Eric Hoffer, dilimize ‘Kesin İnançlılar’ adıyla çevirilen kitabında, "Hayal kırıklığına uğramış ve tatmin bulamamış kişilerin,anlamsız buldukları hayatlarına bir önem ve anlam duygusu katabilmek için, kendilerini
kolayca kurban edebilirler. " diye yazar.
"Bir devletin devam ve bekası adaletle mümkün olur. "
Hz. Ali
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. "
Hz. Ali
"Devlet işleri içten gelen bir sevgi, edep ve kamil akıl ile yürütülmezse onun sonu çöküş ve yok oluştur. "
Platon
TERÖR NEDİR? 
Terör, toplumda korku, endişe, gelecek kaygısı, huzursuzluk, güvensizlik ve istikrarsızlık ortamı yaratan her çeşit fiziksel ve psikolojik şiddeti içeren eylemlerdir.
Terör nedir? Terörist kimdir?...vb sorulardan önce sormamız gereken sorular:
İnsanlar nasıl Terörize olur?
Terör nasıl engellenebilir?
Terörle mücadele de psikolojik yöntemler önemli mi?
Terörist olarak nitelendirilen gruba bireyleri yönlendirici sebepler nelerdir ve kendini farklı gösteren grupların faaliyet alanları devlet tarafından kontrol ediliyor mu?
Bu grupların gerçek yüzü ile ilgili halk zamanında gerekli gerçek bilgiye ulaşabiliyor mu? Örneğin; kendini sahte dini duygular ile halka farklı anlatan din istismarı merkezli gruplara karşı Diyanet İşleri asli görevini hakkıyla yerine getiriyor mu? Hak- hukuk ve adalet gibi kavramlar ile öne çıkan sendikal faaliyetlerde bulunan gruplara yönelik gerçek bilgiler,ilgili bakanlıklar aracılığı ile halka sunuluyor mu?
Tecrit,tehdit, şiddet gibi kavramların terörize olmuş grupların işine yaradığı unutulmamalıdır.
Kendini farklı şekillerde toplumlara kabul ettirmiş gruplara yönelik mücadelede uygulanan taktiksel hatalar, grupların önce küçülmesi sonra yok olması yerine; büyümesine ve uluslararası güçlerin maşası haline gelmesine sebep olabilir.
Her terör örgütü kendini toplum için adanmış bir hareket olarak gösterir. Özelikle bazı sinsi hareketler bu oyunu çok iyi oynar.
TERÖRİZMİN SEBEPLERİ 
2003’te yapılan “Terörizmin Temel Sebepleri” başlıklı Uluslararası Konferansta belirtildiği üzere aşağıdaki temel sebeplerin terörizmin ortaya çıkışına öncülük ettiği düşünülmektedir:
•Demokrasi, kişisel özgürlükler, ve yasal düzen eksikliği,
•Başarısız ya da zayıf devlet
•Hızlı modernleşme
•Uç noktadaki laik veya dini ideolojiler
•Siyasi şiddetin, iç savaşların, darbelerin, devrimlerin veya diktatörlüklerin tarihsel kalıntıları
•Güç eşitsizliği veya üstünlük
•Gayrimeşru veya bozulmuş hükümetler(Suriye)
•Gayrimeşru hükümetleri destekleyen güçlü dış aktörler( Terör uluslararası büyük örgütlerin çıkarlarına hizmet eden bir maşa. Silah, ilaç, petrol,gaz..)
Bu örgütlerin hizmet ettiği büyük devletler asıl koordinatör tabiki.
•Yabancı istilacılar veya sömürgeci güçler(ABD, İsrail, Rusya,AB..) tarafından bastırılma (Suriye, Irak, Afganistan..)
•Etnik veya dini kökenler nedeniyle ayrımcılık yaşama.
(Dil, Irk ve Renk üstünlüğü baskısı)
"Kendi eliyle kazanmadığı ile övünen den daha aptal kim olabilir."
(Platon)
•Devletin, karşıt görüşlü grupları veya oluşmakta olan sosyal sınıfları entegre etmede başarısız veya isteksiz olması
•Sosyal adaletsizlik
•Karizmatik ideolojik
 Liderlerin varlığı( 2. Dünya Dünya Savaşı sırası Almanya ve İtalya Yönetimleri ,günümüz İsrail Yönetimi)
gibi sebepler tetikleyici olabilir.
