Son 45 gündür Türkiye'nin gündemine oturan koronavirüs salgını etkisini fazlasıyla artırmaya devam ediyor. Şimdiye kadar binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. 30 büyükşehir ve Zonguldak'ta ise sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Hal böyle olunca vatandaş da koronavirüs salgınından epeyce yoruldu.

ORUÇ TUTMAMAYI DESTEKLEDİ

Yaklaşık 11 gün sonra başlayacak olan Ramazan ayı ile birlikte insanlar hem ibadetlerini gerçekleştirecek hem de huzur bulacak. Ancak koronavirüsün ülkemizdeKİ etkileri sebebiyle İlahiyatçı Cemil Kılıç 'Ramazan-ı Şerif'in ertelenmesi gerektiğini ifade eden bir paylaşım yaptı.

Ramazan orucu ertelensin diyen Kılıç: "Oruç vücut direncini düşürür. Hastalığa yakalanma riskini artırır. Bağışıklık sistemi zarar görmemeli" diyerek adeta insanları oruç tutmamaya teşvik etti.

ORUÇ BAŞI VE SONU BELLİ OLAN BİR İBADETTİR

Nitekim Cemil Kılıç'ın söylediklerinin aksine Kur'an'da ise şöyle buyuruyor: "Oruç ibadeti başı sonu belli olan sayılı günlerde yapılan bir ibadettir. Bu günler sayılı olduğuna göre oruç tutulacak gün sayısı kişinin kendisine bırakılmamış, Allah tarafından belirlenmiş demektir." Bakara Suresi 185. ayette bu sayılı günlerin Ramazan ayı olduğu belirtilmektedir.

İşte Kur'an-ı Kerim'de 'Ramazan' ayı ile ilgili ayetler:

Bakara Suresi 183. Ayet:

Ey inanıp güvenenler! Oruç, sizden öncekilere yazıldığı şekliyle size de yazıldı ki kendinizi koruyasınız.

1. Oruç, sizden öncekilere yazıldığı şekliyle size de yazıldı: Ayette oruç ibadeti الصيام(es-sıyâm) şeklinde belirlilik takısı ile kullanılmaktadır. Bu durum oruç ibadetinin herkes tarafından bilindiğini gösterir. Nitekim ayetin tamamından da orucun önceki ümmetlerde de aynı şekilde tutulduğu ve farz bir ibadet olduğu net bir biçimde anlaşılmaktadır.

2. Ki kendinizi koruyasınız: Oruç insanı koruyan bir ibadettir. Allah’ın oruç tutma emrini yerine getiren bir kimse aynı zamanda kendini korumuş olmaktadır. Bu korumanın hem maddi hem manevi olması gerekir. Diğer bir deyişle oruç tutan kişi, Allah’ın bir emrini yerine getirmekle manevî olarak korunduğu gibi bedensel bir ibadet olması sebebiyle sağlığını da korumuş olmaktadır.

Bakara Suresi 184. Ayet:

(Size yazılan oruç) sayılı günlerde tutulur. Sizden kim, hasta veya yolculuk halinde olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde tutsun. Orucu tutabilecek olanların bir çaresizi doyuracak kadar fidye (fitre) vermesi de gerekir. Kim bir iyiliğin fazlasını yaparsa onun için iyi olur. Oruç tutmanızın ne kadar iyi olduğunu bilseniz, (hasta ve yolcu olmanıza rağmen) tutarsınız.

3. (Size yazılan oruç) sayılı günlerde tutulur: Oruç ibadeti başı sonu belli olan sayılı günlerde yapılan bir ibadettir. Bu günler sayılı olduğuna göre oruç tutulacak gün sayısı kişinin kendisine bırakılmamış, Allah tarafından belirlenmiş demektir. Nitekim 185. ayette bu sayılı günlerin Ramazan ayı olduğu belirtilmektedir.

4. Sizden kim, hasta veya yolculuk halinde olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde tutsun: Hasta veya yolcu olan kişi için oruç tutmama ruhsatı vardır. Eğer kendisi isterse oruç tutmayabilir. Hitap direkt olarak hasta ve yolcu olan kişiye yönelik olduğundan, hastalık veya yolculuk durumu orucu tutmayacak ya da bozacak kişinin kendisinin vereceği bir karardır. Bir kişinin hasta ve yolcu olduğunu en iyi kendisi ve Allah bilir. Kimseden onay alması gerekmez.

5. Tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde tutsun: Hasta ve yolcu olup orucunu tutmayan ya da bozan kişi daha sonra diğer günlerde tutacağına göre demek ki orucun tutulması gereken günler bellidir ve bilinmektedir. Bu yüzden “diğer” günler ifadesi kullanılmıştır. Oruç tutulması gereken “asıl” günler belli olacak ki bunun dışındakilere “diğer günler” denilebilsin. Yani birilerinin iddia ettiği gibi oruç Ramazan dışında belli mevsimlere sabitlenemez. Hastalık ve yolculuk hali dışında başka günlerde tutulamaz.

6. Sizden kim, hasta veya yolculuk halinde olursa: Hastalık ve yolculuk hali dışında oruç tutmamayı gerektirecek hiçbir mazeret yoktur.

7. Orucu tutabilecek olanların bir çaresizi doyuracak kadar fidye (fitre) vermesi de gerekir. Kim bir iyiliğin fazlasını yaparsa onun için iyi olur: Hasta veya yolcu olduğu günlerin orucunu Ramazan sonrasına erteleyen kişiler de dahil olmak üzere oruç tutmaya gücü yeten herkes ayrıca bir çaresiz kişiyi doyuracak kadar fidye verir. Bu fidye bir kez verilir ve oruca gücü “yeten” herkes verir. Dolayısıyla tutulamayan günler adedince fidye vermek diye bir şey yoktur. Zaten hastalık ve yolculuk hali dışında oruç tutmamak diye bir şey de yoktur. Bu fidyenin miktarı bir çaresizi doyurma miktarından daha fazlasına çıkarılabilir, kişinin kendi imkanına ve isteğine bağlıdır.

8. Oruç tutmanızın ne kadar iyi olduğunu bilseniz, (hasta ve yolcu olmanıza rağmen) tutarsınız: Hasta ve yolcuyken dahi oruç tutulursa bunun daha iyi olduğu kesindir. Ancak istenirse sonradan tamamlamak kaydıyla tutulmayabilir veya bozulabilir.

Bakara Suresi 185. Ayet:

(Sayılı günler) Ramazan ayıdır. İnsanlara rehber olan ve rehberin açıklayıcı âyetlerinden oluşan Kur’ân’ın, o Furkan’ın indirildiği aydır. Sizden kim o ayı yaşarsa, oruçlu geçirsin. Kim de hasta yahut yolculuk halinde olursa, o günlerin sayısı kadar diğer günlerde oruç tutsun. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bunlar, sayıyı tamamlamanız, (orucun bittiği gün) sizi buna yöneltmesine karşılık (Bayram namazında) Allah’ın yüceliğini seslendirmeniz ve ona karşı görevinizi yerine getirmeniz içindir.

9. (Sayılı günler) Ramazan ayıdır. İnsanlara rehber olan ve rehberin açıklayıcı âyetlerinden oluşan Kur’ân’ın, o Furkan’ın indirildiği aydır: Önceki ayette geçen sayılı günler ifadesinin Ramazan ayı olduğu görülmektedir. Kur’an bu ayda Alâk Suresi’nin ilk beş ayetiyle indirilmeye başlanmıştır.

10. Sizden kim o ayı yaşarsa, oruçlu geçirsin: Ramazan ayını yaşayan herkes onu oruçlu geçirmek zorundadır. Yani oruç ibadeti tüm Ramazan ayını kapsayan bir ibadettir. Hastalık ve yolculuk dışında bu ayda oruca niyet etmemek gibi bir özgürlük yoktur. Tüm Ramazan’ı oruçlu geçirmeyen kişi oruç ibadetini yerine getirmiş olmaz. Dolayısıyla tüm diğer günahlar gibi bunun için de tevbe etmelidir.

