"Mutluluğun sırrı, hoşunuza gideni yapmakta değil; yaptığınız şeyden hoşlanmakta yatar." James M. Barrie
Mutlulukla ilgili bugüne kadar binlerce tanımlama yapılmıştır. İbn-i Sina’ya göre mutluluk dünyevi olandan bağımsızdır. Farabi’ye göre insan mutlu olmak için yaratılmıştır. Aristo, mutluluğun hissedilebilir bir durumdan çok bir yaşam tarzı olduğuna inanır. Antik Yunan filozofu Epikür mutluluk için denge ve uyumun önemli olduğunu, azla yetinmeyenin, hiçbir şeyden memnun kalamayacağını savunur..... sayısız farklı tanım gösterilebilir mutluluğa dair. Ancak mutluluk için esas olan iç huzurdur. İç huzurun olmadığı yerde sağlıklı bir psikolojinin olmayacağı kesin bir gerçek.
Mutluluk çok mu zor?
Kral sabah gezintisi sırasında bir dilenciye rastladı.
Dilenciye “Dile benden ne dilersen” dedi. Dilenci güldü ve “Sanki
dileğimi gerçekleştirebilecekmiş gibi soruyorsunuz.” diye yanıtladı.
Kral dilencinin bu sözlerinden çok alındı ve dilencinin istediğini yerine getireceği konusunda ısrar etmeye
başladı:
“Pek tabii her dediğini yerine getirebilirim.” dedi.
“Sen söyle hele; ne istiyorsun?”
Dilenci “Söz vermeden önce iki kez düşünün kralım.”dedi.
Dilenci sıradan bir dilenci değildi. Kralın ilk yaşantısında öğretmeni olmuştu ve ona şu sözü vermişti:
“Bundan sonraki yaşantında tekrar karşına çıkıp seni uyaracağım.”
Kral bu olayı çoktan unutmuştu. Bu yüzden ısrar ediyordu:
“Ne istersen verebilirim. Ben güçlü bir kralım.” dedi.
“Yerine getiremeyeceğim hiçbir dileğin olamaz.”
Bunun üzerine dilenci, çanağını uzatıp, “Şu çanağı
herhangi bir şeyle doldurabilir misin?” diye sordu.
Kral kahkaha attı ve vezirine çanağı altınla
doldurmasını emretti. Çanak dolup taşmakta ve anında boşalmaktaydı.
Paralar buhar olup uçmaktaydı sanki.
Kralın onuru kırılmıştı. Bir dilenci çanağını dolduramadığı kulaktan kulağa yayılıyordu. Giderek pırlantalar, elmaslar,yakutlar akıtıldı çanağa. Ne var ki çanağın dibi yoktu sanki. Yedi yuttu ama boş kaldı.
Kral yenik düşmüştü. Dilenciye yalvarmaya başladı:
“Tamam, sen kazandın” dedi. “Dileğini yerine getiremedim ama ne olur bana çanağın neden yapıldığını söyle.”
“Çok basit” diye yanıtladı dilenci. “İnsan aklından yapılmıştır.
Zihninizin kölesi olmak zorunda değilsiniz. Sağlıklı bir beyin, tıpkı bir ayna gibi olmalıdır. Nasıl bir ayna, farklı yüzleri gösteriyor ancak hiçbiri onun üzerinde yapışıp kalmıyorsa, düşüncelerimiz de zihnimizden aynı şekilde akıp geçmeli. Onların akışını izlemeliyiz; tutunup kalmamalıyız.
Geçmiş ya da gelecek değil, içinde bulunduğunuz âna odaklanmaya çalışın.
Unutmayın, Rufus Wainwright”in dediği gibi:
“Mutlu olmak için uğraş vermelisiniz. Mutluluğa, iş,
para ya da aşkla ulaşılmaz. Mutluluk sizinle kendiniz arasında bir
meseledir.”
Davranışlar üzerindeki tespitlerimden Yola çıkarak çok açık ve net şunu diyebilirim.
