Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis’te sarf ettiği “Heybedeki büyük turplar” sözü, siyasetin yeni parolası hâline geldi. Öztürk bu yazıda, sadece Erdoğan’ın çıkışıyla sınırlı kalmayıp, turpun izini tarihten edebiyata, dilden efsanelere kadar sürüyor.
Süleyman Demirel'in siyaset literatürüne kazandırdığı fıkradan Yahya Kemal'in zarif sofralarına, Timur'un kanlı seferlerinden Mevlana'nın Mesnevi’sindeki sarsıcı uyarılarına kadar "turp", bambaşka bir anlam kazanıyor.
Peki:
- Erdoğan’ın “turp” çıkışı neyin habercisi?
- Demirel’in “turpun büyüğü” sözünün perde arkasında ne var?
- Timur’un turp izinden yürüyerek gerçekleştirdiği korkunç intikam nasıl bir efsaneye dönüştü?
- Mevlana neden hırsı "turp oğlu turp" diyerek aşağıladı?
- Türkçede turp neden bu kadar derin bir yer tuttu?
Bu yazı, küçük bir kelimenin ardına gizlenmiş büyük hikâyeleri gün yüzüne çıkarıyor. Her satırıyla hem güldüren hem düşündüren, hem tarihi hem siyaseti sorgulatan bir anlatı...
Yazının tamamını okumak için tıklayın...