Zekatın kimelere verilip verilemeyeceği Ramazan ayında Müslümanlar için önemli bir soru haline geliyor.

Hanefilere göre aşağıda sayılanlara zekât ve fitre verilmez:
a) Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara,
b) Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklara,
c) Eşine,
d) Müslüman olmayanlara,
e) Zengine yani aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişiye,
f) Babası zengin olan ergen olmamış çocuğa

Zekat verilebilenler ise hak sahibi yoksullardır. Zaruri ihtiyaçlar dışında nisab miktarı (80,18 gr. altın) mala sahip olmayanlardır.

Ayrıca Allah yolunda ilim öğrenen talebeyi takdir etmek, yardımda bulunmak için talebeye de zekat verilebilir.

"Kadim bir inanışa göre öğrencinin belden yukarısı altından dahi olsa ona zekat düşer. Fıkıhtaki talebe tanımı da bu sözü doğrular niteliktedir."

Talebe, ilmi dininin, milletinin, ülkesinin selamet davasına hizmet etmek için öğrenir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadisinde “Bir kimse ilim elde etmek için yola çıkarsa, dönünceye kadar Allah yolundadır.” (Tirmizî, İim, 2) buyuruyor. Bu ifadeye göre Allah için samimi niyetlerle ilim elde etme ve insanlara faydalı olma düşüncesiyle yapılan ilim tahsilifî sebîlillâh ifadesinin kapsamı içerisindedir. (bk. Mübârekfûrî, 5/269, 298)

“Fî sebîlillâh” kavramı literatürde “Allah yolu veya Allah yolunda” anlamına gelmektedir. Bu kavramın içerdiği anlamlar hakkında dilciler, hukukçular, tefsirciler ve hadisciler olmak üzere birçok bilim adamı zaman ve şartları da göz önüne alarak çeşitli görüş ileri sürmüşlerdir. En meşhur anlamları “Allah yolunda cihad ve cihad edenler, hac, ilim taleb etmek ve Allah’ın emrettiği her türlü hayır, hidayet yolu, Allah’a yaklaştırıcı her şey ve taat (salih amel) anlamlarına gelmektedir.

Bazı âlimler bu kavramın ifade ettiği anlamın kapsamını geniş manada ele almış, bazıları ise sınırlı sayıda mana vererek anlam daraltmasına gitmişlerdir. Tevbe sûresi âyet 60’da2 zekâtın verileceği yerler zikredilirken yedinci sınıf olarak “fî sebîlillâh” kavramına anlam verenler “Allah yolunda (harcamaya), Allah yolunda çalışıp cihad edenlere, Allah yoluna, Allah uğruna girişilebilecek her türlü çaba için, de zekât verilir” şeklinde tercüme etmişlerdir.

Yukarıda söz konusu ettiğimiz meziyetlere sahip bir öğrencinin de “fî sebîlillâh” ifadesinin kapsamı içerisinde bulunduğu düşünüldüğünde, zekat konusundaki kadim inanışın isnat ettiği noktalar açıkça görülür.