Kusur Bazen Bizden Kaynaklanır.
Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından korkuyormuş ve karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş. Ona nasıl yaklaşması gerektiğinden emin değilmiş. Bu durumu konuşmak için aile doktorunu aramış, doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş.
“Yapacağın şey şu : Karından 40 adım ileride dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra 20 adım; cevap alana kadar aynı şeyi tekrarla”
O akşam karısı mutfakta akşam yemeğini hazırlarken adam işlemi uygulamaya koymuş. 40 adım uzaklıktan karısına normal bir konuşma tonuyla seslenmiş “Hayatım bu akşam yemekte ne var?”
Cevap yok. Mutfağa biraz yaklaşmış. Mesafeyi 30 adıma indirmiş ve soruyu tekrarlamış “Hayatım bu akşam yemekte ne var?”
Gene cevap yok. Mutfağa biraz daha yaklaşmış, mesafe 20 adım ve tekrar sormuş “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” Hala cevap yok.
Adam mutfağın kapısına gelmiş artık mesafe iyice azalmış ve soruyu tekrarlamış
“Hayatım bu akşam yemekte ne var?” Gene cevap alamamış. Bu sefer karısına iyice yaklaşmış ve aynı soruyu tekrar sormuş “Hayatım bu akşam yemekte ne var?”
“Hayatım beşinci kez söylüyorum, tavuk."
İlk Müslüman olan 40 sahabenin 32 tanesi 23 yaş altıdır. Biz hala gençlerde iş yok diyoruz. Resulullah (a.s.) ne yapıyordu da etrafına genç topluyordu. Biz ne yapıyoruz da camilerimiz emekliler lokalinde döndü? Sorulması gereken soru bu sanırım...
Örnek nesil için, örnek şahsiyetler gerektir.
Eğer örneklik bizim üzerimizde vücut bulmaz ise karşımızdakini etkilemek zor olur. Bu tür durumlarda gençler, örneklik bulamadığından en yakın limana sığınacaktır. Bu Liman: Allah muhafaza, bizim çocuklarımızın eliyle üzerimize bomba yağdıran,köprüleri işgal eden çocuklara da ,Başbakanlarını asan çocuklara da,kendi çocuklarına üniversite kapılarını kapatıp ikna odalarını kuran çocuklara da,organ mafyası kuran doktor çocuklara da,okul kapılarında bir nesli zehirleyen şebeke liderleri ve taşeron çocuklara da.....vesile olabilir.
Ancak genç nesilde :
- Hırsızlık,
-Yalan,
- Şiddet,
- İhanet
- Camiler boş.....vb durumlar fazla ise ;
Öncelikle:
-Aileler,
- Devleti Yönetenler buna bağlı olarak konulan eğitim sistemi,
- sosyal çevre ....öncelikli olarak sorgulanmalı ve bu manada öz eleştiriler yapılıp yeniden bir inşaa hareketi düşünülmeli..
Önce Kendi Çizgini Uzat.
Öğretmen sınıftaki zeki fakat kıskanç öğrenciye:
"Niçin arkadaşlarını çekemiyor, onların yaptıklarını bozup kavga ediyorsun?" diye sordu.
Öğrenci, bir süre düşündükten sonra,
“Çünkü onların beni geçmelerini istemiyorum” dedi. “En iyi ben olmalıyım. ”
Öğretmen, masasından kalktı, eline bir parça tebeşir aldı ve yere 15 cm. uzunluğunda bir çizgi çekti, kıskanç öğrenciye bakarak,
“Bu çizgiyi nasıl kısaltırsın?” dedi.
Öğrenci bir süre bu çizgiyi inceleyip içinde çizgiyi birçok parçaya bölmekte olan birkaç yanıt verdi.
Öğretmen, yanıtları kabul etmedi ve yere ilkinden daha uzun bir çizgi çekti.
“Şimdi birinci çizgi nasıl görünüyor?” diye sordu.
Öğrenci utana sıkıla,
“Daha kısa” diyerek başını öne eğdi.
Öğretmen bu yanıt üzerine öğrencisine unutmaması gereken şu öğüdünü verdi:
– Bilgini ve yeteneklerini artırarak kendi çizgini uzatman, rakibinin çizgisini bölmeye çalışmandan daha iyidir…
O zaman öncelikle yetiştirenler olarak kendimizi yargılamalı varsa eksik gördüğümüz taraf düzeltmeli ,yani "kendi çizgimizi" uzatmalıyız.