Bağcılar'da İbrahim Gül'ün hastanede saç ektirdiği sırada kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmesine ilişkin Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Mehmet Albayrak ve Çağrı Serdar Elgörmüş ile tarafların avukatları katıldı.

Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında sanıklar hakkında "taksirle ölüme neden olma" suçundan dava açıldığını, Adli Tıp Kurumunca hazırlanan raporda ölümün "akut koroner sendrom" sonucu meydana geldiğinin ifade edildiğini belirterek, sanıkların eylemi ile Gül'ün ölümü arasında illiyet bağının bulunmadığını bildirdi.

Sanıkların üzerlerine atılı eylemin "taksirle ölüme neden olmak" olduğu, taksirle işlenen suçlarda illiyet bağının ve kusurun mevcudiyetinin arandığı kaydedilen mütalaada, sanıklara yüklenecek bir kusurun olmadığı anlaşıldığından beraatleri talep edildi.

Katılanların avukatı da tahlillerin eksik yapıldığını, ne gibi bir işlem gerçekleştirildiğine dair dosyada kayıt bulunmadığını ve operasyonun aceleyle araştırma gerçekleştirilmeden yapıldığını öne sürerek, sanıkların kusurlu olduklarını düşündüğünden cezalandırılmalarını istedi.

Sanık Çağrı Serdar Elgörmüş, hastanenin tam donanımlı olduğunu ifade ederek, "Herhangi bir cihaz ya da ilaç eksiği olan bir hastane değildir. Tıbbi anlamda ben bizzat müdahale ettim. Hastanın koroner kalp damarları tıkalıydı, buna ilişkin belgeyi dosyaya sunduk. Bana veya hastaneye izafe edilecek bir kusur olmadığından beraatimi talep ediyorum. Suçsuzum." dedi.

Sanık Mehmet Albayrak da suçsuz olduğunu belirterek, beraatini istedi.

Mahkeme, sanıklar hakkında "taksirle ölüme neden olmak" suçundan dava açılmış ise de kusurlarının bulunmaması sebebiyle ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 11 Ekim 2021'de İbrahim Gül'ün saç ekimi için hastaneye gittiği, doktor sanık Mehmet Albayrak'ın sorumluluğundaki anestezi teknikerleri sanıklar Şehnaz Çelebi ve Evin Baykuşak tarafından ense kısmından saç kökleri alındıktan sonra başının ön kısmına saç ekimine başlanmadan önce Gül'ün kalp krizi geçirdiği anlatılmıştı. Akabinde mavi kod verildiği, CPR işlemi yapılarak hastanın kalp ritminin geri gelmesinin sağlandığı aktarılan iddianamede, Gül'ün anjiyoya alınarak kalp damarına stent takıldığı ancak müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği belirtilmişti.

İddianamede, kamera kayıtlarında sanık Albayrak'ın, hasta kalp krizi geçirmeden kısa süre önce ekim yapılan odaya girdiği, öncesindeki lokal anestezi ve enseden saç kökü alma işlemlerinde yardımcı sağlık personelinin tek başlarına olduklarının görüldüğü bildirilmişti.

Gül'ün "akut koroner sendrom" sonucu hayatını kaybettiğine ilişkin rapora da yer verilen iddianamede, şu tespitlerde bulunulmuştu:

"Soruşturma kapsamında alınan sanık ve tanık ifadeleri ile Adli Tıp Kurumu raporu birlikte değerlendirildiğinde sanık Mehmet Albayrak'ın kendisine saç ekimi işlemi için gelen hastaya yapılan operasyona bizzat katılmayarak sorumluluğundaki anestezi teknikerleri sanıklar Evin Baykuşak ve Şehnaz Çelebi'ye uygulanması gereken dozu ve uygulanış şeklinin ne olduğu yönünde talimatta bulunmadan lokal anestezi ile diğer işlemleri yaptırması ve işlemlere ait tıbbi belge düzenlenmemesinin eksik olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle hastaya saç ekimi sırasında yapılan işlemlerle ölüm nedeni arasında illiyet bağı olup olmadığı hususunda kesin değerlendirme yapılamamasının sanık doktor ve anestezi teknikerlerinin eylemleri yönünden şüpheyi ortadan kaldırmamıştır. Hastane başhekimi sanık Çağrı Serdar Elgörüş de saç ekimi işlemleri yapılmayan hastane bölümünde SGK kaydı olmayan tekniker ve asistanlar tarafından kayıt dışı hasta kabul edilerek işlem yapılması nedeniyle denetim görevini yerine getirmemiştir. Sanıkların eylemleri ve neticesinde gerçekleştiği şüphesi bulunan İbrahim Gül'ün ölüm olayında sanıkların kusurlu olduğu mevcut deliller ile tüm evrak kapsamında anlaşılmaktadır.”

İddianamede, sanıklar Çağrı Serdar Elgörmüş, Evin Baykuşak, Mehmet Albayrak ve Şehnaz Çelebi'nin "taksirle ölüme neden olma" suçundan ikişer yıldan altışar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti.