AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından kameraların karşısına geçen parti sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çelik, Tunç Soyer ve Yunanistan'a tepki gösterdi.

Ömer Çelik'in açıklamalarından önemli başlıklar;

Bugün Türkiye'nin kara tarihlerinden bir gün. 12 Eylül darbesi hatıralarımızdan çıkmıyor. Milli egemenlik düşmanlığı, devlet düşmanlığıdır. Bu acı hatıra 15 Temmuz'da milletimizin direnişiyle farklı bir boyuta ulaştı.

TUNÇ SOYER'İN SÖZLERİNE TEPKİ

Osmanlı devleti de bizimdir, Türkiye Cumhuriyeti de bizimdir. Bir takım işgalcilerle bir takım ittifaklara girenlerden bahsediliyor. Güzel İzmir'in işgalinden kurtuluş gününde işgalcilerin söylemediği sözler günümüzde söylenmiştir. İzmir'in kurtuluşunun yıl dönümünde işgalci Yunanistan'a söylenmeyen sözler Osmanlı'ya ve tarihimize söylenmiştir. Bu ciddi bir şuursuzluktur.

Atatürk ve silah arkadaşları, ülkemizin kurtuluşuna büyük bir mücadele vermiş kahramanlardır. Siz Türkiye Cumhuriyeti'ni köksüz bir devlet olarak göstermeye çalışırsanız, geçmişteki devlet adamlarıyla kavga ettirmeye zıtlaştırmaya dayatırsanız, yanlış bir yaklaşıma girer. Türkiye Cumhuriyeti de bizimdir, Osmanlı devleti de bizimdir. Tartışmalı kişileri bırakın tarihçiler değerlendirsin, geçmişimizle bu günümüzü kavga ettirmeyelim.

ATATÜRK'Ü İSTİSMAR SİYASETİDİR

Bazı siyasetçi arkadaşlarımız, bu bağlamda söylenen sözlerin Atatürk'ün söylediği sözleri ifade ederek bize cevap vermeye çalışıyorlar. Atatürk'ün sözlerinden bağlamının kopartılması istismar siyasetidir.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN HANGİ KÖKLERE DAYANDIĞI BELLİDİR"

CHP'nin geçmiş yıllarda düştüğü tuzaklara düşmeye devam etmesi bir kapasitesizlikten mi kaynaklanıyor, yoksa kör bir inattan mı kaynaklanıyor, bunu anlamak zor. Türkiye Cumhuriyeti köklü bir devlettir, hangi köklere dayandığı bellidir. Bizim çok köklü bir tarihimiz ve geçmişimiz var. Zamanında bu tarz tartışmaların kimlere fayda sağladığını gördük.

Herkesin kendisini köklü bir tarihe bağlaması ve ne kadar gerekli olduğu açıktır. Türkiye'nin kendini bu tarz konularla geçmişinden koparmak yanlıştır. Atatürk'ün herkesin ortak değeri olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak çatısı olduğunu niye dile getiremiyorlar. 9 Eylül İzmir'in kurtuluşunda niye mesele tarih kavgasına dönüştürülüyor. Atatürk'ün düşüncelerini kendi bağlamından kopararak, dar siyasetinize malzeme yapıyorsunuz. Atatürk Kurtuluş Savaşı'nın baş kahramanı olarak en önemli liderlerinden biridir. O gün ülkemizi işgal edenleri, o günün şartlarında imkansız denen koşullarda bile denize dökenlerin, o gün gösterilen mücadele ruhunun aynen yaşatılması gerektiğini düşünüyoruz.

ABD'YE TERÖR TEPKİSİ

Terörle mücadele açısından güçlü adımlar atmaya devam ediyoruz. Müttefiklerimizin ortaya koyduğu bazı ilkesizliklerle mücadele etmek istiyoruz. ABD'nin teröristler için taziye mesajı yayınlaması bu ilkesizliklerin başında geliyor. Tabii ki bu NATO prensipleri, ABD-Türkiye arasındaki güvenlik mutabakatına aykırıdır. Suriye'deki PYD'nin PKK'nın ta kendisi olduğu net bir şekilde herkes tarafından biliniyor. Müttefiklerimizin DAEŞ'le mücadele adı altında PKK gibi bir terör örgütüne taziye ve ziyaret yaklaşımına girmeleri baştan aşağı ilkesizliktir.

"YUNANİSTAN HAYDUTLUĞU BIRAKMALIDIR"

Yunanistan'ın yükseltmeye çalıştığı tahriklerin farkındayız. En son Ro-Ro gemisine ateş açmaları bir haydutluktur. Bizim her zaman söylediğimiz bu şekildeki tacizlere, fiili durum yaratma arayışlarına son vermeleridir. Burası çıkmaz sokaktır. Sorunların masada çözülmesi için Türk diplomasisi yeterli kapasiteye, yol haritasına sahiptir.

Yunanistan'ın masadan kaçmayı bırakıp sahada bu tip haydutluklardan uzak durması gerekir. Bütün sorunların çözüm yeri masadır. Miçotakis yönetiminin iç krizlerinin neticesi Yunanistan'ın meşruiyetten uzaklaşıp haydut devlet olmamalıdır. Gece gündüz kendi ülkelerinde başka devletlerin ne kadar çok üs açtığını anlatmakla meşgul yönetim. Hiçbir şekilde barış için çözüm üretmede bir performans ortaya koyamıyorlar.

6'LI MASA MUTABAKATA VARAMIYOR

6'lı Masa'da ortak siyaset çıkarmak, yeterince toplantı yapıldı. Anlaşıldığı kadarıyla en temel konularda bile herhangi şekilde mutabakata varılamıyor. Özelleştirmeden yana olanlar var, ciddi olarak karşı olanlar var. Suriye politikasında Esat rejiminin yaptıklarının nasıl zalimlik olduğuna dönük olarak vurgularda bulunanlar var, bunun tam tersini söyleyenler var. HDP'ye bakanlık verilmesi meselesi böyle. Birisi konuşuyor arkasından açıklamalar geliyor.

HDP'YE BAKANLIK VERMENİN NE MANAYA GELDİĞİNİ TOPLUMA AÇIKLAMALISINIZ

Millete karşı en büyük vazifemiz dürüst bir şekilde, şeffaf şekilde bu tezleri ortaya koymak lazımdır. 6'lı Masa'nın her konuda 6'lı düşünmesi, ortada bir masa olduğu izlenimini vermiyor. Buluşuluyor, tartışılıyor tekrar ayrılıyor. Herhangi bir siyasi mutabakat çıkmıyor. Bu onların iç problemidir. İstedikleri kadar oturur, konuşurlar. Artık 6'lı Masa diye bir bütünlükten bahsetmenin mümkün olmadığı net şekilde görülmüştür. Bir parti PKK terör örgütü değildir diyor mu? Türkiye Cumhuriyeti devleti PKK terör örgütü ve düşmandır diyor. PKK terör örgütü değildir diyen yapıya Bakanlık vermenin ne manaya geldiğini topluma açıklamalısınız. Bununla ilgili topluma izahatta bulunmanız gerekir.