"Bizi mutlu eden para, şöhret, başarılı bir kariyer, fiziksel sağlık değil, çevremizle kurduğumuz kaliteli ilişkilerdir.
Bence mutluluk, derin bir huzur ve memnuniyet duygusudur. Eğer içimize bakmayı bilirsek ona zaten sahip olduğumuzu görürüz.
Yunan mitolojisinde mutluluğa dair bir hikayeye göre;
Tanrılar, insanlar mutluluğu arasın ve böylece kıymetli olsun diye saklamaya karar verirler.
Biri der ki,”Göklerin en uzağına saklayalım.”
Diğeri, ”Denizin en dibine…”
Öbürü, ”Ormanın en kuytusuna saklayalım,” der
Sonunda biri der ki, ”İçlerine saklayalım. Oraya bakmak akıllarına gelmez."
Matthieu Richard aslında doğru yere bakan herkes mutluluğu bulabilir diyor. Ona göre kalıcı mutluluk bilgelik, paylaşımcılık, merhametin geliştirilmesi ve nefret, doyumsuzluk, cehalet gibi zihinsel zehirlerin tamamen yok edilmesiyle ortaya çıkabilir.
Keyif ile mutluluğu karıştırmayın, keyif insanı yorar, tüketir. Mutluluk öğrenilmesi gereken bir yetenektir. Her insanda bu potansiyel vardır.
Bir çok insan için ortak bir nokta mutlu olmayı iyi hissetmekle aynı tutmalarıdır. Bize iyi hissettiren şeyler nelerdir? Sıradan bir soru olarak “Nasılsın, mutlu musun?” sorusuna bir çok insanın “Mutluyum , iyiyim” demesine rağmen psikolojik veya felsefik sorularla derine indiğinizde “aslında” ile başlayan kısmen olumsuz içerikli cevaplar almanız işten bile değildir. Kaçımız derinlemesine sorulan sorulara etrafımızda ve dünyada işlerin yolunda gittiği şeklinde cevaplar verebilir? Öyleyse hayat genel olarak mutluluk uğruna verilen bir savaş mıdır? Kesinlikle değildir; fakat bir çoğumuzun bu yanılgıya düştüğü aşikar.
"Mutluluğa giden tek bir yol vardır ve bu irademiz dışındaki şeyler yüzünden kaygılanmayı bırakmaktır."
Epictetus
Stuart Mill’e göre mutluluk: Mutluluğu doğrudan bir amaç olarak gören yaşam mutluluk getirmez. Ünlü düşünüre göre asıl önemli olan insanın bütün kalbiyle yapmak isteyeceği ve sonunda da kendisini mutluluğa eriştirecek şeyleri keşfetmesiydi.
Freud göre mutluluk: Uygarlığın Huzursuzluğu eserinde insanın sürekli durumlardan keyif almadığını, içinde karşıtlık barındıran durumlardan keyif aldığını öne sürer. Yani mutsuzluğu tatmadan mutluluğu anlamamız zor görünüyor.
Günümüzde her hangi bir televizyon kanalına baktığınızda yada her hangi bir kitapçıya girdiğinizde; mutluluğu egzersiz yaparak,yoga yaparak, bağırsaklarınızı temizleterek veya Akdeniz diyeti yaparak bulabileceğinize inanabilirsiniz.
Maddiyat = Mutluluk  Mümkün mü? Tek başına maddiyat yeterli midir mutluluk için? ......... Daha da uzatılabilir bu sorular dizini.
Ancak!
Tek başına maddiyat ile mutluluğun olmayacağı gerçekliğini unutmadan: Mutluluğu; zihin ile duygusal bütünlük arasındaki dengeden aramanın daha gerçekçi olacağını vurgulamak isterim.
Amerikalı ünlü oyuncu Jim Carrey bu konuda farklı düşünenlerden: ” Umarım ki bir gün herkes zengin ve ünlü olur ve hayalini kurduğu her şeye kavuşur; ve böylece aranılan esas cevabın bu olmadığını anlar.”