"Halk içinde devlet kadar itibarlı bir başka şey yoktur ama dünydünyada bir nefeslik sıhhat gibi saadet ve zenginlik olamaz " 
Kanuni Sultan Süleyman
Tek başına psikolojik sebepler bireyi terörize tutumlara yönlendirdiği gibi :
-içinde yaşanılan sosyal çevredeki dışlanmışlık,
-özelikle teröre karşı yürütülen yanlış yöntemler ve sebepler de bireyleri marjinal tutumlara yönlendirdiği gibi, marjinal grupların içinede yönlendirebilir.
Terörün çok çeşitli amaç ve hedefleri olabilir. Örneğin;
-Şiddet hareketleri ve sivil itaatsizlik gibi terörist yöntemlerle ideolojisini benimsetmek.
-Etnik farkındalığı uyarıp bağımsız bir devlet kurmak fikrini hedeflemek.
- Lider kadronun çıkarlarını korumak için eski düzeni sürdürmek (Meşruluğunu yetirmiş Suriye Hükümeti).
Bunun yanı sıra çağımızda terör, gayri nizami savaşın bir parçası olarak devletlerin bir maşası ve taşeronu olarak kullanılabilmektedir.
Uzun süreli savaşlar, terör faaliyetleri ve çatışmalar toplumsal travmaların oluşmasındaki önemli faktörlerden bazılarıdır. Terör sonucu oluşan travmalar toplumun; kültürel, sosyal ve psikolojik yapısında önemli değişim ve dönüşümlere neden olmakta ve toplum içindeki bireyin psikolojilerini de önemli derecede etkileyebilmektedir. Sürekli olumsuz bir ortamda yetişen çocukların şiddet meyilli olacağı kesinlikle unutulmamalıdır.
Şiddete maruz kalmış, travmatize olmuş her insan terörist olup insan öldürmez. Çocukluktan itibaren herkesin kendine göre yaşadığı travmalar vardır. Ancak bu travmalardan sağlıklı sonuç çıkaramayanlar, travmaları psikolojik olarak yerine göre yaşam süreçlerinin güçlendirici, deneyim kazandırıcı yanını göremeyip yalnızca yaşanan acıyla bütünleşip, o acıyı kimliğinin bir parçası hâline getirenler hem kendilerine hem de dış dünyalarına yönelik bölücülüğe ve şiddete başvurarak öfke ve acılarını dindirmeye çalışırlar. Yani bir yerde bu kişiler için şiddet ve terör, gerçekte kendi iç dünyalarında yaşadıkları olumsuz duygularına bağlı kişisel ızdıraplarını dindiren bir merhem işlevi görmektedir. Bu nedenle teröristlerin uzun süre eylem yapmadan durmaları çok zordur. Çünkü teröristler eylem yapmadıklarında kendi içlerindeki çatışmaların derin sıkıntısı içine girer ve huzursuz olurlar. Bu huzursuzluk ve sıkıntıdan kurtulmak için “öteki” olarak algıladıklarını acımasızca yok ederken, bu eylemlerle kendi kimliklerini ve varlıklarını devam ettirirler.
Sıkı yönetim ve olağanüstü hâl yasaları terörizmin ekmeğine yağ sürmüştür. Burada bir çeşit mazuriyet psikolojisi etkin olmaktadır.
"Devletleri yıkan tüm hatanın altında nice gururun gafleti yatar."
Yavuz Sultan Selim
TERÖRÜN MOTİVASYON KAYNAKLARI:
"Benzersizlik", "kötü ün", "sosyal kabul görme", "ideolojik inanç", "duygusal açlık", "güçlü grup ilişkisi" ve "sosyal izolasyon" gibi çeşitli motivasyonların terör faillerinin ortak motivasyonları olabileceğini ortaya çıkarmıştır.
AYAKTA KALMA- TARAFTARLARINI BİRARADA TUTMA YA DA YENİ TARAFTARLAR BULMA YÖNTEMLERİ:
•Psikopatik Kişileri Tespit ve Kullanma Psikolojisi.
•Gençlik Dönemini kullanma Psikolojisi.
