Eşcinsellik  Toplumsal Çürümeye (Toplumların Helakine) Neden Olan Büyük Bir Problemdir.

 İlahi Yasaya göre, kâinatta olan her şey eş (zevc, çift) olarak yaratılmıştır. Zevcler, dişi-erkek, pozitif-negatif olarak vardırlar. Karşıt cinsler arasında çekim kuvveti; aynı cinsler arasında ise itme kuvveti mevcuttur. Bu normal durumdur. Anormal durum, aynı cinsler arasında bir çekim kuvvetinin var olmasıdır.


Eş cinselliğin hastalık (sapkın)  oluş sebebi; eşcinselliğin, aynı cinsler arasında bir çekim, cazibe kuvvetinin var olması nedeniyle anormal bir durum, bir hastalık hali olmasıdır. Normal şartlar altında, genlerle oynanmamışsa, eşcinselliğe ilişkin herhangi bir gen mevcut olmayıp kişi, bu hastalığa, 0-4 yaş aralığında içinde yaşadığı sosyo-kültürel ve sosyo ekonomik çevreden dolayı yakalanmaktadır

Meselenin asıl önemli boyutu, eşcinselliğin bir hastalık değil bir yaşam tarzı olarak kabul edilerek meşrulaştırılması ile toplumsal çürümeye sebep olmalarıdır.
Şu açıkça bilinmelidir ki bu sebep olma durumu bilinçsizce değil tam tersi  planlı- proğramlı,bilinci bir sebep olma hâlidir.

Lut kavmi, kötü işlerinde o kadar aşırı gitmişlerdi ki, iffetli yaşayıp kendilerine nasihatte bulunanları istemezlerdi. Hz. Lut'u kovmakla tehdit etmelerinin sebebi de kendilerine doğru yolu göstermesi idi.

Elçiler Hz. Lût'un iyice bunaldığını görünce kimliklerini açığa vurarak ona kavmini helâk etmek için geldiklerini bildirdiler. Bu arada bir mûcize olarak yüce Allah elçilere sarkıntılık etmek isteyenlerin gözlerini kör etti (Kamer 54/37); artık Lût'u da yanındakileri de göremez oldular. Lût'un aile fertleri dışında ona inanan kimse bulunmadığı için (Zâriyât 51/36) melekler Hz. Lût'un, karısı dışındaki aile fertlerini alıp gecenin bir vaktinde şehri terketmesini istediler. Karısı iman etmediğinden o da kâfirlerle birlikte yok olacaktı. Lût ilâhî emir uyarınca geceleyin ailesini alıp şehirden çıktı; tan yerinin ağarması azabın gelmekte olduğunu haber veriyordu. Nitekim güneş doğarken onları korkunç bir gürültü yakalamış, ardından şiddetli bir depremle şehir alt üst olmuş, üzerlerine taş yağmış, yok olup gitmişlerdir (Hicr 15/73-74)


Bu arada bir mûcize olarak yüce Allah elçilere sarkıntılık etmek isteyenlerin gözlerini kör etti .

Bu kısmı çok iyi sorgulamak gerekir. Sapkın davranışlar kişiyi teslim aldığı vakit olumsuz davranış bağımlılık halini alır ve kişi bilinç durumunu yetirmiş,hayvansal dürtülerin esiri olmuş bir canavara dönüşür ki durmak,durdurmak mümkün olmaz. Haz duygusu esareti demek yerinde olur.
   Sapkın davranışların beli güçlerce desteklendiğini,  kavramların içininin boşaltıldığını,olumsuzun olumlu gibi gösterilmek istendiğini,basit algı operasyonları ile toplumsal yönelimi istedikleri yöne doğru çektiklerini unutmayalım!!!!
Eğer geçmişten günümüze hak ile batılın ,iyi ile kötünün çatışmasını kabul ettiysek bu serzenişimin  hakikate yakınlığını da  göz ardı etmemek gerekir.

