Riba nedir?

Riba ile eş anlamlı olarak kullanılan faiz, kelime olarak, "çoğalıp akmak, dolup taşmak" mânasına gelen feyz kökünden, "çoğalıp akan, dolup taşan" anlamında bir sıfattır.

Kelime, Türkçede, "Borç karşılığında belli zaman sonunda alınan belirli bir meblağ veya borcun belirli sürede getirdiği kazanç" mânasında isim olarak kullanılmaktadır.

Türkçede bu mânada kullanılan faiz kelimesinin son harfi dad`dır. Arapçada bir de son harfi ze olan faiz kelimesi vardır. Bu kelime ise, "elde etmek, kurtulmak, dileğine ermek, başarmak" mânasına gelen feyz kökünden gelen bir sıfattır.

"Kurtulan, istediğini elde eden, başaran" mânasına gelmektedir. Kur`ân-ı Kerîm`de, "Borç verilen şey`i belli bir ilâve ile geri alma" mânasına olan ve feyz kökünden türeyen fâiz فَائض kelimesi yoktur.

Bu kelimenin yerine, Kur`an`da ribâ kelimesi kullanılmıştır. Fevz kökünden gelen fâiz فائز kelimesi ise Kur`an`da zikredilmektedir. Bu iki faiz kelimesinin zaman zaman birbirine karıştırıldığı görülmektedir.

Nitekim İzmir`de yapılan Türkiye 2. İktisat Kongresinde Türkiye Ziraat Odaları Birliği adına sunulan bir tebliğde, böyle büyük bir yanlışlığa düşülmüş; faiz kelimesine Kur`an`da övgüyle yer verildiğinden bahisle, faizin İslâm`da haram olmadığı, haram kılınan hususun tefecilik olduğu ileri sürülmüştür.

Bu iddianın yanlışlığı apaçık ortadadır. Dilimizde kullandığımız faiz kelimesiyle Kur`an`da zikredilen faiz kelimesinin (yukarıda izah ettiğimiz vechile) hiçbir alâkası yoktur. Bu bakımdan, faizin meşrû olduğu iddiasının yanlışlığı açıktır.

Türkçede kullandığımız mânadaki faiz kelimesinin karşılığı, ribâ kelimesidir. Ribâ, lügatte, "çoğalma, artma ve büyüme" mânalarına gelmektedir. Kur`an-ı Kerîm`in indiği devrede bu kelime, "Borçludan, borç süresi (vâde) mukabili alınan fazlalık" için kullanılıyordu.

Bu mânası ile riba mefhumu Türkçede kullandığımız faiz kelimesinin tam karşılığı olmaktadır.