•Aile İmajını Kullanma Psikolojisi,
•Ekonomik Destek ile Bağımlılık Duygusu Olusturma Psikolojisi,
•Mağdurluk Psikolojisi,
•Bagli Ol- Ait Ol Hayatta Kal Duygusu Oluşturma psikolojisi,
•Ötekileştirme psikolojisi,
•Travma Kontrolü İle denetim psikolojisi:
 Psikopatik Kişileri Tespit ve Kullanma Psikolojisi
Psikopat kişinin en önemli özelliği sosyal ve toplumsal kurallara uyum sağlamada gösterdiği isteksizliktir. Bütün psikopat kişiler şiddet davranışında bulunmazlar, ama şiddet, saldırgan eğilimli psikopat davranışın dışarı çıkması için bir kapıdır.
Aile imajını Kullanma Psikolojisi
Yapılan bir araştırmada aile imajı ve bunun yetersizliği üzerinde durulmuştur.
Kırsal bölgelerde aile imajı kimlikten önce gelir. Terör gruplarınca, genelde imaj kırıklığı yaşayan kişiler üzerinden oyun kurulur. Grup içerisinde onu övme,taktir etme,görev verme...
Suriye'de yakalanan bir IŞİD üyesi ,neden buradasin sorusuna:
"Afganistan'da hep köydeki en değersiz kişi olarak ötekileştirilirken burada eşitlik var ve ben komutan seçildim" diyor.
Gençlik Dönemini Kullanma Psikolojisi 
Dikkat çeken önemli bir nokta teröristlerin yaşıdır. Teröristler genellikle 25 yaşın altındadır. 25 yaş üzerinde ya da 25 yaşından sonra terörist olanlar çok nadirdir. Ergenlik döneminin kimlik sorunları, görünürdeki etnik kimlik krizini teröristin ruhsal dünyasında karmaşık hâle getirebilir ya da bu krizin temelinde yatabilir. Saldırı altındaki politik otorite, terörist için örneğin, despot bir babayı ya da zayıf bir babayı horlayan, aşağılayan otoriteyi temsil edebilir.
Ekonomik Destek ile Bağımlılık Duygusu 
Terörle mücadelede uygulanan yanlış uygulamaların biride genel yargılama biçimidir .
- Suçlu kişinin İşten çıkarılması ve sonrası ailenin diğer bireylerinin yalnız bırakılması,
-evin geçimini sağlayan kişinin tutuklanmasından sonra geriye kalan kişilerin yalnız bırakılması......vb gibi durumlar. Yönetimin ortaya koyduğu eylem haklı gerekçelerle olsa bile ailenin diğer fertleri için ekonomik bir mağduriyet oluşturmakta dır. *Bu ve benzeri tutumlar,ailenin diğer bireylerinin olumsuz gruba hayranlık duymasına sebep olmaktadır.*
Bu durum terör gruplarına ait yönetici tabakasının en çok istediği şeydir. Mağdur gördüklerini küçük ekonomik destekler ile bağlılıktan bağımlılığa dönüştürmeye çalışırlar.
Mağdurluk ve Ezilmişlik Psikolojisi
Bireyler ya kendi aileleri ya bir grup ya da diğer etnik grup üyelerinin yaşattıkları travmalar sonucu veya devletin teröre karşı uyguladığı yanlış tutumlardan dolayı mağdur olurlar. Mağdurluk seçilmiş travma gibi nesilden nesile aktarılır ve yüzyıllarca sürdürülebilir.
Bağlı Ol Ait Ol ve Hayatta Kal Duygusu Oluşturma Psikolojisi
Bizi haksız yere yargılıyorlar. Uzak kalırsan yaşam alanı bulamazsın. . Bu sayede sahiplenmiş ya da sahiplenilmişler duygusunu yaşamaktadırlar.
Ötekileştirme Psikolojisi
Terör yöneticilerinin en belirgin amaçları,
ilk olarak toplumsal yapı içerisinde farklılıkları öne sürerek bir ayrışmayı gerçekleştirmek (mezhep,dil,etnik yapı veya grubun hedeflerine uygun yeni bir devlet sistemi),
sonra kendilerine göre baskı uygulayan, “yabancı” saydıkları hükümeti ve devleti dışlamak ve ortadan kaldırmaktır.