-Evlilik kavramı  yok edilecek,
- Aile kavramı dağıtılacak,
- Değerler ayak altına alınacak,
- Terörize edilecek bireylere ulaşmak kolay olacak.....vb çoğaltılabilir.

Tarih bu kadar da olmaz denilen nice olaya şahit.

 Eşcinseller, iki ana sınıfa ayırtılmaktadır:

 Birinci Grup: Kişi kendisini hasta olarak kabul etmektedir.
 Bu gruptakiler ile ilgili gerekli desteğin  sağlanması için bir an önce çalışmalar başlatılmalıdır. Yetkin kişilerce Rehabilitasyon çalışmaları hız kazanmalıdır."CKB" erken önlemler alındığında sorun olmaktan çıkarılabilir. Destek isteyenlerin dışlanması sorunun derinleşmesine yol açar. Şu durum açıkça bilinmelidir ki hiç bir psikolojik sorun tek bir sebep ile açıklanamaz.

- Aile içi iletişim,
- Çocukluk döneminde yaşanan travmalar,
- Okul Öncesi ve İlk Öğretim dönemi  yaşantılar,
- Sosyal çevre.......vb, birden çok durum dikkate alınarak mevcut soruna yada sorunlara yaklaşmak çözümü kolaylaştırır.

 İkinci Grup: Kendilerini hasta olarak kabul etmeyip eşcinselliği, bir yaşam tarzı olarak benimseyen ve bunu, insan hakları, birey hak ve özgürlükleri çerçevesinde topluma kabul ettirmeye çalışanlardır.

Hz. Lut, eşcinsel hayat tarzını, ‘ölçüyü aşma-sınırı çiğneme’, ‘çirkin hayâsızlık’, ‘kötülük’, ‘fesad’, ‘fasıklık’, ‘akılsızlık’, ‘cehalet’, ‘iğrençlik’, ‘utanç verici bir tutku’, ‘sapıklık’ ve ‘günahkârlık’ olarak nitelemekte ve de şiddetle karşı çıkmaktadır:

“Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz.”. “Siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz.»”. “İçinizde hiç aklı başında olan (reşid) bir adam da yok mu »”. “Yaptığı şeyi bilmeyen bir kavim.” “Fesat çıkarmakta olan kavim.” “Suçlu-günahkâr bir kavim” (7/81; 26/165, 166; 27/55; 11/78; 27/54-55; 29/28-34; 51/32; Kitab-ı Mukaddes: Levililer.20/13; 18/22; Romalılar.1/26-27).


“ LGBTİ+Q Onur Yürüyüşü”  Düşüncesinin  Mimarların Manifestoları:

İnsana dair hiçbir şey bana yabancı değil”
Çünkü kendilerinden korkmaktadırlar.

Hislerinden, itkilerinden, dürtülerinden, eğilim ve yönelimlerinden korkmaktadırlar.

Cinselliğin yekpare bir beton parçası değil, gökkuşağı ferahlığıyla açılan bir yelpaze olduğu, sabit değil “süreçsel” olduğu gerçeğinden korkmaktadırlar.

“İnsana dair hiçbir şey bana yabancı değil” (Terentius) diyen bilge sesten korkmaktadırlar.  

Korkunun adını hepimiz biliyoruz: Homofobi.

Onun kışkırttığı azgın ideolojik tavrın adını da biliyoruz: Heteroseksizm…


Dolayısıyla eşcinsellik hastalık değil, sağlıktır.

Yakın akraba tecavüzüne uğrayan oğlan ve kız çocuklarının hiç de sıradan olmadığı hastalıklı bir toplumda…

LGBTİ+Q, sağlıktır.

Dünyaca ünlü barış elçisi Pippa Bacca’ya otobanda tecavüz edip öldürecek kadar sapıkların dahi hiçbirimize hiç mi hiç şaşırtıcı gelmediği hastalıklı bir toplumda…

LGBTİ+Q, sağlıktır.

Din-iman telkiniyle güven verdiği insanların kendisine emanet ettiği oğlan çocuklarını iğfal eden din adamlarının “hoca” diye at oynattığı vakıfları aklamaya uğraşan yöneticilerin olduğu hastalıklı bir toplumda…

LGBTİ+Q, sağlıktır.