Kabul edelim, ortada yadsınamayacak bir gerçek vardır ki maddi imkanların belli bir düzeyde olması kişinin kendisini mutlu hissetmesi ile paraleldir. Fakat yine de mutlu hissetme ile maddiyat arasında doğru bir orantı olmadığını ekleyelim.
Mutlu olan insanların, antikor ve antiviral genleri daha etkin çalışıyor.Bu da mutlu olan insanların daha etkin çalışan bir bağışıklık sistemleri olduğu anlamına gelebilir.
Mutlu Olmak İçin Bir Şeyler Yapılabilir mi?
• Dış dünyayı kontrol gücünüzün sınırlı, geçici ve hatta aldatıcı olduğunu kabul edin. İçinize bakmaya, orayı kontrol etmeye çalışın. Mutluluğu yakalamak istiyorsanız, çaba harcamanız, gelişmeniz gerektiğini bilin.
• Öfkenizin farkına varırsanız, öfke kendini besleyemez ve varlığını uzun süre sürdüremez, zamanla yok olur. Öfkenizin farkına varmayı alıştırma yaparak öğrenebilir ve öfkeye giderek daha az yakalanırsınız.
• Kendinizi Sevin.Her halinizi severek başlayın. Yataktan yeni kalkmış, kilolu, zayıflamış, sivilceli, başarıyı yakalamış, başaramamış her halinizi sevmeye çalışarak başlayın.
• Sürekli negatif bakan ve hep depresif davranan birileri vardır. Bu kişileri hayatınızdan uzaklaştırın. Mutluluk kadar mutsuzlukta bulaşıcıdır.
“Güzel hayat isteyen, güzel insan biriktirsin."
Cemal Süreya.
• "Güzel gören güzel düşünür güzel düşünen, hayatından lezzet alır."
Düşünce, her şeyi tetikler. Duygu, beden, zihin, her şeyi. O yüzden olumlu düşünceler bizimle olsun, düşüncelerin enerjisine ben kesinlikle inanıyorum !
• Mutluluğu maddeye indirgemeyin (para, başarı ve kariyer.....vb).
Epikür'ün şu sözlerini hatırlamalıyız: "Sahip olmadıklarının acısını çekerek, sahip olduklarını mahfetme. Hatırla ki bugün sahip oldukların bir zamanlar sahip olmak istediklerindi."
• En temel dürtülerimiz olup doğuştan gelen saldırganlık ve cinsellik gibi güdülerimizi bastırabilir miyiz? Maddi dünyadan uzaklaşıp maneviyatla buluşunca mutlu olabilir miyiz?
İnsan olduğunuzu unutmayın, kendi koyduğunuz katı kurallarınıza uyamadığınız zaman veya çevrenizdekilerin beklentilerini karşılayamadığınız zaman kendinizi cezalandırmayı bırakın. Hatta katı kurallarınızı lütfen bir kenara bırakın.
Ve lütfen unutmayın; hayatta iniş çıkışlarımız hep olacak bunu kabul etmek ve mutsuzlukla kolayca baş edebilmek önemli olan.
"Mutluluğa giden tek bir yol vardır ve bu irademiz dışındaki şeyler yüzünden kaygılanmayı bırakmaktır."
Epictetus
• Günlük hayatınızda sizi en mutlu eden ve motivasyonunuzu yüksek tutan 5 ritüelinizi belirleyin ve bunu her gün tekrarlayın.
Örneğin: Kitap okumak, spor yapmak, çay içmek, en sevdiğiniz şarkıları gün içinde dinlemek....
• Sosyal yardımlaşma insanları zor zamanlar da mutlu ediyor.
• İçe dönük olsanız da dışa dönük davranın.
Sonuç:
Gün sonu almayı unutmayın!!
Uyumadan 10 dk kadar önce yatakta uzanıp, gözleriniz kapalı şükretmeniz gereken her şeyi tek tek sayın ve sonunda şükredin