Travma Kontrolü ilr Denetim Psikolojisi 
Seçilmiş travma her hangi bir duygu üzerinde yoğunlaşarak grup üyelerine dayatılır.
Dini duygulara saldırı,Etnik kültüre saldırı,Cinsiyet üzerinden mağduriyet....
"Ey gönül! Başkasından yardım ve dostluk umarak yaşama,düşmandan da korkma! Devlet ve saltanat ancak Allah'ın verdiğidir. "
Yavuz Sultan Selim
TERÖR HABERLERİNİN GÜNDEMDE OLMASI TOPLUMU PSİKOLOJİK OKARAK NASIL ETKİLER?
Sık sık yaşanan travmanın gündemde olması ;
• Öfke patlamaları ve tedirginlikleri arttırır.
• Hafıza sorunları yaşanır.
• Ömrünün kalmadığı duygusu kronikleşir.
• İntihar duygusu kronikleşir.
• Aile içi huzursuzluk ile birlikte boşanma vakaları artar.
Bu etkiler, her an acı haber alacağı, her an kötü bir şey olacağı hissiyle ortaya çıkan yaygın anksiyete bozukluğuna neden olur.
Kaygı düzeyi yüksek olan toplumlarda depresif bir ruh hali egemen olur. Bu tür toplumlarda yetişen çocukların ileride terörize yapılara dahil olma eğilimi yüksek olur.
NELER YAPMALI? 
- Terör olarak isimlendirilen grup ve kitle arasındaki bağlar incelenmeli.Kitle gerçek bilgiler ile aydınlatılmalıdır.
Irak'ta ABD ve müttefiklerinin yaptıkları ortada tüm çıplaklığıyla dururken IŞİD'e terör demek çözümleyici olmaz .
Öncelikle işgalci güçlerin ahlaksızlıkları perdelenmeden,halka doğru özgürlük yöntemleri anlatılsaydı İslam dışı radikal grupların önüne geçilmiş olurdu.
Bu örnekler farklı toplumlar için çoğaltılabilir.
- Terör grubunun tarihçesi göz ardı edilmemelidir. Bazı gruplar kuruluş tarihi itibariyle terörist bir örgüt olarak nitelendirilirken bazı gruplar sonradan böyle bir nitelendirilmeye tabi tutulur. Örneğin Kuvay-i Milliye hareketinin ilk kuruluş tarihi ile düzenli ordu kurulduktan sonraki tarihi kesin çizgiler ile birbirinden ayrılır. Üye olan kişilerin durumları tarihsel süreç,hangi boyutta eylemsel davranışlar içinde oldukları...vb gibi sebep - sonuç ilişkileri dikkate alınıp incelenirse, grubun çözülmesi hızlanır ve özellikle gruba uzak bireyler devletin eli ile gruba teslim edilmemiş olur .
- Sonradan adı terör örgütü olarak konulan problemli grup yada partilere iyi niyet ile üye olan ve gerçekll fikirlerinden habersiz bir şekilde bu gruplara destek veren ve sonuç olarak ruhsal olarak etkilenen herkesin koruyucu ruhsal destek alması gerekiyor.
( Devletin izin verdiği her oluşum legal olduğu için halkın bu oluşumlara yönelimi doğaldır. Devletin,hukuk yoluyla kapattığı,hukuki karar sonucu faaliyetleri sonlandırılan yapıları güvenlik güçleri aracılığı ile denetlediği- kontrol altında tuttuğu târihten itibaren verilen her destek yasal suçtur)
Bu destek rutin sağlık hizmeti haricinde, kamu desteğiyle olmalı.
Terör eylemleri ülkemizin birlik, beraberlik ve huzuruna yöneliktir. Bu saldırılar karşısında, millet olarak sağduyumuzu korumalıyız. Hiçbir sorun şiddetle çözülemez. Şiddetten bir çözüm veya gelecek bekleyenlerin insanlık değerleriyle hiçbir bağlantısı olamaz. Çirkin saldırıları gerçekleştirenler, terör ve şiddet eylemlerinin hiçbir amaç için araç olamayacağını bilmelidirler.
"De ki: Ey kâfirler yenileceksiniz ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz." (Al-i İmran 12 )
Teröre ve teröre bulaşanların sonu budur.
Huzurlu yarınlara inşallah.