Cinsel şiddeti adeta norm yaparken, cinsel yönelimi korku ve nefret odağı yapmış hastalıklı bir toplumda…

LGBTİ+Q, sağlıktır.

 Yaptıkları savunmalar toplumdaki bazı olumsuzluklar üzerinden çıkardıkları örneklemler ile  öncelikle kendi haklılıklarına inanma,bilinç dışı gelen rahatsız edici kaygılarını bastırma,sonrasında ise hem kendi taraftarlarını Konsolide etmek  hemde oluşturdukları algı ile toplumsal tepkiyi başka bir tarafa çekmektir.

Ümraniye'de öğretmene tecavüz eden caninin,dolmuşta tekme atan vahşinin:
 " Mini etekli görünce dayanamadım ."
 Savunması ne kadar geçerli ise LGBT adına kendilerince yaptıkları savunmada  o kadar gecerlidir.

Farkında olmadıkları gerçeklik şu,asıl konu yargılanmaları yada dışlanmaları değil   asıl konu "CKB."

Cinsel Kimlik Bozukluğu bir hastalık ve tedavi edilmelidir.


 
 Tanrı böyle yarattiysa niye cezalandirsin?

Hermafrodit:
Çift cinsiyetli,yani kişinin bir vücutta hem erkek hem kadın organını taşıması hali.
Bu durum ile CKB arasındaki ayrım iyi yapılmalı ve bu durum ile hemhal olan bireylere gerekli destek sağlanmalıdır.

"Hermafrodit" çok farklı bir konu tabiki burada yaratılış durumu vesilesiyle destek şart saygı zorunluluktur.

Hasta olduğunun farkında olmamanın diğer adı azgınlıktır.

Madde bağımlısı birinin imdat çığlığına   kulak kesilmek ayrı şey,madde temini için çalışan birinin ıslahı için kural koymak ve uygulamak ayrı şey.

 CKB toplumsal çöküntünün  diğer adıdır.
Çocukluk çağı itibariyle bireylerin eğitimi noktasında ailelerin en ince ayrıntısına kadar bilgilendirilmesi ve gerekli eğitim seferberliğinin  bir an önce başlatılması zorunluluktur. Malesef kulaktan dolma bilgiler ile bazen aileler yanlış hareket etmekte ve bazı farklı ama normalde doğal davranışlardan dolayı  çocuklar aileleri tarafından baskı altına alınmakta ,gereksiz baskıya maruz kalmaktadır.

 Anne-Babalar Dikkat! Bilinçsiz Korku ve Destek  , Kaş Yapacağım Derken Göz Çıkarmaktır .

Cinsiyetler, aralarında katı ayırımlar olan unsurlar değillerdir. Bir çocuk, herhangi bir eğilimi olmadığı halde bir kız çocuğunun eşyasına yatkınlık gösterebilir, ya da bir kız çocuğu da aynı şekilde bir yönelim gösterebilir. Ebeveynlerin bu bağlamda ciddi tepkiler vermesi, çocuklar açısından baskı oluşturan ve rahatsızlık veren durumlardır. Bunlar olumsuz tepkileri de beraberinde getirmektelerdir. Ancak çocuklarda aşağıdaki belirtiler uzun bir sure boyunca devam ediyorsa, bir psikoloğa danışmakta fayda olabilir;

•Diğer cinsiyette olma isteğini veya ısrarını yineleyici bir biçimde dile getirme.
•Erkek çocukların kadınsı; kız çocuklarında erkeksi giysiler giyme konusunda ısrar etmesi.
•Oyunlarda sürekli olarak karşı cinsin rollerini oynamayı tercih etme (Jean giyme, Erkek Fatma gibi davranma veya sürekli olarak diğer cinsiyette olma fantezileri kurma.
•Karşı cinsin oyunlarına ve eğlencelerine katılma konusunda yoğun bir istek duyma.
•Özellikle karşı cinsten oyun arkadaşları seçme