11. Kim de hasta yahut yolculuk halinde olursa, o günlerin sayısı kadar diğer günlerde oruç tutsun. Bunlar, sayıyı tamamlamanız..: Hasta ve yolcu oruç tutmadığı günler sayısınca daha sonra tutmalıdır. Bu Allah’ın eksik günleri tamamlayabilmeleri için o kişilere verdiği bir ikram ve sağladığı bir kolaylıktır. Eksiği tamamlamaktan bahsediliyor olması ancak tüm Ramazan oruçlu geçirilince oruç ibadetinin tamamlandığının diğer bir delilidir.

CEMiL KILIÇ KİMDİR?

1975 yılında İstanbul'da doğdu. Aslen Sinopludur. İlk öğrenimini Sinop ve İstanbul'da tamamladı. İstanbul'da Küçükköy İmam Hatip Lisesi'nin ardından Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin Kelam ve İslam Felsefesi Bölümü'nü bitirdi. 1998 yılında aynı üniversitenin Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Enstitüsü, Sosyoloji ve Sosyal Antropoloji Anabilim Dalında Yüksek Lisans eğitimine başladı.

1999 yılında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliğine atandı. 2001 yılında; "Ümmet Sisteminden Ulus Devlete Geçişte Harf İnkılabının Kültürel Değişim Üzerine Etkileri" teziyle Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. 2001- 2002 yıllarında askerlik görevini yaptı. 2006 yılında Eğitim İş Sendikası İstanbul örgütlenmesine katıldı. O yıldan bu yana Eğitim İş şube yönetim kurullarında yönetici olarak görev almaktadır.

Atatürkçü Düşünce Derneği Fatih Şubesinin kurucuları arasında yer aldı. Derneğe üyeliği devam etmektedir. Yurt içi ve yurt dışında pek çok panel, konferans ve sempozyuma konuşmacı olarak katıldı, katılıyor. Din, laiklik, İslam mezhepleri ve Alevilik üzerine televizyon ve radyo programlarına katıldı. Halk TV, Ulusal Kanal, Cem TV, KRT TV gibi yayın organlarındaki söyleşi programlarında konuşmacı olarak yer aldı.

Cumhuriyet, Birgün, Aydınlık, Sözcü gibi gazetelerde pek çok demeci yayınlandı. ODATV'de, medyasiyaset.com, haberhahere.com'da, turkdevrimi.com'da, kamugundemi.com'da, gercekgundem.com'da belli aralıklarla yazıları yayınlanmaktadır. CEM VAKFI tarafından AİHM'de açılan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ile ilgili davada yer aldı. Mahkemenin gerekçeli kararında söz konusu derslere dair hazırladığı bir rapora yer verildi.

13 Ağustos 2017 tarihinde "Atatürkçü, Cumhuriyetçi İlahiyatçılar" adıyla kurulan oluşuma öncülük etti. Oluşum aynı tarihte yayınladığı bildirgeyle laiklik çağrısında bulunup kuruluşunu ilan etti. 20 Eylül 2017 tarihinde yayınlanan ikinci bildirgede ise Diyanet İşleri Başkanlığına laiklik görevini yerine getirme çağrısında bulunuldu.

"İslam'ı Anlamak İçin Türkçe Kur'an" adlı meal çalışması da dahil yayınlanmış 9 kitabı bulunmaktadır.

Halen eğitimcilik görevini sürdürmektedir.(15 Ocak 2019'da görevinden uzaklaştırıldı. Mayıs 2019'da göreve iade edildi.)

2012 yılında evlendi. BUMİN KAĞAN adında bir oğlu vardır. 

Mayıs 2018 itibariyle "İSLAM BU; MUHAMMEDÎ İSLAM" adlı kitabı yayımlanmıştır.  Haziran 2019'da ise "İSLAM'A KURULAN PUSU: KUR'AN İLE ALDATMAK" adlı kitabı yayımlanmıştır. 

9 Eylül 2018'den beri M. Ali Mendillioğlu ile birlikte TELE1 TV'de "Karanlıktan Aydınlığa" adlı bir izlence yapmaktadır. Aralık 2019'dan başlayarak "Karanlıktan Aydınlığa" adlı izlenceyi Yaşar Koçer ile birlikte yapmaktadır. 

Habervakti