Türkiye Gazetesi'nden Kaan Zenginli'nin haberine göre, Ukrayna ile Rusya arasında devam eden kriz sıcak savaş riskini de beraberinde getiriyor. Muhtemel bir savaşın Türkiye ekonomisi üzerinde de birtakım etkileri olacağı belirtiliyor. Ancak konunun uzmanları enerji, gıda ve turizm tarafında çok karanlık bir tablo çizmenin doğru olmayacağı görüşünde birleşiyor.

"BUĞDAY SIKINTISI YAŞAMAYIZ"

Öncelikle buğday ithalatı ile bağlantılı olarak ekmek fiyatlarında ciddi anlamda yükseliş yaşanacağı konusunun doğru olmadığını söyleyen Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ali Güldal, Türkiye'nin kendine yeten bir ülke olduğunu belirtti.

Rusya'dan ithal edilen buğdayın direkt olarak ihracata döndüğünü dile getiren Güldal, "Ülkemiz yıllık buğday üretim miktarı son beş yılda ortalama 21 milyon ton civarında, tüketim miktarı ise 19 milyon ton civarında. Genel itibarıyla ülkemizin buğday üretimi, tüketimimizi karşılamakta olup, ithal edilen buğday ile katma değerli ürün üretilerek ihracat yapılıyor" dedi.

Özellikle bu yıl buğday tarafında bolluk olduğunu vurgulayan Güldal, "İthal ettiğimiz buğday, makarna ve bisküvi gibi ürünler için kullanılıyor. Bunlar da ihraç ediliyor. Türkiye makarna ihracatında dünyada lider konumda. Sektör olarak 1 milyar dolar gibi net bir ticaret fazlamız var. İç piyasa kesinlikle etkilenmez, ihracat tarafı ise kendine alternatif pazarlar bulabilir" ifadelerini kullandı.

TURİZM ALTERNATİFSİZ DEĞİL

Muhtemel bir Rus-Ukrayna savaşından en fazla etkilenecek olan sektör turizm olarak öne çıkıyor. Ancak sektör temsilcileri, çok karanlık bir tablo çizmenin doğru olmadığını da belirtiyor. Daha öncede Rusya ile turizm tarafından büyük bir kriz yaşandığını hatırlatan sektör oyuncuları, "Rusya pazarı tamamen kapandığında alternatif pazarlar ürettik. Mutlaka etkisi oldu ama turizm sektörü tamamen bitmedi. Keza olası bir savaş durumunda kuzey pazarının kapanması, Avrupa ile telafi edilebilir. Dövizdeki yükseliş nedeniyle Türkiye tamamen bir tatil ülkesi haline dönüştü. Almanya ve İngiltere başta olmak üzere, AB ülkelerinden erken rezervasyon rekorları kırıyoruz. Bu yıl sadece Almanya'dan 5 milyon turist gelmesi bekleniyor" açıklamasında bulundu.

AKKUYU'DA ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olacak Akkuyu'da da çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Rus ortaklığıyla inşası devam eden proje, ülkemizde enerji alanında yapılmış bugüne kadarki en büyük yatırım. Tamamlandığında tesiste yaklaşık 4.000  kişinin istihdam edilmesi bekleniyor. 2023'te ilk reaktörü devreye alınırken, her yıl bir reaktör devreye alınarak tesis tamamlanacak. Reaktörlerin her biri 1.200 megavat elektrik üretecek. Dört reaktör çalışmaya başladığı zaman ülkemizde üretilen elektriğin yüzde 10'u bu tesisten sağlanacak. Olası bir savaşta projenin durması beklenmiyor.

AVRUPA'YA GAZI KESEBİLİR

2020 yılında açılışı yapılan TürkAkım Doğalgaz Boru Hattı üzerinden bugüne kadar Türkiye'ye 19 milyar metreküp, Avrupa'ya 17 milyar metreküp gaz akışı sağlandı. Yaşanacak bir savaş durumunda TürkAkım'ın Türkiye'ye uzanan gaz tedarikinde bir sorun beklenmezken, Putin'in Avrupa'ya aynı tutum içinde olmayacağı tahmin ediliyor. Avrupa'nın doğal gaz pazarında lider konumunda bulunan Rusya, Kuzey Akım, Mavi Akım, Yamal-Avrupa, Türk Akım, Progress, Urengoy-Uzhgorod ve Soyuz boru hatları üzerinden Avrupa'ya yılda ortalama 230 milyar metreküp civarında doğal gaz gönderimi sağlıyor.

RUSYA'YA KOTA ZATEN DOLDU

Türkiye'nin domates ihracatında en büyük pazarı Rusya. Ancak Rusya'nın koyduğu ithalat kotası, Türk üreticiler tarafından memnuniyetle karşılanmıyor. 300 bin tonluk kotanın 296 bin tonu hâlihazırda gerçekleştirilmiş durumda. Üretici tarafı "Rusya'ya satacağımız domatesi zaten sattık" diyor. Rusya pazarının kapanması durumda 300 bin domatesin elde kalmayacağı da belirtilirken, Orta Doğu pazarının Rusya'ya alternatif olacağı ifade ediliyor.