Arap Camii
Arap Camii, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinin Galata semtinde yer alan camidir. Önceleri San Paolo adıyla Hristiyanları bir mabedi olan bu yapı Fatih’in İstanbul’u fethinin ardından camiye dönüştürülmüştür. 


İstanbul’da ilk ezan fetihten önce mi okundu?
İstanbul, İslam dünyası için oldukça önemliydi çünkü peygamberimiz Hz. Muhammed bir hadisinde İstanbul’un fethini müjdelemişti. Peygamberimizin "İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur." hadis-i şerifine, peygamberimizin övgüsüne nail olmak adına Müslümanların İstanbul’a birçok kez sefer düzenlediğini biliyoruz. Sefer düzenleyen kumandanlardan biri de Emevi Kumandanı Mesleme bin Abdülmelik. Mesleme bu seferler sonucu kaleiçini fethedemese de Galata bölgesini eline geçirdi. Mesleme'nin buraya bir cami yaptırdığı bazı kaynaklar tarafından doğrulansa da Arap seyyah Ebu Hasan Ali’nin yazdığına göre bu cami şehrin içinde bulunmuyordu. Bu caminin Latinlerin şehri muhasaraları esnasında yandığına dair bilgiler de Mesleme’nin yaptırdığı caminin günümüz Arap Camisi ile hiçbir alakası olmadığını destekler nitelikte olsa da Arap Camii ile Mesleme arasındaki ilişkiye işaret eden bulguların da varlığını hiçe sayamayız. Caminin kilise dönemindeki çan kulesinin Şam’daki Emeviyye Camii minarelerine çok benzemesi ve Divan-ı Hümayun kâtiplerinden Hacı Emin Efendi tarafından taşa işlenen Arap Camii kısa tarihçesinde caminin esasının Mesleme’ye dayandığını anlatılıyor oluşu da bu bulgulardandır. Sonuç olarak İstanbul’da ilk ezanın fetihten önce okunduğuna dair bazı bilgiler olsa da tüm bu anlatılanlar rivayetin ötesine geçemez.

San Paolo Kilisesi’nden Arap Cami’ye
Fetihten sonra, fethedilen şehirlerde en büyük kiliselerin camiye çevrilmesi usulüne uyularak San Paolo Kilisesi bizzat Fatih Sultan Mehmed vakfı tarafından 1475'e doğru camiye çevrilmiştir. Fatih vakfiyelerinde Galata Camii olarak adı geçse de İspanya'daki Beni Ahmer-Beni Nasr İslam Devleti'nin 1492'de sona ermesi üzerine, oradan göç eden Müslümanların bu cami çevresine iskân edilmeleri üzerine burası Arap Camii adını almıştır.

Arap Cami'nin tarihçesi

Cami lll. Mehmed ( 1595- 1603) zamanında tamir edilmiş ve XVII. yüzyıl sonlarında çevresini saran evler yıktırılmıştır. Azapkapısı'nda güzel bir sebil çeşme ile 1956'da yıktırılan bir sıbyan mektebi vakfeden ll. Mustafa'nın zevcesi ve I. Mahmud'un annesi Saliha Sultan Arap Camii'ni hem tamir ettirerek genişletmiş, hem de 1147'de (1734-35) yeni bir şadırvan yaptırmıştır. Cami 6 Cemaziyelevvel(ay takviminin 5.ayı) 1222'de ( 12 Temmuz 1807) bir yangın geçirmişse de hemen tamir edilmiş. Bu tamir sırasında, daha önce de bahsettiğimiz Divan-ı Hümayun kâtiplerinden Hacı Emin Efendi tarafından yazılan Mesleme Arap Camii ilişkisini belirten bir taş levha camiye yerleştirilmiş. Arap Camii'nin 1913- 1919 yıllarında Giritli Hasan Bey idaresinde büyük ölçüde tamirine girişilerek çatısı kaldırılmış, avlu tarafındaki duvar indirilip daha ileri alınmış, yeni bir son cemaat yeri yapılmış, içerideki mahfiller ahşap direkler üzerine yeniden inşa edilmiştir. Bu arada döşemenin altında bulunan XlV-XV. yüzyıllara ait yüzden fazla İtalyan mezar taşı Arkeoloji Müzesi'ne kaldırılmıştır.