanan hadiseler, Dünya Lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, aslında yaptığı her işi planlı, programlı ve ileri görüşlü bir şekilde yaptığını da apaçık ortaya koyuyor! 

Bugün, salgına karşı her türlü tedbiri, en ciddi seviyede erkenden alan, kendine sağlık alanında neredeyse her bakımdan yetebilen, vatandaşların tedavilerinden hiç bir ücret almayan, toplumun kaygı düzeyini muhteşem bir kriz yönetimiyle en alt seviyede tutarak, kaosa ve paniğe sebep olmadan salgının yayılmasını büyük ölçüde önleyen, dünyanın, sözüm ona ileri düzey ekonomisine sahip olduğu belirtilen ülkelerine bile sağlık malzemesi gönderen, dünyanın hiç bir yerinde 1 tane bile vatandaşını bırakmayıp, özel ambulans uçaklarla yurda getiren, onları karantinaya alarak en güzel şekilde öğrenci yuttlarında konuk eden veya hasta ise modern hastanelerde bakan, Dünya'nın iörenerek parmakla gösterdiği tek  ülke,

BÜYÜK TÜRKİYE!...
 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu sürece nasıl hazırlıklı olduğunu ve attığı adımların nasıl planlı olduğunu, hem kendi vatandaşlarına, hem de tüm dünya kamuoyuna bir kez daha apaçık göstermiştir! 

O dev ve ultra modern hastaneleri yaparken de, malum kesim, alay ederek değersizleştirmeyekalkmışlardı..
 

Öngörülen kıtlık günlerine de, ardından çıkması muhtemel savaş haline de, sanırım yine BÜYÜK TÜRKİYE'den daha hazırlıklı ikinci bir ülke yoktur! 

Hatırlayın, yakın zaman önce, dünyada ilk kez, dron sürüsüyle nasıl savaşılacağını, tarihe kaydeden de, yine biz olduk! 

Devletimiz her türlü tedbiri en üst düzeyde alıyor ama, vatandaşlar olarak bize düşenler de var.. 

Mesela, hepimizin, kendi rızkını temin edebilecek kadar ekip dikmeyi ve üretmeyi öğrenmemiz, hatta çocuklarımıza da muhakkak öğretmemiz gerekiyor! Velevki balkonunuzda saksıda bile olsa!.. 
 

Biraz daha ötesini de söyleyeceğim ama yadırgamayın, nükleer bir savaş sonrası,  hava ve toprağın radyoaktif olarak aşırı kirlenmesi sonucunda, tarım yapılacak arazinin kalmaması ihtimaline karşın, evinizin bir odasında nasıl tarım üretimi yapabileceğinizi ve nasıl yiyecek elde edebileceğinizi de çocuklarınıza da öğretin! 

Bugüne bakarak değil, geleceği öngörerek çocuklarınızı yetiştirin! 

Önünüzü kış tutun, yaz gelirse ne ala!.. 

Bu sözlerimi, "komplo teorisi bunlar!" ya da "müneccim misin?" diye önemsemeyerek kaale almayanlar da  olacak elbet! 

Rahmetli Erbakan Hocam, öğretmişti bize, Dünya'yı ve olayları, gerçek yönleriyle okuyabilmeyi.. 

Hadiselere bütüncül bir perspektiften bakabilmeyi.. 

Sadece kendi mutluluğunu değil, dünyanın her coğrafyasında yaşanan sorunlara çözümler üretebilmeyi ve gezegenimizin her köşesinde Hakk'ı hakim kılarak, oraları da saadet ve selamet yurdu yapabilmeyi.. 

.  .  .

Bu yazımı da tarihe kayıt düşüyorum! 

Günü geldiğinde çocuklarımız, her şeyi görecek ve yaşayacaklar!.. 
 

Demem o ki; o günlere, büyük devletimiz hazırlıklı, siz de hazırlıklı olun!... 

Fi Emanillah